“Önce sağlık” deriz ya.! Gerçekten çok önemli, çünkü sağlığınızı kaybettiğinizde mutlu olmanın, gelecek için plan program yapmanızın imkânı yoktur. Kısacası sağlığınızı kaybettiğinizde geleceğiniz kararır.. 

            Dünya ülkeleri arasında sağlık sorunlarını büyük oranda halletmiş tek ülke Küba.. Sağlık tamamen ücretsiz. En önemlisi ise tüm halk altı ay süre ile periyodik muayenelerden geçiriliyor. Periyodik muayene günü gelip de gitmeyenlere yaptırım uygulanıyor.. Nedeni de şu! Hastalıkların erken teşhisi çok önemli. İlerlemiş bir hastalığın tedavisinin sağlık giderlerini arttırdığı, en önemlisi ise insana verilen önem. Kübalı da periyodik kontrollere büyük oranda uyuyor. Çünkü bilinçli bir toplum..     

Ülkemizde ise sağlık sisteminde tam bir karmaşa yaşanıyor.. Son on yılda ise sağlık büyük bir rant alanına dönüşmüş durumda.. Paran varsa sağlıkta satın alabilirsin. AKP iktidarı döneminde sağlık konusunda doğru yapılan bir şey var mı? Tek bir şey var denilebilir, örneğin şimdi dilediğiniz hastaneye gidebiliyorsunuz.. Bu uygulamanın doğru olup olmadığı da tartışılıyor.. Nedeni de şu; sağlık ocağının halledebileceği bir rahatsızlığı Üniversite hastanelerine taşındığı ve bu hastanelerin yükünü arttırdığı yönünde eleştiriler var. Ayrıca toplum bu konuda da büyük oranda bilinçsiz.

   Bende Kübalılar gibi hasta olmadan sağlık taramalarını yaptıranlardanım. Bu nedenle hastanelere yolum düşer.. O nedenle işleyişi bilirim. Sanırım benim gibi her insanın rahatsız olduğu uygulamalardan biri ise randevu konusu.. Denemesi bedava, acın internet üzerinden randevu almayı deneyin. Bir çok klinikten, örneğin Kardiyolojiden on beş gün önceden randevu almanızın mümkün olmadığını göreceksiniz..

İşte ülkemizde yaşanan sağlıktaki bu ve bunun gibi sorunları CHP Zonguldak Milletvekili Şerafettin Turpçu Sağlık Bakanı Ahmet Demircan’a sormuş..

Turpçu, soru önergesinde Anayasamızın 56. Maddesi  “ Devlet herkesin hayatını beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlama; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler” ifadesini hatırlattıktan sonra şu soruları sormuş!

– Sosyal güvencesi olan bir vatandaşımız sağlık giderlerinin ne kadarını cebinden ödemektedir?

– Kamu hastanelerinin yoğunluğu nedeniyle randevu tarihlerinin bazen aylarca sonraya verilmesi teşhis ve tedavi süresini uzattığı gibi hastaların istemeyerek de olsa özel hastanelere yönelmelerine neden olmaktadır. Uygulanan sağlık politikasının, sağlığı piyasalaştırmasına karşı tedbir alınacak mıdır?

– Hastaların bekleme dolayısıyla hastalığın ilerlemesi ve ölüm ikileminden kurtulması için ne gibi tedbirler alınacaktır?

– 2015-2016-2017 yıllarında kamu hastaneleri ve özel hastanelerde yapılan muayene sayısı kaçtır? SGK'dan gerek muayene gerekse tedavi işlemleri için özel hastanelere ne kadar ödemiştir?

– Özel hastanelerin aldığı fark %30'lardan %200'lere çıkarılmıştır, bu çarpıklığın giderilmesi için bir çalışmanız olacak mıdır?

Sağlık Bakanı Demircan’nın Turpçu’nun sorduğu ve halkın yaşadığı bu sorunlara doğru cevaplar vereceğini ve bu sorunları ortadan kaldıracağını düşünmüyorum.. Çünkü AKP iktidarı yönetimi eline geçirdiği günden bu güne on altı yıl geçti. Bu süre içinde eski uygulamaları düzelteceğim diyerek halka eskiyi arattılar..

Bu arayış sadece sağlık konusunda değil Adalet, Eğitim, Ulaşım, Sosyal Yaşam, Demokrasi, Özgürlükler, Kadın ve Çocuk hakları vs gibi bir çok konuda insanlarımız bunca sene sonra eskiyi arıyorsa bu iktidarın başarısını ve ülkeyi hangi noktaya getirdiğini durup düşünmek gerek..

Şimdi madalyonun diğer yüzüne bakalım! Geçtiğimiz günlerde CHP Zonguldak örgütlerinin sosyal medya hesaplarına bakmış, milletvekillerini takip etmediklerini yazmıştım.. Örgütlerin iletişimden sorumluları olanlarını görevlerini yapmadıkları için eleştirmiştim. Yazdıklarım hatırlatılınca rahatsız olan her şeyi bildiğini zanneden “yeni yetmeler” bu değerlendirmemden rahatsız olmuşlardı. Bu tiplerin benim için hiçbir önemi olmadığı gibi dikkate de almadığımı da belirtmiş olayım. Söz konusu yazımda belirttiğim gibi örgütler milletvekillerinin bu çalışmalarını takip etmiyor.. Parti üyesini ve kamuoyunu bilgilendirme görevlerini bilerek veya bilmeyerek yapmıyorlar.. Bu durum CHP’nin her iki milletvekili içinde geçerli.

Ancak diğer taraftan kendi faaliyetleri çok daha önemli görüyorlar. Örgütlere ait sosyal medya hesaplarını adeta özel hesapları gibi kullanılıyor. Peşinen bir örnek vereyim.. Açın Alaplı İlçesinin Facebook sayfasını bakın.. İlçe Başkanı beyefendi sanki özel sayfası gibi makam koltuğuna gömülü resmini profil resmi yapmış.. Kendilerinin en küçük bir ziyareti sanki partiye bir şey kazandırmış gibi defalarca paylaşılmış vs.  

Bakınız geçtiğimiz günlerde (Salı günü)  İl Başkanlığı, Kilimli, Kozlu, Çaycuma ve Devrek ilçelerinden birkaç yönetici ile Ankara’ya CHP grup toplantısına geldi.. Bu ziyaretin fotoğrafları bahsettiğim ilçelerin sosyal medya hesaplarını süslerken Turpçu’nun sağlık Bakanına verdiği soru önergesi sadece Devrek İlçe Örgütünün sayfasından duyuruldu..

Ankara’da Milletvekillerinin meclis çalışmalarını yerelde basına, parti üyesine ve halka duyuracak olan örgütlerdir. Milletvekilleri ve örgütler bir araya gelip bu iletişim ağını kurmak zorundadır. 2019 yılı çok önemli seçim yılıdır, çok çalışmamız lazım diyenler bu bağı kuramadığı zaman yararlı hiçbir çalışma yapamazlar. Hatta bu önergeler ve kanun teklifleri el ilanı şekline getirilerek bildiri şeklinde halka dağıtılırsa çok daha faydalı olacağını düşünüyorum..

Günümüz iletişim çağı.. Örgütlerin iletişim sorumluları günde en fazla iki saat çalışarak yukarıda anlatmaya çalıştığım işleri çok rahatlıkla yapabilirler. Bunun için şucu, bucu diye ayırmadan, kimsenin adamı olmadan, sadece partinin başarısını ve ülkenin geleceğini düşündüğünüzde yukarıda anlatmaya çalıştığım görevlerinizi zaten yaparsınız.. Görevinizi yapma niyetiniz yoksa kafanızın içinde birini bir yerlere taşıma düşüncesi varsa ki öyle bahane hazır.. Turgut Güven önerdi der poponuzun üzerine oturursunuz..

 

TURGUT GÜVEN   

Yayın Tarihi: 05.04.2018