Dört ayaklı can dostlarımızdan bahsediyorum..

                Genel seçim sonrasına ertelediğim konulardan birini sorunun aciliyeti nedeniyle yazmam gerektiğine inanıyorum.

Konu Kilimlinin köpekleri!  

            Yazının hemen başında yanlış anlaşılmayı önlemek için belirteyim. Ben bir hayvan severim. Çocuk yaşımdan bu güne kedi, köpek besleyerek büyüdüm. Bu uğraşımı hala sürdürüyorum.

            Bu konuyu neden yazma gereğini duyduğuma gelince!

            21 Mayıs 2018 günü Kilimli Emniyet Müdürlüğü ile Atatürk heykeli arasındaki bölgede şehir içinde dolaşan köpekler iki kişiye saldırıp birini ısırıyor. Bunun dışında yüzlerce benzer olaylar yaşandığı da bir gerçek.

Olay sonrasında belediye çalışanlarına ulaşan vatandaşa “hayvan barınağı yapılana kadar köpeklere dokunulmayacak” denilmiş. Bunun anlamı şu “sokağa çıkacak vatandaş kendi önlemini kendisi alacak, bizim yapacağımız bir şey yok” bitti. 

            Saldırılan vatandaşlardan birinden aldığım bilgiye göre köpeklerin küpesi de yok, yani başıboş.

            Yine bu konuda bir başka ayrıntıya, daha önceki aylarda tanık olduğum bir konuyu da sizlerle paylaşayım. Okul giriş-çıkış saatlerinde çocukların velileri tarafından okula getirilmesi dikkatimi çekmişti. Torununu okula getiren tanıdığım bir arkadaşıma “neden çocuğu elinden tutup okula getirip götürüyorsun, kendisi gidemiyor mu? “ diye sormuştum.. Cevabı “okul gidiş yolun başıboş köpekler var, çocuklarda, bizde korkuyoruz” demişti.

            Buna benzer açıklamayı bizi dinleyen başka bir veli ”çocuklarımızı tek başına ne oyun parkına, ne de fırından ekmek almaya gönderebiliyoruz, çünkü her sokakta 4-5 köpek yatıyor” demişti.

            Bakınız bu serzenişler Kilimlide gerçek olmasına rağmen sorun olarak görülmüyor, çünkü alışılmış ve vatandaş artık düzeltecek kimse kalmadığına inanıyor.  Ancak ne zaman ki birine saldırılıyor o zaman sorun insanların aklına geliyor.

            Bir hayvan sever olarak teknik birkaç bilgi de vereyim! Köpekler karınlarının doyduğu, kendilerine ilgi gösterildiği alanları sahiplenirler. Bu sahiplenme genelde üç-dört köpeğin bir araya gelmesiyle olur, bir anlamda köpekler çete kurarlar.

Örneğin Kilimlide kasapların önünden geçerken dikkat ederseniz en az 3-4 köpeği bir arada görmeniz mümkündür. Ayrıca sahiplendikleri alana bir başka köpeğin girmesine müsaade etmezler. Eğer bunlara müdahale edilirse hepsi birden tepki gösterir insana da saldırabilir.

Köpeğin kulağında küpe olması onun kısırlaştırıldığının işaretidir. Kısırlaştırılan köpek genelde zararsızdır, kendisine zarar verilmediği, önünden yiyeceği alınmadığı sürece insana saldırıp ısırmaz.

Şu sorunun cevabını da vereyim! Köpekler neden şehir içini mesken tutuyor? Çünkü küçük bir kısmı esnaf tarafından besleniyor. Bunlar genelde zararsız.  Diğerleri ise Kilimli merkezdeki çöp konteynerlerinden besleniyor. Çünkü Kilimli Belediyesinin çöp toplama planı programı yok. Çöpler saatlerce çöp konteynerlerinde alınmayı bekliyor. Konteynerler kapalı tutulmuyor, yeterli sayıda olmadığı için çabuk doluyor ve çöpler etrafına gelişi güzel atılıyor. Hayvanlarda işte buradan besleniyor.    

Peki, sorunu ortadan kaldıracak olan kim, hangi kuruluş? Tabi ki Kilimli Belediyesi.

Kilimli Belediye Başkanı Ali Aslankılıç 2014 yılında CHP kimliği ile tekrar belediye başkanı olarak seçildiğinden bu güne hiçbir hizmet üretmiş değil. Bu durum eleştirildiğin de ise Kilimli Belediyesinin borçları gösteriliyor. 

 Hayvanlar için en büyük hizmet, ilçenin merkezinde birkaç yerde gördüğümüz içine yemek ve su koyulması için yapılmış ucube. İçinde bu güne kadar ne su nede yiyecek konulmuş. Kısaca süs başka bir şey değil. Hayvan barınağı yapılması maliyeti çok yüksek bir hizmet mi? Hiç sanmıyorum belediye bu hizmeti kendi imkânlarıyla yapabilir. Yeter ki yapmaya niyetiniz olsun.

Bakınız, elimde 2014 yerel seçim öncesinde Ali Aslankılıç’ın CHP kimliğini kiralayıp belediye başkanlığına aday olduğu günlerde Kilimli halkına dağıtılan vaatlerin sıralandığı seçim kitapçığı var. Hemen belirteyim kitapçıktaki 41 seçim vaadinden hiç biri yapılmış değil..

Sözünü ettiğim kitapçığın 16.sayfasındaki başlık şu!

KALİTELİ KENT YAŞAMI KİLİMLİ’NİN DE HAKKI.

Hayvan barınağı başlığı altında şu sözler verilmiş!

“Tüm canlıların yaşam haklarına saygı göstererek, sokak hayvanları için barınak sağlayacağız.” Bitmedi “ Ayrıca sözleşmeli veterinerle bakım ve tedavilerini de gerçekleştireceğiz.”   

Bu açıklamanın hemen yanında yeşile boyanmış dört kulübe, önünde görülen iki köpek var. Demek ki yapılması düşünülen bu.. Aradan geçen 4.5 senede yapılan ise koca bir hiç..

Yerine getirilmeyen sözlerin sorumlusu sadece Kilimli Belediye Başkanı Ali Aslankılıç değil elbet. Belediye meclis üyeleri, CHP ilçe örgütü de bu verilen sözlerin sahibi değil mi? Belediye Başkanını hizmetler için talepte bulunup yönlendirmeleri gerekmiyor mu?  Gerekiyor da bakmayın öyle anlatırken mangalda kül bırakmadıklarına .. O bir yere kadar.. Çünkü bu sorunları Belediye Başkanı Ali Aslankılıç’a anlatacak, kendisini hizmete yönlendirecek ve denetleyecek kapasitede ilçe başkan ve yöneticisi yok.

Kilimli Halkı bu ve diğer sorunlarla 2019 Mart ayında yapılacak yerel seçime kadar yaşayacak. Günü geldiğinde Belediye Başkanını değişirseniz belki o zaman köpeklerin saldırısından kurtulursunuz tercih sizin! Ali Başkan görevde kaldığı sürece sizi daha çok köpek kıçınızdan ısırır!

 

TURGUT GÜVEN  

Yayın Tarihi: 01.06.2018