Yarın Cuma! Hayırlı Cumalar falan diyecek değilim. Cuma derken vurgulayıp anlatmak istediğim Eren Enerji işçilerinin eylem günüdür.

            DİSK Genel Başkanı Kani Beko ve Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu Eren Enerjiye ait santrallerden çıkarılan işçiler için ikinci kez şehrimize gelip “çözüm adına” önemli görüşmeler yaptı.

            Öncelikle GMİS yönetimi ile görüşüp dayanışma sözü aldılar. Zonguldak, Kilimli ve Çatalağzı Belediye Başkanları ile destek ve çözüm adına olumlu görüşmeler yaptılar. Bu görüşmeler bir yönü ile çözüm ve dayanışma adına yapılan görüşmelerdi. GMİS ve Belediye Başkanları Eren İşçilerinin yanında olduklarını ve sorunun çözümü için yardımcı olacalarının sözünü verdiler.

            Muslu Belediye Başkanı Sebahattin Adıyaman ise Beko ve Çerkezoğlu'nun şehre geleceği günler öncesinden duyurulduğu halde makamında yoktu. Çok önemli işleri için Ankara'ya gittiğini öğrendik. 

            Beko Zonguldak Valisi Ahmet Çınar ile de Eren Enerjiye ait termik santrallerde işten  çıkarılan işçilerin sorunlarını görüştü. Vali Cinar çözüm adına devreye gireceğini Eren Enerji patronu ile işten çıkarılan işçilerin geri dönüşleri için görüşeceği sözünü verdi.

            DİSK Genel Başkanı Beko ve Genel Sekreter Çerkezoğlu'nun şehre gelişleri başta Eren Enerjide işten çıkarılan işçilere umut olurken şehrimizdeki diğer emek örgütlerini de hareketlendirdi.

             Ancak bir konunun altını çizmek isterim.           

            Disk yöneticileri KESK'e ait bir sendikayı da görevden alınan bir yöneticisi için ziyaret etti. Bu gibi ziyaretlerde öncelikle misafirlere saygılı olunur, Disk'in iç sorunları varsa onlar dile getirilmez, çünkü o sorunları çözmek yine diğer sendikaların değil o sendikacıların işidir. Bu gibi davranışlar önce dayanışma ruhuna zarar verir. Kesk yöneticileri sanırım önce bu gerçeği öğrenmeleri gerekiyor.

            Beko akşam saatlerinde şehrimizdeki görüşmelerin içeriğini yerel bir tv kanalında detaylarıyla anlattı, izleyicilerden gelen sorulara cevaplar verdi. Zaman zaman Eren İşçilerinin sorunlarından ülkenin genel sorunlarına değinmesi önemli bir emek örgütünün ülke gündemini yakından takip etmesi adına önemliydi.

            *****

            Yarın (Cuma) Eren İşçilerinin eylem günü. Bugün gerçekleşen umutlu görüşmelerden sonra   Eren işçileri yarın yine termik santral önünde basın açıklamalarını yapacaklar. Yarın ki eylemde  Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı Alper Taş'ta ve yerel örgütleri destek için orada bulunacak .

            Eren İşçileri hiç aksatmadan sabırla ve inatla 80 gündür eylemdeler. Bu süre içinde kendilerine yeterince destek olunmadığı açık bir gerçek. Emeğin başkenti ünvanını uzun bir süre elinde hak ederek tutmuş bu şehirde Eren İşçileri 80 gündür işsiz kalmamalıydı. Eren Enerji bu şehirde bu kadar güçlü olup dilediğinde at koşturmamalıydı. Çevreye ve insan sağlığına siyasi iktidarın gücünü ardına almış olsa bile açımasızca zarar verememeliydi.

            Eren işçilerinin haksızlık karşısında direnişi emeğin başketti bir yerde yaşanması bu ünvanın elimizden gittiğininde göstergesidir. Çünkü şehrimiz artık emeklinin başkenti olma yolunda.

            *****

            Aşağıda yazacağım konuya çok detaylı girmek istemiyorum ancak hak edeninde yanında olmak gerekir diye düşünüyorum.

             Eren Enerjide 15 işçi işten “sendikal örgütlenme yaptıkları” için çıkarıldı. Eren Patronu başka gerekçeler sunmaya yerel medyadaki besleme kalemleriyle başka gerekçeler üretsede asıl gerekçe sendikal örgütlenmedir.

            İşten çıkarılan 15 işçinin 9' u Disk'e bağlı Enerji-Sen. 6'sı Hak-İş'e bağlı Enerji-iş üyesi. Disk üyesi yöneticiler ve işçiler her gün eylemlerde sınıfının diğer insanlarıyla dayanışma ve güç birliği içindeyken, Hak-İş üyesi sendikacı ve işçiler nedense ortalarda yoklar. Disk'li yönetici ve işçiler işlerini geri almak için mücadele derken, Hak-İş'in sedikacıları bekleyin görüşmelerle çözeceğizden, başınızın çaresine bakın noktasına geldiğini ve üyelerine bunu söyledikleri kulağımıza gelen haberler arasında.

            Ayrıca Eren işçilerinin bu haklı mücadelesini yakından takip eden biriyim. Enerji-iş sendikası yöneticilerini hiç görmedim tanımıyorum. Hiçbir basın açıklamasında, hiçbir eylemde işçilerin yanında kendilerini görmedim.

             Bırakın eylem yapmayı Hak-İş'e bağlı Enerji iş yöneticilerinin Zonguldak'a yapılan saldırıda maden işçisinin bile yanında olmadılar. Gören bilen varsa söylesin.

            Disk'e bağlı Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin sendikal örgütlenme başladığı günden bu güne tüm enerjisini üyesi işçilerin hakları için harcıyor. Uzun bir süredir de Zonguldak'ta yaşıyor. İşin hemen başında yerel medya da besleme bir kaç basın artığının köşelerinden Keskin'e saldırmaları ve karalamaları aldıkları miktarın karşılığını verme adınadır. Dikkate almaya değmez.

            Bir sendikacı işçi hakları için nasıl mücadele etmeli sorusuna en güzel cevap Enerji-Sen Genel Sekreteri Süleyman Keskin'in duruşudur derim.  

            Diğer taraftan ben Zonguldak'ta bu güne kadar Hak-İş Konfederasyonundan hiç bir sendikacıyı görmedim. Diğer taraftan DİSK başkanı ve Genel Sekreteri işten çıkarılan işçiler için iki kez bu şehre geldiler ve önemli görüşmeler yaptılar.

            Sınıfımızın insanlarının özellikle çalışanların iki sendika arasındaki bu önemli farkı iyi takip edip anlamaları gerekir. Çünkü her iki sendika siyah- beyaz kadar farklı.          

                 Eren işçilerine gönül desteğim sonsuza kadar devam edecek. Yarınki eylemlerinde sonsuz  başarılar diliyorum. İşin başında yazmıştım, direnen işçiler kazanacak.

 

            TURGUT GÜVEN 

 

             Yayın Tarihi:17.11.2017