Kilimli Bağlar Caddesinde Tadım Restorandı benim gibi arada birkaç kadeh atma ihtiyacı olanlar bilir. Sahibi Şerif Cihan’dır. Yanılmıyorsam Şerif 35-40 senedir kendi tabiri ile “meyhanecidir”. 25 senedir de bu işyerini çalıştırır, evine ekmeği, çoluk çocuğunun geleceğini buradan sağlar.

            Şerif’in bir başka işi ise çevresindeki ve ülkedeki sorunları çizerek anlatır. İyi bir karikatür çizeridir. Ancak bu işten para kazanmaz. Çizdiklerini yerel basının her gazete ve dergisinde görmemiz mümkündür.    

            Çevresindeki olumsuzluklar onu rahatsız eder. Sahillere çöp dökülmesi onun derdidir. Yolların bozuk olmasını kafasına takar. Kaldırım işgallerini kendi yolunu kesilmesi olarak düşünür. Sokak hayvanları onun derdidir, çöplerin doğru toplanmamasına tepki verir. Kısacası Şerif Kilimlinin ve bu ülkenin duyarlı insanlarından biridir. İşte Şerif bu dert ettiklerini, sorun gördüklerini çizerek anlatır.

            Zaten sorunda burada başlıyor.

            Eğer Kilimli de yaşıyorsanız, elinizde kalem var ve gördüğünüz sorunları yazıp çiziyorsanız, insanların çevre sorunlarına duyarlı olmasına, haklarına sahip çıkmasına yönlendiriyorsanız işiniz çok zordur. En yakın arkadaşlarınız bile sizi suçlu görür, yalnız kalabilirsiniz. Bu ülkede olduğu gibi Kilimlide de duyarlı olmak suçtur..

            Yukarıda saymaya çalıştığım sorunlar ortadan kaldırması Kilimliyi yaşanılır bir ilçe durumuna getirmek kimin görevidir. Yaşanan olumsuzlukların sorumluları kimdir?  Kilimli Belediyesi dolayısı ile Belediye Başkanı Ali Aslankılıç.

            Şerif yukarıda saydığım Kilimlinin ve bu şehrin genel sorunlarını yıllardır çizer. Biliyorum Aslankılıç’tan önce de çiziyordu. Hiçbir yetkilinin Şerif’i çizdiği için aradığını, tehdit ettiğini duymadım, bilmiyorum. Böyle bir şey yaşansaydı mutlaka bilgim olurdu.

            Tüm bunlardan sonra şu soruyu soralım! Seçildiği 30 Mart 2014 tarihinden bu güne belediye başkanı olarak görevini yapmayan Kilimli Belediye Başkanı Ali Aslankılıç eleştirilemez mi?

            Böyle bir soruyu sormak bile saçmalıktır. Bu ülkede ister seçilmiş, ister atanmış olsun her insan çizerek, yazarak ve sözlü eleştirilir.. Bundan kaçış yoktur.

Bu çağda eleştirilerden ders alınması gerekirken, eleştireni tehdit edip korkutmak, telefon edip hakaret etmek, işyerini gerekçesiz kapatmaya kalkmak, zabıta gönderip baskı altına almak nasıl bir anlayıştır.

Kilimli dağ başı oldu da biz mi bilmiyoruz! Kilimli de devleti temsil eden kimse yok mu? Bu nasıl iştir ki Aslankılıç böylesine keyfi davranabiliyor. Şerif’in ekmek teknesi restorandı keyfi, mazeretsiz, yasal olmayan bir şekilde kapatmaya cüret edebiliyor.

Yaşananlar iddia değil bal gibi gerçek ve Ali Aslankılıç’ın karakterine uyan davranışlar.. Aynı keyfi uygulamaları daha önce de yaptı. Güney Mahallesindeki yıkama yağlama yapan esnafın işyerini sudan sebeplerle 8 ay kapatmadı mı? Bu iş yeri mahkeme kararı ile açılmadı mı?

Yaşananların siyasi bir boyutu ve götürüsü var!

Ali Aslankılıç beğenseniz de beğenmeseniz de ( ben hiç beğenmeyenlerdenim)  CHP kimliği taşıyor. CHP kimliği taşıyan bir belediye başkanı egoları ve hırslarıyla hareket edemez, eleştirilere açık olur ve o eleştirilerden ders alır. CHP kimliği taşıyan bir belediye başkanı keyfi davranamaz, eleştirildim diye intikam peşinde koşamaz, keyfi olarak bir işyerini asla kapatamaz. 

Kilimli ilçe başkan ve yönetimi sorun kendilerine iletildiğinde “bizi dinlemiyor” diyerek sorunlardan kaçamaz. Eğer Belediye Başkanı uyarıldığı halde CHP ilçe örgütünü dinlemiyorsa yapılması gereken iş bellidir. İlçe yönetiminin görevi; “yaşanan olayları ve belediye başkanının örgütü dinlemediğini” bir rapor halinde genel merkeze bildirmektir.  

Çünkü belediye başkanlarının ne yapıp yapmadığı, bu gibi sorumsuzca davranışları çok önemli bir seçim öncesinde destek istediğiniz seçmen tarafından önünüze konulacaktır.

Şerif’in başına gelenleri şahitlerinden dinlediğim gibi yerel basındaki haber videolarından izledim. İşyerini kapatmak için ileri sürülen yasa maddelerinin hepsi uydurma. Hiçbir yasa bir işyerini keyfi, mazeretsiz ve gerekçesiz kapatmaya müsaade etmez.

Uydurma maddelerle iş yerini kapatmaya gelen zabıta müdürünün aczini izlediğimde şaşırmadım desem yalan olur. Zabıta müdürü Şerif’in “ben ekmeğimin peşindeyim” sözüne “bende ekmeğimin peşindeyim” cevabını verdi.

Devletin hiçbir memuru yasal olmayan emri uygulamak zorunda değildir. Eğer belediye başkanı zabıta müdürüne git şu işyerini mühürle dediğinde “başkanım verdiğiniz emir yasal değil, suç işleyemem, lütfen bu emri yazılı olarak verin” diyebilmelidir. Çünkü gelecek günlerde yasalar karşısında en çok başı ağrıyacak olan kendisi olacaktır. Ekmeğinin peşinde olmak, belediye başkanının kulu olmak değildir.

Yazımı bir hakkı teslim ederek bitirmek isterim.. 2009-2014 yılları arasında Kilimli Belediye Başkanlığını AKP’den Seçkin Özdemir yaptı. Görevde bulunduğu beş yıl içinde kendisini sürekli eleştirdim, yaptığı yanlışları yazdım. Ne belediye başkanlığı döneminde, ne de sonrasında bir kez olsun “beni eleştiremezsin, bunları yazamazsın” gibi bir tepkisini görmedim. Yazmamam için ortak arkadaşlarımızdan hiç biri ile haber dahi göndermedi.

Şerif Cihan’da aynı dönemde Kilimli de yaşanan sorunları çizerek Özdemir dönemini de aynı bu gün yaptığı gibi eleştirdi. Değil bu günlerde yaşadıklarını, tek bir kötü söz dahi duymadığını bilenlerdenim.

Şerif sadece bir meyhaneci değil, çizerek anlatan bir sanatçıdır.. Ona saygısızlık, sorunlarını anlattığı Kilimli halkına saygısızlıktır. İnanın saygısızlığın bedeli seçim günlerinde ödetilir ve ağır olur. Şerif’in yalnız ve sahipsiz olduğunu ise hiç sanmıyorum..

 

TURGUT GÜVEN      

Yayın Tarihi: 25.04.2018