Ülkenin en önemli işlerinden biri eğitimdir diye düşünenlerden biriyim. O nedenle eğitim kalitesinin ülke geleceği acısından yükseltilmesi,  çağdaş ölçülerde araştırmaya, bilgiye, bilime esas alan bir eğitim programının uygulanmasından yanayım.

Ancak ülkemizde çağdaş seviyesinde eğitim Cumhuriyetin ilk yılları dışında ne yazık ki uygulanmamıştır. Eğitimdeki kalite bilerek ve isteyerek düşürülmüş eğitimli insandan her iktidar döneminde korkulmuştur. AKP iktidarı da eğitimli insanlardan korkmaktadır. Eğitimde kalitenin düşürülmesinin bir amacı da bu korkudur.

Eğitimin en önemli ayağı bence öğretmenlerdir. Çünkü gelecek kuşağı her yönüyle yaşama hazırlayacak olan bu meslek grubudur.  Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “ yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır” sözü öğretmenlerin hoşuna gitsin, mutlu olsunlar diye söylenmiş sözlerden değildir. Bu sözün bir anlamı, bir derinliği vardır.

AKP’nin yönettiği ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı 2014-2015 eğitim ve öğretim yılı itibari ile Ortaokul ve Liselerde “destek eğitim kursları” başlattı. Yapılan teşviklerle hem öğretmen hem de idareci açısından cazip hale getirilen hafta sonu kursları ücretsiz olması açısından da ayrı bir öneme sahipti.

Çünkü bu kurslara katılan öğrenciler her hangi bir ücret ödemediği gibi, kurs veren öğretmenin ücretini ise Milli Eğitim Bakanlığı ödüyordu. Öğrenci velileri de bir anlamda dershane parası ödemekten kurtuluyordu.

 Aynı zamanda bu kurslar ile kapatılan dershanelerin yaratacağı boşluğu doldurması amaçlanıyordu.

Bu kursların nasıl yapılacağı hakkında da bir yönetmelik hazırlandı. Yönetmeliğin en önemli maddelerinden biri ise “kurs açılabilmesi için en az 10 öğrenci ” koşuluydu. Yönetmeliğin belirlediği sayıda öğrenci olmadığında kurs açılmayacak, bu sayının altına düştüğünde ise kurs kapatılacaktı.  

Herhangi bir plan ve program dâhilinde hedeflenen amaca ulaşmak için bir uygulama başlatıyorsanız denetim esastır. Gerekli denetimleri yönetmeliklere göre yapar uygulamanın doğru işleyip işlemediğini kontrol altında tutarsınız. Ayrıca verilen kurslar sonunda “başarı” nedir, kontrol edersiniz. 

Peki, bu kurslar açıldıktan sonra aradan geçen süre içinde hedeflenen amaca ulaşıldı mı?

Tümü için evet ulaşıldı demek mümkün değil. Bu yazının konusu da tam da bu.

Destek Eğitim Kursları yönetmeliğine göre kurs veren okulların idarecilerini ve öğretmenlerini ayrı tutarak yazıyorum, sözünü ettiğim kurslar birçok okulda “kurs yönetmeliğine“ uygun işletilmiyor.

Şöyle ki, öncelikle kursların açılma aşamasında öğrenci sayısı fazla gösteriliyor.

Öğrenci sayısı yönetmelikte belirtilen sayının altına düştüğünde kursa gelmeyen öğrenci kursa katılmış gibi gösteriliyor.

Öğrenci sayısı eksik olduğu halde kurslara katılım için çaba harcanmıyor.

Katılımın eksik olduğu sınıflarda yoklama yapılmıyor. Yine bu kurslarda öğretmen son 10-15. dakikalarında derse giriyor.

Okul Müdürleri yönetmeliğe uygun olmayan şartları görmezden gelerek öğretmenlerin kurs ücretinin kesilmemesi için olup bitene sessiz kalıyor. Kurs kapatılırsa idarecilerin aldığı kurs ücreti de kesileceği için gereği yapılmıyor.  

Sözünü ettiğim ihlaller en çok taşımalı eğitim yapılan okullarda görülüyor. Çünkü kurslara katılan öğrenciler servis sorunu yaşıyor.

Bu konuda okul idarelerine, hatta Milli Eğitim Müdürlüğüne yapılan şikâyetler dikkate alınıp incelenmediği gibi örtbas ediliyor.

İşin garibi ise bu ihlalleri yapıp haksız kazancı cebine indirenlerin tamamı iktidara yakın sendikaya üye olan öğretmenler tarafından yapılıyor. Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi bu şekilde boşaltılıyor.

Unutmadan ilave edeyim, öğretmenlik mesleğinde doğru ve dürüst kişilerinde olduğunu da belirtmem gerek. Öğrenci sayısında katılım yönetmelikte belirtilen sayının altına düştüğünde verdiği kursu kapatan, hak etmediği ücreti almayan öğretmenlerinde olduğunu biliyorum..

Üçkâğıtçılık, sahtekârlık hiçbir meslek grubunda olmamalı, gelecek nesli yetiştirecek öğretmenlerin içinde ise hiç olmamalı.

Zonguldak Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerini sözünü ettiğim yönetmeliğe uygun olmayan kursları denetlemelerini ve gereğini yapmaları için göreve davet ediyorum.

 

TURGUT GÜVEN

Yayın Tarihi: 10.12.2018