Aleksis Çipras (Aleksi Kipras) komşumuz Yunanistan’ın Başbakanı..!
28 Temmuz 1974 doğumlu, 40 yaşında..
Genç dinamik biri.. 2009 yılından bu yana Radikal Sol Koalisyon’ un (SYRIZA PARTİSİ) lideri.
Lideri olduğu parti SYRIZA 2009'da yapılan genel seçimlerde %4,60 oranında oy almış.. 06 Mayıs 2012 yılında yapılan genel seçimde ise oylarını 16.77’ye yükseltmiş, Yunanistan da ikinci parti olmuş.. O yıllarda kendisine hükümeti kurma görevi de verilmiş, ancak ABD yanlısı partiler onunla koalisyona girmemişler..
Bu durumda erken seçim kararı alınmış ve 17 Haziran 2012 de seçimler yenilenmiş.. Bir önceki seçimden 42 gün sonra yenilenen seçimde lideri olduğu SYRIZA partisi oy oranını %27’ye yükseltmiş ikinciliğini korumuş ve ana muhalefet partisi olmuş…
25 Ocak 2015 Yunanistan genel seçimlerinde Çiplas liderliğini yaptığı SYRIZA koalisyonu %36,29 ile seçimde en çok oyu alan parti olmuş ve Çiplas Yunanistan Başbakanı olmuş..
Hadi özel hayatına da girelim.. Çiplas, Peristera Batziana adına bir kadınla nikahsız yaşıyor ve bu birliktelikten 2 çocukları var.. Bitmedi Çiplas Ateist..
Nasıl oluyor demeyin, bizde büyük skandal sayılan bu işleri Yunan halkı aşmış.. Alınmayın ama beğenmediğimiz adamlar anlayış açısından bizden 200 yıl öndeler.. İnsanın özel yaşamına değil kafasının içine, ülkemiz için ne yapacağına bakıyorlar..
Komşuda kişi başı milli gelir 28.000 dolar civarında .. Yani bizi üçe katlamış durumdalar..
Ancak ülkede ekonomik kriz var.. Ekonomik kriz bizde ise sürekli, ancak politikacılarımız “çok hünerli” oldukları için “teğet geçti” dediklerinde bizim koyun sürüsü “evet Allah’a şükür” diyor.. İşte onun içindi ki ülkemizde gerçek işsizlik %20 , çöpten beslenen 10 milyon insan var..
Yunanistan'ın 5 yıldır IMF'den aldığı ve ödeyemediği borçlarının toplamı böylece 2 milyar Euro’ya ulaştı. En son ödemesi gereken taksit tutarı 456 milyon Euro’ydu.. Yunanistan'ın toplam borcu ise 321 milyar Euro.. Yani bizden az..
AB ve İMF Yunan halkının kemer sıkmasını ve ekonomik bazı reçeteler dayatıyordu.. Yunanistan da Ocak ayında kurulan yeni Çiplas hükümeti, kemer sıkma politikalarına karşıydı ve yeni yardım olmadan, Avrupa Birliği ile IMF'ye olan borçların geri ödenmesinin mümkün olmadığını savunuyordu.
Çiplas akıllı bir hamle ile AB ve İMF dayatmalarını referanduma getirdi ve halka sordu.. Sonuç AB ve İMF dayatmalarına hayır %61, evet %39 çıktı.. AB ve İMF reçetelerini savunan evetçi muhalefet lideri istifa etti siyasetten çekildi.. (Bizde başarısız olan siyasetçilere duyurulur)
Şimdi ise AB ve İMF ile masaya oturulacak yeni bir program yapılacak.. Genç başbakan ilk raundu böylelikle kazanmış oldu..
Çiplas’ta sürekli yükselen bir siyasi grafik, başarı, yapacaklarını halk ile birlikte karar verme ve kararı cesurca uygulama sanırım gözünüzden kaçmamıştır..
Yunanistan nüfusu 11 milyon ve yaşlı.. Öyle dünyaya meydan okuyacak bir halleri de yok.. Ancak bu yılın başında Yunan Halkının başbakan yaptığı genç lider İMF ve AB’ye bana göre şöyle diyor…
“AB ve İMF olarak biz Yunan halkına, “üretmenize gerek yok bizde var satalım” dediniz, “paramız yok dedik,” “al sana borç” dediniz.. O günlerde ülke yönetiminde olan politikacılarda hem işlerine geldiği için, hem de bu günleri göremeyerek teklifinizi kabul etti..
Şimdi.. Bu gün Yunan Halkının düşürüldüğü bu çıkmazda, sizin hiç mi suçunuz yok..! Evet suçlusunuz o halde çözümü sadece siz Yunan Halkına kemer sıktırarak ödetemezsiniz.. Bu uygulamadan size de bir fatura çıkması lazım..” Diyor…
Komşudaki Çiplas emperyalizmin bu dayatmasına siyasi bilinci ve halkı ile birlikte asil bir duruş sergiliyor.. Bundan sonra komşuda neler olacak, AB ve İMF nasıl bir uygulama yapacak izleyip göreceğiz..! Referandum sonrası ilk kutlayan ise Küba lideri Fidel Castro..
Yunanistan’ın yıllar içinde üretimden uzaklaştırılarak, bilinçli olarak nereye getirildiğini yukarıda özetlemeye çalıştım… Ülkemizde aynı yolda yürümüyor mu? İMF’ye borcumuz yok diye övünen bu günkü siyasi iktidar sadece yandaşlarını kandırıyor.. İMF’ye borcumuz yok da, peki diğer borçlar kimin?
Ya şehrimiz Zonguldak..!
Yunanistan’da yaşanan süreci bu ülkede en belirgin yaşayan şehir eminim ki Zonguldak… Ürettiği kömürde her geçen süre içinde uzaklaştırıldı, ithal kömüre sarıldı.. Termik santralleri kuranlara karşı çıkıldığında “kömür burada nereye yapacaktık” diye kendilerini savundular. Santrallerinde yaktıkları kömürü dünyanın diğer bir ucundan ta Kolombiya’dan getiriyorlar..
Sonuç, düşen üretim diğer sosyal yaraları açtı, şehirden hızlı bir kaçış ve göç başladı.. Adi suçlar arttı, ahlak bozuldu, insanlarımız cinnet boyutuna ulaştı, ülkede en çok intihar vakalarının yaşandığı şehir olduk.. Bu anlayış sürdükçe de çıkmaza doğru gidiyoruz..
Oysa 70’li yılların Almanya’sıydık…
Yunanistan’ın durumuna düşsek, ülkede Türk halkını savunacak, onlarla birlikte karşı duracak bir lider göreniniz var mı?
Ya bu sahipsiz kent Zonguldak’ta şehrin geleceğiniz savunabilecek tek bir kişi…
Varsa söyleyin herkes bilsin..
Ben göremiyorum da..!
TURGUT GÜVEN..
