AKP ilginç bir parti!

Parti demekte zor aslında, çünkü çağdaş dünyada bir partinin olmazsa olmazları vardır. En önemlisi ise parti içi demokrasidir!

                AKP’nin içinde zerre kadar demokrasi olmadığı için, 15 yıldır yönettiği ülkemizde bu nedenle demokratik kazanımları bir bir yok ediliyor.

                Anlayacağınız kafalar dar.  

                AKP’li Kozlu Belediye Başkanı yaşamını yitirdi. Ailesine ve sevenlerine sabır diliyorum.

                Yeni Belediye Başkanını yasa gereği belediye meclis üyeleri kendi arasından seçecek.!

                Bu konuda yerel basında okurlardan birinin yaptığı yorum ilgimi çekmişti ve hak vermiştim. Okur yorumunda “Kozlu da belediye başkanını AKP genel merkezi seçer” demişti. Tam da dediği oldu.

                Geçtiğimiz günlerde Kozlu da AKP’li meclis üyeleri arasından dört kişinin belediye başkanlığı düşündüğü yerel basında yer aldı. AKP Genel Merkezi bu dört adayı hemen Ankara’ya çağırdı.

                Parti Genel Merkezinde yapılan görüşmeler sonrasında AKP’nin belediye başkan adayı Kerim Yılmaz olarak belirlendi.

                Şimdi ne var bunda diyenleriniz olabilir! Bu soru da sadece kafasında demokrasi olmayan kişilerin aklına gelir.

                Çünkü Kozlu’da belediye başkan adayını seçmesi gereken AKP Genel Merkezi değil, halkın seçtiği belediye meclis üyeleridir.

Yoksa yasa şunu derdi.! Belediye başkanının ölümü halinde yeni başkanı parti genel merkezi seçer. Yasa bunu demiyor. 

Kozlu’da belediye meclis üyelerinin dağılımına bakalım.  AKP’nin 10, CHP’nin beş, bir üyede bağımsız.

                Şunu düşünebilirsiniz, AKP içinden dört aday çıktı bu durumda bölünme yaşanır ve muhalefete mensup biri belediye başkanlığını kazanabilir!

                Ancak AKP Genel merkezinin düşündüğü bu değil. AKP Genel Merkezinin düşündüğü adayı ben belirlerim anlayışıdır.

                Doğrusu ise şu olmalıydı.

                AKP adayını belirlemek için İl ve Kozu ilçe başkanlığı gözetiminde kendi içinde seçim yapmalı ve dört adayı bire indirip ondan sonra belediye meclis üyelerinin oy kullanacağı seçime katılmalıydı.

                AKP kendi belediye meclis üyelerine dahi güvenmiyor desem haksız mıyım?

                İşte bu durumda Kozlu Belediye Başkanını, belediye meclis üyeleri seçmiş olurdu. Şimdi ise AKP Genel Merkezi seçti dememiz herhalde yanlış olmaz.

                ZONGULDAK’TA AKP’Lİ BİR MASALCI.!

                Masalcı kim mi?

2011 Genel seçimlerinde AKP Zonguldak Milletvekili Aday Adayı Dr. Hasan Özgür Özen.

 Beyefendiyi milletvekili adayı yapamamışlar ama seçim sonrasında TBMM Stratejisti olmuş.. Stratejist ne demektir, nasıl meslektir TBMM’de ne iş yapar ben bilmiyorum.

Beyefendi Zonguldak’ta “Yeni Türkiye İçin Evet” sloganı ile AKP örgütlerini dolaşıyor. Aslında gelecek erken seçimin alt yapısını oluşturuyor desek daha doğru olur. 

Beyefendiyi birkaç gündür yerel basından takip ediyorum. Kirli sakalı ve jöleli saçlarıyla dolaştığı AKP örgütlerinde Yeni Türkiye masalları anlatıyor. AKP örgütleri de “evet” demiyor mu yoksa!

Doktor Bey bu gün gittiği Gelik Beldesinde “Yeni Türkiye’de hızlı karar alan, hızlı icraat ve reformlar yapan etkin bir yönetim modeli oluşturulacağını” belirtmiş.

AKP 15 yıllık iktidarı süresince hızlı ve iş bitirici iktidar olmakla övünüyordu demek ki bu palavraymış..

Beyefendi Filyos’ta “Cumhurbaşkanlığı sistemine önceki yıllarda geçilmiş olsaydı, şu an Filyos projesi çoktan hayata geçmiş olurdu” demiş.

Tek başına 15 yıldır iktidardaki AKP Filyos projesini yapacaktı da elini kim tuttu acaba.

Beyefendi  Muslu da, yaptığı açıklamada “Yeni Türkiye’de hızlı karar alan, hızlı icraat ve reformlar yapan etkin bir yönetim modeli oluşturulacağından sorunlara daha hızlı çözüm bulunacağını hatta sorunlar oluşmadan yok edileceğini belirtti.”

İlginç “sorunlar oluşmadan yok edilecek”! Demek ki rejim değişikliği beraberinde müneccimlikte de getiriyor. Sorunlar ortaya çıkmadan önlediğine göre, erken uyarı sistemi mübarek!

Beyefendi Gökçebey’de “Değişen dünya düzenine hızlı bir şekilde uyum sağlamak çok önemli. Değişen dünya düzenine hızlı ayak uydurabilen ülkeler, yenidünya düzeninde daha çok söz sahibi olacak. Mevcut sistem buna engel. Yeni Türkiye için Evet demek ülkemizin yenidünya düzeninde daha güçlü bir pozisyon almasını istiyorum demektir” demiş.

Yenidünya düzenini gibi emperyalist bir dayatmayı bilmemde dünyada söz sahibi olacak ülkeler yetkilerin paylaşıldığı, yasama, yürütme ve yargının erklerinin bağımsız olduğu parlamenter sistemle yönetilen ülkelerden oluşuyor.

Tek adam rejiminin yani diktatörlüğün hüküm sürdüğü ülkeler ne yazık ki üçüncü dünya ülkeleri.

Beyefendinin bana göre en ilginç ve boş açıklaması ise şu; “İlk olarak hemşerilerimizin kafasında hiçbir soru işareti kalmayacak şekilde Cumhurbaşkanlığı sistemini tüm ayrıntıları ile anlatmamız gerek”

Ayrıntıları soralım o halde masalcı beyefendiye.!

Bağımsız yargı nerede?

Ya seçilmiş Meclis?

Yasama ve Denetim?

Partili biri nasıl tarafsız Cumhurbaşkanı olacak?

Tabi ki bu ve akla gelen birçok sorunun cevabı masalcı beyefendide yok. Adından esinlenerek sorayım! Yeni rejimde insanlar tercihlerinde “özgür” olacaklar mı? Henüz rejimi değiştirmeden “Hayır” diyenlere saldırılar ve linç girişimleri sürerken merak ediyorum cevabınız nedir!

Ancak göz ardı edilemeyecek bir kazancımız var. Beyefendi iyi ki Stratejistliği tercih etmiş ya Doktorluğa devam etseydi.

 

TURGUT GÜVEN