İlginç ve oldukça güncel bir araştırma yapılmış. Bu araştırmayı köşeme taşıyıp analiz etmek istedim, malum önümüzde bir hafta sonra çok önemli bir seçim var.

Araştırmanın konusu; sandığa gitmeyen, oy kullanmayan seçmen!

Öncesinde ise ilginç bir tespit yapılmış.. Son on beş yıl içinde sandığa gitmeyen seçmene bir şekilde kolaylık sağlanmış.. Şöyle ki seçimler sürekli uzun tatiller sonrasına denk getirilmiş. Örneğin son yapılan seçimlerde bile 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı sonrası tatil uzatılarak 1 Kasım seçimi ile birleştirilip 4 günlük tatil yaratılmış.  

Bunun tek sebebi sandığa gidip oy kullanmaya gönüllü olmayan seçmenin seçimlerde oy kullanmamasını sağlamak. 

Sandığa gitmeyen seçmen kim!

Örneğin, gazete okuyor mu?

Anket onu da araştırmış. Türk insanının %22 si hiç gazete okumuyor. Sandığa gitmeyen seçmenin ise %10’nu gazete okumuyormuş. Bu kişiler ortalama Türk insanından daha bilinçli, ülke ve dünya gündemini takip ediyor..

Peki, hangi gazeteleri okuyor!

Türk İnsanın %50 oranında Hürriyet, Sözcü ve Posta gibi gazeteleri okuyor. Sandığa gitmeyen seçmende bu oran %75. Merkez medyayı takip ediyor.

Bu kitle kendisini politik görmüyor, yani daha fazla Sözcü okumuyor. Yandaş tv kanallarını da izlemiyor. Bu kitleye sadece siyaset verdiğinizde sizi de izlemiyor.  Bu seçmen en çok Kanal D, Show ve Fox tv’de dizi programlarını izliyor.

Peki; sandığa gitmeyen seçmen kendini politik olarak nasıl tanımlıyor?

 %61’i kendini Atatürkçü, laik, sosyal demokrat, ulusalcı olarak tarif ediyor.   Bu oran tüm Türkiye’de %40, CHP tabanında %77, AKP tabanında %21 dir.

Oy veremeyen kişilerin büyük bir bölümü CHP’ye çok yakın.

Oy veremeyen kişilere şu soruluyor!

Kesinlikle ve kesinlikle oy vermeyeceğiniz parti hangisidir?

Cevap şöyle;  CHP %12 HDP %58 AKP %54 ile MHP %26.. Bu partilere asla oy vermeyeceğini söylüyor. Bu seçmen en az CHP’den nefret ediyor ve %12 oranında oy vermeyeceğim diyor..

Hangi partilere oy verebilirsiniz sorusuna verilen cevap ise şu; CHP 69.  

Hayatınızda CHP ye oy verdiniz mi (?) sorusuna ise %53 oranında evet cevabı veriliyor.

Bu seçmene neden sandığa gitmediği soruluyor!

Seçim sandığının uzaklığını gösteriyor. Oysa seçim sandıklarının  %56’sı yürüme mesafesinde, tüm seçmenin ise %86 sı yürüme mesafesinde.. Sandığa gitmeyen seçmenin evi sandığa diğerlerinden biraz daha uzak.

Oy vermeyen seçmene seçim günü neredeydin diye sorulunca  %40’ı başka şehirde %2 sinemada %38 evde yatıyordum diyor.

Neden sandığa gidip oy kullanmıyorsun sorusuna verilen cevap ise şu güvenmiyorum. Hem kazanacağımıza güvenmiyorum, hem de partilere güvenmiyorum.. Siyasi partiler bana hitap etmiyor diyor.

Sandığa gitmeyen seçmenin gelir durumu nedir! Aylık ortama 4438 TL. Geçim sıkıntısı çekmiyor. Ülke standartlarının üzerinde bir gelire sahipler.

Eğitim durumu nedir! %75 lise ve üniversite mezunu. (39 Üniversite.. %36 lise mezunu.)

Ne iş yaparlar! Özel sektör çalışanı yani beyaz yakalılar..

Cinsiyeti %60 Erkek %40 kadın. Buna göre daha çok erkekler sandığa girmiyor.

O halde tarif şu! Oy vermeyen seçmen iyi eğitimli, iyi kazanan, evi, arabası olan, evi sandığa uzak, fazla politik olmayan, dünyayı tanıyan kişi..

Araştırmacılar şunu da yapmış!

7 Haziran 2015 seçimlerinde bu kişiler sandığa gitseydi partilerin oy oranları nasıl olurdu..

7 Haziran Seçimlerine katılım oranı %86.64, yani %13.36 seçmen sandığa gitmemiş.

 Araştırmada oy vermeyen seçmenlerin %69 ile %88 oranında CHP seçmeni olduğu ortaya çıkmış. Bu seçmenlerin tamamının değil sadece %60’nın sandığa gidip CHP’ye oy verdiğini düşünerek bir hesap yapılmış.   

7 Haziran seçim sonucu CHP %24.95 AKP %40.87 idi.. Bu durumda ise CHP oy oranının %32.02 AKP ise 35.49 gerileyecek seçime katılım oranı ise %93.5 olacaktı.

 Bunun dünyada örneği var mı? Var..

Şili; yıl 1973 Solun ortak adayı Salvador Allende iktidardayken, CİA destekli General Augusto Pinochet darbe ile iktidarı ele geçiriyor. Diktatör Pinochet 1988 yılında iktidarını kalıcı kılmak için bir referandum yapıyor.

İktidarı süresince ülkede işsizlik, yolsuzluk, eğitim, adalet, ekonomi çömüş, her şey alt üst olmuş. Aynı bizim gibi değil mi?

Şili de de geçmiş seçimlerde her seferinde halk %85 oranlarında sandığa gidiyordu. Şili de referandum öncesi muhalefet partileri müthiş bir kampanya düzenleyerek referanduma katılma oranının %97’ye çıkarmayı başardılar. Bu katılım diktatör Pinochet’i %3 oranında gerilemesine ve referandumu kaybetmesine neden oldu ve iktidarı halkın baskısıyla bırakıp kaçmak zorunda kaldı.

Sandığa gitmemek her koşulda iktidar partisinin işine gelir.. Erken ve baskın seçim işte bu nedenledir.   

24 Hazirana seçimlere katılmak her seçimde olduğundan çok daha önemli. Bu nedenle siyasi parti yönetimleri, AKP iktidarından kurtulmayı düşünen her duyarlı insan seçimlere bir hafta kala sandığa gitmekte nazlanan, kimseye güven duymayan bu insanlara yönelmeli

  + 1 sensin +1 TAMAM gibi harika bir sonuca ulaşmak sandığa gitmeyen bu insanların elindedir..

 

TURGUT GÜVEN   

Tarih Tarihi: 18.06.2018