Yarın 23 Nisan..! TBMM’nin açılışının yıldönümü..

                Bu günü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk tarafından dünya çocuklarına armağan edilmiştir.

                Ona, buna, şuna değil… Ülke çocuklarına.. Ülkenin yarınki sahiplerine, geleceğimiz çocuklara.. Sonrasında ise Dünyanın tüm çocuklarına.. Yer yüzünde böyle bir başka bayram yok..

                AKP ve şürekasının Milli Bayramlarla ezelinden bu güne bir sorunu var..

                Hadi 19 Mayıs’ı anladık.. Sonrasında 29 Ekimde ilan edilen Cumhuriyeti de anladık.. Çocuk bayramına, içinde bulunduğunuz TBMM’nin açılışına neden karşısınız..? 

                23 Nisan 1920.. Bu tarihe dikkat ediniz..

                Bu bayram ilerleyen günlerde 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla kutlanan Hâkimiyet-i Milliye Bayramı ile birleştirilmiş…

                AKP ve şürekasının asıl karşı oldukları saltanatın kaldırılması, daha sonra ise Atatürk’ün yaptıklarının tümüne karşı olmasından kaynaklanıyor..

                Çünkü referansı “din” olanların “milli bir duruşu” olmaz, olamaz..

                Aslında ülkemizde siyasal dincilerin lideri konumundaki Necmettin Erbakan’ın kurduğu partilerden birinin adı önünde “milli” kelimesi olduğu halde kendisi de milli bayramlara karşıydı..

                Bu bayramlarda genel de bir bahane üretir veya hastayım ayağına yatar doktor raporu alırdı.. Erbakan’ın öğrencileri de aynı anlayışı sürdürmedi mi?

                AKP’nin seçip Cumhurbaşkanlığına taşıdığı Aptullah Gül milli bayramlara ya kulağı ya gözünden rahatsızlanır doktor raporu alır hatta hastaneye yatardı.. Şimdilerde ise sağlığı baya yerinde..

                Hoca Erbakan’ın bunlardan ayrı bir özelliği ise emperyalizme karşı oluşuydu.. Yalandan da olsa emperyalistlerle kavga ederdi.. Bunlarda oda yok..

                23 Nisanın çocuk bayramı olarak kutlanmak istenmesinin çok önemli ulvi bir anlayışı var…

                Oda şu; saltanatın kaldırılışının ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu gerçekleştiren TBMM'nin açılışının egemenliği padişahtan alıp halka vermesini kutlamak amacını taşırken, Çocuk Bayramı savaş sırasında yetim ve öksüz kalan yoksul çocukların bir bahar şenliği ortamında sevindirmek amacını taşımaktaydı.

                Ayrıca; Türkiye Radyo Televizyon Kurumu, UNESCO'nun 1979'u Çocuk Yılı olarak duyurmasının ardından, TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği'ni başlatarak, bayramı uluslararası düzeye taşıdı. Günümüzde bu bayrama birçok ülkeden çocuklar katılmakta, çeşitli gösteriler hazırlanmakta, okullarda törenler ve çeşitli etkinlikler düzenlenmektedir.. Ayrıca 1933'te Atatürk'le başlayan çocukları makama kabul etme geleneği günümüzde çocukların kısa süreliğine devlet büyüklerinin yerine geçmesi şeklinde devam etmektedir.

                Olur ya; AKP’li politikacılar bu çocukların makamlarına oturduğunda kalkmayacaklarını düşündüğünden mi korkmaktadır..

                Yazının bu bölümüne kadar anlatılanlara karşı olmak, bu bayramlardan kaçmak, kaçmanın yollarını aramak, hatta yalandan bahaneler üreterek iptal etmeyi düşünmek hangi kafanın ürünüdür..

                Bu gün TBMM Başkanlığını yapan şahsı bir inceleyin.. Siyasi geçmişine bakın.. Yandaşlarının düğünlerini kaçırmayanlar şehitleri bahane ederek TBMM’deki kutlamaları iptal etmenin yollarını arıyor..

Bayram erteleme bahanelerinizi kimse yemiyor.. Yüzlerce insan canlı bombaların hedefi olurken, bu ülke her gün 3-5 evladını şehit verirken ulusal yas ilan etmeyenler, şimdi milli bayramı iptal etmek için şehitlerin arkasına sığınıyor.. 

Bu anlayış ülkemize gelip Anıtkabir’e gitmeyen, ancak  Ermeni soykırımı anıtına çelenk koyan Suudi kralı ölünce ulusal yas ilan etmedi mi..  Bu kafaya milli bayramın ne olduğunu anlatamazsınız.. 

                TBMM’yi açan Mustafa Kemal Padişahtan izin mi almıştı.. Muhalefet Partileri (CHP ve MHP) TBMM’nin açılış yıldönümü törenlerini AKP’ye rağmen yapmaları gerekir..

                Mustafa Kemal Atatürk kurtuluş savaşı öncesinde ve sonrasında dışta emperyalistlerle mücadele ederken içte ise emperyalizmin maşaları dinci takımı ile uğraştı.. İçteki dinciler Mustafa Kemal aydınlığından faydalandıkları halde karşı oldular, kendilerini güçlü gördüklerinde her fırsatta O’nun aydınlığını karartmaya çalıştılar..

Onlar için vatan ve bayrak teferruattır..

Dinciler uluslararası din kardeşliğini savunur. Bu düşüncenin yanlış olduğunu İslam ülkelerine baktığınızda anlamanız mümkün.. İslam ülkeleri aralarında barış var mı? İslam ülkelerinden biri emperyalizmin kucağına oturup diğer İslam ülkesinin zenginliklerini sömürtmek için maşa durumundadır..

                Bugün ülkemizi yöneten siyasi iktidar (AKP)Kurtuluş ve kuruluş günlerinde emperyalizmin maşası durumundakilerin uzantılarıdır..

                Dincilerin milli duruşu olmaz.. Sadece bahaneleri olur..

                23 Nisan Ulusal Egemenlik ve çocuk bayramı düşüncesi, ülke geleceğini her engele rağmen sonsuza kadar aydınlatacaktır..

                Tarihçi Sinan Meydan “Bir ülkenin milli bayramları yasaklanıyorsa o ülke gizli veya açık işgal atındadır” diyor..

                Bu işgale karşı yeniden savaşmak gerek..  

 

                TURGUT GÜVEN