CHP 24 Haziran seçimlerinden yenilgi ile çıktı. Bu acı gerçeği hiçbir mazeret ile örtemezsiniz. Ancak, CHP’de Genel Başkanlığı ve Merkez Yönetim Kurulunu (MYK) işgal edenlerin seçim yenilgisinin sorumluluğunu almak gibi bir dertleri yok. Üstüne üstlük Kemal Kılıçdaroğlu istifasını isteyenleri “koltuk düşkünlüğü” ile suçlaması, CHP içindeki muhaliflere tek bir seçenek bıraktı. Olağanüstü kurultay için imza toplamak.
Bugün CHP içindeki muhalefetin Ankara’da seçim bürosuna uğrayıp uzun süre kalarak yapılan çalışmaları izledim. Harika bir ekip çalışması yapılıyor diyebilirim. Delegeler aranıp neden değişim ve olağanüstü kongre istendiği anlaşılır bir dille doğru gerekçelerle anlatılıyor. Delegelerin bulunduğu illere gidilerek yüz yüze görüşme organizasyonları yapılıyor.
En küçük ayrıntı bile atlanmıyor. Örneğin yarın seçim sonrası tutuklanıp Silivri cezaevine konulan eski İstanbul Milletvekili Eren Erdem ziyaret edilecek ve olağanüstü kongre için imzası alınacak.
16 Temmuz Pazartesi günü başlayan imza toplamanın parti tüzüğüne göre süresi 15 gün. Bu gün 3.gün olmasına rağmen kritik eşik olan 500 imza sınırı öğle saatlerinde aşıldı. Bu gün sonu (saat 18.00) itibari ile toplanan imza sayısını biliyorum. Ancak bu sayı seçim bürosunda bulunanlara açıklanmamak üzere verildiğinden imza sayısını bildiğim halde şimdilik yazmıyorum. Açıklama yarın saat 11.00 de Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün tarafından yapılacak.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim! Bugünden sonra CHP’de olağanüstü kurultay kaçınılmazdır. Parti üyesi ve bu seçimde CHP’ye oy veren seçmenlerin ezici bir çoğunluğu değişimden yana. Parti üyesi ve seçmen gerek sosyal medyada, gerekse yapılan sohbetlerde değişimim kaçınılmaz olduğunu dile getiriyor.
Benzer bir durum Zonguldak’ta parti üyeleri ve CHP’ye oy veren seçmen tarafından da ortaya koyuluyor.. Çünkü dokuz seçim kaybetmiş birinden onuncu seçimi kazanmasını beklemek büyük bir aptallık olacaktır.
Durum böyleyken şu ana kadar Zonguldak kurultay delegeleri olağanüstü kongre için henüz imza vermiş değil.
Şu gerçeğin altını çizmek zorundayız.. Kurultay delegeleri sonuçta parti üyesinden aldığı güçle o şehirdeki parti üyesinin temsilcisidir. Bu nedenle kurultaylarda da parti üyesinin görüşü doğrultusunda hareket ederler..
Bu nedenle kurultay delegeleri bulundukları ilçelerde gerek üye toplantıları ile gerek üyelerle bire bir görüşerek üyelerin görüşleri doğrultusunda tavırlarını koymalıdır.
Diğer taraftan bu süreç içinde parti üyelerinin de kurultay delegelerini değişimden yana zorlama görevi vardır.
Geçmiş yıllarda benimde yönetim kurulu üyesi olarak içinde bulunduğum Merkez İlçe kurultaylar öncesi kurultay delegelerini toplayarak hangi adayı ve neden destekleyeceği konusunda düşüncelerini alırdı. Zonguldak’ta yönetimler böyle bir toplantı düzenleyebilir.
Bunların dışında bir başka acı gerçek gün ışığı gibi ortada! CHP’de olmasına rağmen birçok kişi gelecek günlerde ülkenin nasıl bir tehlike içinde olacağının farkında olsa da kişisel menfaatleri gereği başka işler peşinde. Yine bazı kurultay delegeleri güçlü tarafın net olarak ortaya çıkmasını bekliyor. Toplanan imza sayısı kritik eşiği aştıktan sonra kim güçlüyse onu destekleyeceği için şimdilik beklemede. Bazı su kurnazları yerel seçimde ya il genel meclis üyeliği, ya belediye meclis üyeliği, ya da belediye başkan adaylığını garantiye almak için fırsat kolluyor.
Oysa CHP önümüzdeki günlerde üyelerinin ve CHP’ye oy veren seçmen kitlesinin beklediği değişimi başaramaz ise herkese geçmiş olsun. Çünkü CHP bu genel başkan ve ekibi ile yerel seçimde kimi aday gösterirse göstersin sandığa gömülecektir. Bu sonuç kaçınılmazdır.
Tüm CHP kurultay delegeleri bu gerçeği görmek ve ona göre hareket etmek zorundadır.. Bu günden sonra önce partinin, gelecekte ise ülkenin sorumluluğu onlara aittir. Çünkü CHP kurtulmadan ülkenin kurtulması mümkün değildir.
TURGUT GÜVEN
Yayın Tarihi:19.07.2018
