Türk halkının büyük bir bölümü siyasetçilere güven duymuyor! Çünkü siyasiler halkı sürekli olarak aldatıyor!

Aldatma nasıl oluyor iktidar partisinden başlayayım!

AKP 15 yılı aşkın bir süredir iktidar da. Lideri RTE siyasete başlarken parmağındaki alyansı serveti olarak göstermişti değil mi? Mal varlığında değişen bir şey yok yine alyansı tek!

 

İktidarlarının ilk yıllarında Habur sınırında çadır mahkemelerle başlattıkları ve “çok güzel şeyler olacak” dedikleri  “barış süreci” binlerce vatan evladının şehit olmasına yol açtı.

“Kaldırıldık” diyerek işin içinden sıyrıldılar,  şimdi ise PKK ile CHP’yi işbirliği içinde olmakla suçluyorlar.

2004 yılında Milli Güvenlik Kurulu (MYK) ülkede “Fettullahcı örgütlenmenin” önüne geçilmesi yönünde verdiği kararı duymadılar, TSK’yi din karşıtı göstermeye çalıştılar. Fetoş ile kol kola aynı yollarda yürüyüp yağan yağmurda ıslandılar. Tüm devlet kurumlarında Fettullahcıların örgütlenmesini desteklediler.

Sonrasında hayali bir darbe senaryosuyla ortaya çıktılar! Asker AKP’yi istemiyor yalanını ortaya atıp mağduru oynadılar. Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) en yetkili kadrolarını hayali senaryolarla suçladılar. Yıllarca cezaevlerinde yatan hatta yaşamına son veren TSK mensupları oldu.

17-25 Aralıkta yaptıkları soygunlar devlet içinde örgütlenmesine yardımcı oldukları Fettullahcılar tarafından ortaya dökülünce Ergenekon ve Balyoz davalarıyla cezaevlerine attıkları TSK mensuplarına kumpas kuruldu, aldatıldık dediler. Oysa bu davaların savcılarıydılar.

Peşinden 15 Temmuz sözde darbe girişiminden beş gün sonra AKP darbesi yaşandı. Olağanüstü hal (OHAL) ve kanun hükmünde kararname (KHK) ile ülkeyi istedikleri ve diledikleri gibi idare ediyorlar. Verdiği kararlarla her kuruluşu bağlayan Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları yok sayılıp, uygulanmıyor.

Ekonomi bitmiş, tarım ülkesi Türkiye saman ithal ediyor,  işsizlik rekor üzerine rekor kırıyor, neredeyse her gün akaryakıta zam geliyor. Halledeceğiz, dedikleri taşeron uygulaması arapsaçı, hukuk siyasallaşmış, binlerce insan haksız yere içeri tıkılmış, mağdur edilmiş!   

Aklıma gelip saydığım bu olumsuzluklar karşısında siyasi iktidarın oylarında düşüş olmuyor, aksine muhalefet partilerinde CHP oy kaybı yaşıyor, MHP muhalefet etmeyi bırakıp AKP sarayında kendine ye bulmak için takla üzerine takla atıyor.

Devlet kesesinden yardımlar, yandaş medyanın yalan rüzgarı, dinci örgütlenme, devlet imkanlarını kullandırma vs ile  AKP iktidarını sürdürüyor ayakta kalıyor diye düşünün. Siyasi iktidarın bu kadar olumsuzluğu varken yapılacak hiçbir şey yok mu?

Var!

Halkı örgütlemek, halk ile birlikte muhalefet yapmak. Çünkü malzeme çok ancak kullanması bilen muhalefet yok.  

Bakınız geçtiğimiz hafta sonu işsiz bir vatandaşımız meclis önünde kendini yaktı. CHP Genel Başkanı ilk önce oraya koşması gerekirken, kendini yakan vatandaşa “meclisin önünde kendini ne yakıyorsun, git sarayın önünde yak” deyiverdi. Bu muhalefet etmek değil topu gol çizgisinden bilerek ve isteyerek avuta atmaktı. Tabi işin rengi bir anda değişti, muhalefet bu davranışıyla kendi kalesine gol attı.

Bir başkası! Siyasi iktidar OHAL’i üç ay daha uzatma kararı aldı. CHP bu duruma basın açıklaması yaparak muhalefet etme kolaycılığına kaçtı. Bir tek Bakırköy ilçe başkanlığı bu durumu alanlara çıkarak protesto etti. Başka yok.

Oysa üç büyük ile büyük mitingler yaparak milyonlarca insanı alanlara davet ederek OHAL’e tepki göstermek CHP’yi yöneten kadronun aklına veya işine gelmedi.

Son olarak, seçimlerde kullanılan “SEÇSİZ” yazılım sistemi uygulandığı her ülkeden (ABD ve Yunanistan) kullanıldıktan sonra kovuldu. Nedeni seçim sonuçlarının güvensizliği. Bu yazılım sistemine muhalefet partileri başta CHP neden itiraz etmez.

Ülkeye bu kadar olumsuzluklar yaşatmanın yanında yolsuzluk ve hırsızlığın at başı gittiği halde AKP hala nasıl seçimlerden başarılı çıkıyor? 

Fazla detaya girip yine şimşekleri üzerimize çekmeyip, CHP’li dostlarımızı “şimdi partiyi eleştirmenin zamanımı, AKP ekmeğine yağ sürüyorsun” dedirtmeyelim. Hatta CHP içinde kışkırtıcı ilan edilmeyelim.

 Böyle bir iktidara ve muhalefet ettiğini düşünen siyasilere halk neden güven duysun ki! Halkta kolayını bulmuş, ben siyasetle ilgilenmiyorum diyerek, kendisinden daha aptal birinin yönetimine razı oluyor.

 

TURGUT GÜVEN

Yayın Tarihi:16.01.2018