Yerel seçimler yaklaştıkça siyasi partilerde aday belirleme çalışmaları ve adaylar arasında yarış hız kazandı. Her aday kendi metoduna göre  çalışmalara başladı..

                Bunlardan biri de Kilimli Belediye Başkanı Ali Efendi’nin listesinden geçtiğimiz dönemde Belediye Meclis üyesi seçilen, Mesut Şalvarcıoğlu. Şalvarcıoğlu CHP Meclis üyeliğinden Ali Efendi ile ters düşünce istifa etti.. Şimdi ise 2009-2014 yılları arasında Kilimli Belediye Başkanlığı yapmış Seçkin Özdemir ile birlikte çalışmalar yapıyor. Adı aday adayları arasında geçen Şalvarcıoğlu bu günlerde Özdemir lehine adaylıktan çekilmiş durumda.

                Şalvarcıoğlu da bu çalışmaları yaparken yerel basını ve sosyal medyayı da kullanıyor.. Kendisine ait sosyal medya sayfasında Özdemir ile çektirdiği fotoğrafa aşağıya kısaltarak aldığım şu yorumu yapıyor.

Dostlarım yürüdüğümüz bu kutlu yolda beni hiçbir zaman yalnız bırakmadığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkürü bir borç bilirim. Kilimlimizin geleceği adına kendi içimizde bölünmemek ve yerel seçime daha güçlü girmek için Seçkin Özdemir başkanımızın adı altında toplanmaya güçlerimizi yani sevenlerimizi aynı amaç uğruna birbirlerine gönülden bağlamaya karar verdik. Bu kararı verirken yaptığım fedakârlığın aynısını SEÇKİN başkanımın da tereddütsüz yapabilecek olduğunu gördüm ve takdir ettim. Şimdi birlikte Kilimlimiz İçin tek yürek ve tek bilek olmuş durumdayız. Bu bağlamda hep birilerinin korkulu rüyası olmaya devam edeceğimizden hiçbirinizin şüphesi olmasın. Her şey Kilimli için...saygılarımla Mesut Şalvarcıoğlu..

Sosyal medyada yapılan bu paylaşım çoğu olumlu, yüzlerce yorum alıyor.

Tabi siyasi rakip olmayı hasım olmakla bir tutan Kilimli Belediye Başkanı Ali Efendi, her rakibini yakın takibe aldığı gibi bu paylaşımı da takibe alıyor..

Bu paylaşıma yorum yapan iki belediye çalışanının bakın başına neler geliyor enselerinde  nasıl boza pişiriyor anlatayım.

Bunlardan biri Kilimli Belediyesinde geçici işçi olarak çalışan N.G.. Şalvarcıoğlu’nun yaptığı paylaşıma yorumu şöyle… “Yürü be başkanım kim tutar sizi. Saygılar”

Diğer belediye çalışanı ise E.D.. Su işlerinde çalışıyor.. Şalvarcıoğlu’nun yaptığı paylaşıma şu yorumu yapıyor.. “Çalsın davullar herkese hodri meydan hayırlı olsun Allah’ım utandırmasın”.

İşte ensede boza pişirme de böylece başlıyor..

Geçici çalışan N.G yazı işlerinin yazdığı ifadeye imza attırılıyor ve disiplin kuruluna verilip oy birliği ile işten çıkarılıyor. Yazılan ve imzalanan ifade de “defalarca uyarıldığım halde dalgınlığıma gelip yorum yazdım” cümlesi delil gösterilip gereken yapılıyor. Ali Efendi bu çalışan için “dalgınlık hastası” teşhisi koyuyor.. Böylece Kilimli de yaşayanlar Ali Efendinin Tıp fakültesinden mezun olduğunu da öğrenmiş oluyor. Doktor mübarek!

Diğer çalışan E.D ise su işlerinden alınarak çöp toplamaya sürülüyor ve kendisine üç yevmiye ceza yapılıyor. Sonrasında ise belediye personeline sosyal medyada paylaşımlar ve yorumlar üzerine genelge yayınlanıyor..  

Şimdi dönelim işin özüne.!

                Çalışanlar haklarını sendikaları vasıtasıyla geliştirir ve korur. Sendikacı işçinin avukatıdır.. İşçiler sendikacıları kendi hak ve menfaatlerini koruması için seçer. N.G disiplin kurulunda oy birliğiyle işten atıldığına göre kuruldaki sendikacının da işten atılması için oy kullandığı anlaşılıyor. Bu nasıl sendikacılıktır.. İşçi suçlu olsa bile (bu olayda işlenmiş suç da yoktur) sendikacı çekimser kalır..

                Diğer işçi E.D ise sendikadan umudunu kesmiş olmalı ki mahkemede hakkını aramaya çalışıyor. İşçinin hakkını aramak ve uğradığı haksızlığı ortadan kaldırmak için sendika yerine yargı yolunu seçmesi sendikacılık yaptığını zannedenleri utandırdığını sanmıyorum.

                Şimdi bu kişilere sendikacı denilebilir mi? Çalışma yaşamını sendikal mücadele içinde geçirmiş biri olarak yazıyorum.. Bu tip kişiler sendikacı değil işverenin uşağıdır. Sendikacı suç işlediği iddia edilen işçinin ifadesi alınırken yanında hazır bulunur. Bilgisi olmadan alınan ifadeyi asla kabul etmez.

                Diğer taraftan Kilimli Belediye başkanı Ali Efendinin tutumu ise anlaşılır gibi değil.. Demokrasilerde insanlar herhangi bir şekilde düşüncelerini ifade eder. Bu düşünceler her ortamda açık yüreklilikle söylenmelidir.  Yapılan yorumlar ne kendisine hakarettir, ne de Kilimli belediyesini karalayan sözlerdir.

                Şimdi iki işçinin yaptığı bu yorumlarda ne var. Belediye çalışanı sosyal medyada desteklese de desteklemese de bir adaya başarılar dileyemez mi? Belediye çalışanı Ali Efendinin kulu kölesi mi? Belediye çalışanı kendisini desteklemek zorunda mı?  Herhalde Kilimli de OHAL ilan edildi, kimse Ali Efendinin karşısına aday olamayacak, aday olana çeşitli bahaneler üretilerek cezalar yazılacak, hakaretler edilecek. Ve bu şahıs yakasında CHP rozeti taşıyacak..

                Kilimli CHP İlçe başkanlığını yönettiğini zanneden ve bu kişi ile Kilimli halkının karşısına çıkmaya düşünenleredir sözüm. Olup bitene, iki belediye çalışanına yapılanı doğru bulduğunuz için mi sevgili başkanınıza sesiniz çıkmıyor. Bu anlayıştaki biri ile halktan nasıl oy isteyecek, yapılan yolsuzluk ve usulsüzlüğü hangi sözlerle savunacaksınız..

                Korkunun ecele faydası yok! Sayılı günleri olanlar cami duvarına işermiş.. Yaşananlar bunu gösteriyor.. Kilimli bu diktatörden bir an önce mutlaka kurtulmalı..

 

                TURGUT GÜVEN   

               Yayın Tarihi: 17.10.2018