CHP’de aday belirleme dönemleri hep sancılı olmuştur. Bu sancının sebebi öncelikle milletvekilliğine soyunan kişilerin cahilliği yanında bencilliğinden kaynaklanır..

            Bu süreçte böyle bir yazı yazmak istemezdim. Ancak bunun sebebi yerel gazetelerden birine açıklama yapan Halil Furat’tır.

            İsim vermeden suçlamaya çalıştığı Deniz Yavuzyılmaz’ı savunacak değilim. Yavuzyılmaz’ın kendisini savunacak güçte olduğunu da biliyorum.

            Beni asıl şaşırtan Furat’ın böyle bir açıklama yaparak Milletvekili sıralamasında kendisine avantaj sağlama isteği ve düşüncesidir.

            Milletvekili aday adaylarının birbirini üstelikte bu aşamadan eleştirmesi “yıllardır siyaset yaptım merdivenlerde ağladım, halkın içinden geldiğini (!)” iddia eden birinin siyaset yaptığı bu süre içinde hiçbir şey öğrenmediğinin de kanıtıdır.

            Hazret açıklamasında ne dediğine bakalım!

            “AKP’li müteahhidin taşeronluğunu yapıp milyonluk ihale alan bir kişi iktidar karşısında CHP’nin değerlerini nasıl savunabilir? Zonguldak’ın sorunlarını nasıl kavgasını verebilir?” demiş..

 Tarif ettiği kişinin adını bile verememiş. Zonguldak’ın sorunlarını çözmeye aday Furat gibi yürekli, cesaretli Zonguldak’ı köy köy, mahalle mahalle tanıyan, üstelik insanların sorunlarına koşan biri bu ismi konuyu bilmeyen ve merak edenlerden neden saklar.

Siyaset garip bir uğraş! Kendi çıkarları için eğilip bükülenlerin Furat durumuna düşmemesi mümkün değildir. Dün acımasızca eleştirdiğinin bu gün koluna girenler kişisel çıkar peşinde koşanlardır. İşte siyaset bu ilkesiz kişiler nedeniyle kirlenmektedir.   

Siz okurlara Aralık (2017) ayı öncesinde yapılan delege seçimlerinde yaşananları hatırlatmak isterim.

Delege seçimleri yaşandığı günlerde Yavuzyılmaz’ın Furat ve ekibiyle ile işbirliği yaptığını öğrendiğimde kendisini uyardım. Bu şahıslarla işbirliğinin kendisine çok zarar vereceğini söyledim.. Nedense Yavuzyılmaz bu uyarılara kulak asmadı, doğru bildiğini yaptı. Merkez ilçeyi de bu ikili birlikte oluşturdular.

Merkez ilçe oluşturulduktan hemen sonra il kongresinde Yavuzyılmaz Furat’ın il başkanlığına başka aday arama gayreti göstermeden evet dedi ve onu destekledi.

Merkez ilçenin de şu anki durumuna da yeri gelmişken bir cümle ile değineyim!

Şu an CHP Merkez İlçe yönetimi üçe bölünmüş durumda.. Bir kısmı Yavuzyılmaz’ın, bir kısmı Furat’ın desteklenmesini, bir kısmı ise bu aşamada taraf olmanın yanlış olduğunu düşünüyor.

Konuya devam edeyim..

Tüm bunlar yaşanırken Yavuzyılmaz Furat,ın şimdi suç gibi göstermeye çalıştığı işi yapıyor, o günlerde Zonguldak dışında yaşadığını da biliyordu. Zannedersiniz ki Furat Yavuzyılmaz’ın bu durumunu yeni öğrendi.

Delege seçimlerinde ve merkez ilçe ve il kongrelerinde Furat ’la işbirliği yaparken iyi, il başkanı adayı olduğunda Yavuzyılmaz’ın destek alırken iyi, şimdi karşısında Milletvekili aday adayı olunca kötü..  Hadi ulan oradan derler adama..

Ancak Yavuzyılmaz’ın düştüğü bu durum nedeniyle üzülmediğimi belirteyim. Çünkü kendisini dilim döndüğünce Furat ile işbirliği yapmaması için uyardım ve bunların yaşanacağını adım gibi biliyordum.  Bu nedenlerle de kendisine kırgın olduğumu belirteyim.  

Birde madalyonun diğer yüzüne bakalım isterseniz.!

Furat AKP ile işbirliğini ve işbirliği yapanları sever. Bilmeyenlere ve unutanlara hatırlatayım. 

Beyefendi il başkanıyken Zonguldak belediyesinin meclis üyelerini Gölbaşında bir otelde kankaları ile birlikte yaptı. Bir gün önce AKP’den belediye meclis üyeliği için başvuran Zeki Çolak’ı listeye yazdı mı?

 Evet yazdı!

O günlerde ortalıkta bu transferde dönen akçeli işler henüz cevap bulmuşta değil..

Bitmedi.!

Furat Salı günü CHP Genel Merkezindeydi daha sonra en çok eleştirdiği Şerafettin Turpçu ile Mecliste CHP grup toplantısını izledi. Birlikte yemek yediler, makamında fotoğraf çektirdiler, sohbet ettiler, tüm bunları kendi sosyal medya hesaplarından paylaştılar vs.

CHP’de bu tip buluşmaları parti içi demokrasi ve barış adına her zaman desteklerim. İnsanları konuşarak anlaşabileceğini ortak düşünceye ulaşacağına inanırım. Ancak bu kişisel çıkar nedeniyle işbirliğine dayanıyorsa doğru değildir..

Furat Ankara dönüşü kendisini destekleyen kişilere “Turpçu ile anlaştığını ve kendisini destekleyenlerin onu da desteklemesini” istiyor. Demek ki birliktelik parti içi demokrasi ve barış için değil kişisel çıkara dayalı.

O zaman insanın aklına şu soru geliyor..

Yavuzyılmaz  AKP’li müteahhitlerin taşeronluğunu yapıyor diye karalıyor suçluyorsun.. Peki, Turpçu AKP iktidarından ihaleler kazanmıştı! Yavuzyılmaz’ın taşeronluğu suç ise Turpçu’nun müteahhitliği de suç olmuyor mu?

İnsanlar namusuyla çalıştığı, evine ekmek taşıdığı işler yasaya uygun ve haksız kazanca dayanmıyorsa eleştirilemez. Bu gibi eleştiriler basitliktir. Alanlara yan yana çıktığınızda; hayrola siz birbirinizi yiyordunuz ne oldu diye sorarlar. Cevabını verirken yüzünüz kızarır, mahcup olursunuz..

Alanlara çıkmak deyince güvenilir bir kaynaktan aldığım bilgiyi vereyim.! Zonguldak’tan Milletvekili aday adaylığı için 28 kişi başvuruda bulundu.. Başvuru yapan bu kişiler CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ile ön görüşme yaptı. Bu görüşme sonrasında seçici kurula giden aday adayı sayısı 15’şe düştü.

Kimler mi elendi! Tabi ki,  Zonguldak’ta dedi-kodu yapmayı siyaset yapmakla karıştıranlar..

TURGUT GÜVEN  

Yayın Tarihi:10.05.2018