Zonguldak Valiliği 29 Aralık 2015 tarihinde bölgemizde kurulan Termik Santraller ile ilgili Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfının da  (TEMA) katıldığı bir toplantı düzenlemişti .. Toplantıya resmi yetkililer ve TEMA İl Temsilcisi Berran Aydan da katılmıştı..

                Bu toplantı sonunda basına bilgi veren Zonguldak Valisi Ali Kaban;  Zonguldak’ta hava, su ve çevre kirliliğine neden olan tesisler için inceleme komisyonu kurulduğunu, TEMA önderliğinde Çatalağzı Termik Santrali (ÇATES), Eren Enerji ve Filyos Ateş Tuğla fabrikalarının incelenmesi için yetki verdiğini açıklamıştı.. 

                Açıklama şöyle devam etmişti; TEMA öncülüğünde yapılacak çalışmada Bülent Ecevit Üniversitesi (BEÜ) Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü , Mahalli İdareler İl Müdürlüğü yer alacaktı.. Üç aşamalı bir araştırma ve çalışma yapılacağını ve bununla beraber ani denetimlerde olacağı söylenmişti..

                Yaklaşık altı ay önce Zonguldak Valisi Ali Kaban tarafından yapılmış bu açıklama ve denetim yapan resmi kuruluşlar içinde, TEMA gibi bir vakfın olması, çevre konusunda duyarlı insanlarımızın bu oluşuma güven duymasını sağlamıştı.. Ta ki son yapılan açıklamaya kadar..!

                30 Haziran da, tam altı ay sonra Zonguldak Valiliğinin yaptığı basın açıklamasında “TEMA Vakfının bu görevi kabul etmediğini” öğrenmiş olduk..

                Valiliğin bu açıklaması karşısında  TEMA il temsilciliği bir basın bildirisi yayınlamak zorunda kaldı..  Vakıf bildiride; “ÇED raporu gereğince yapılması zorunlu olan 'entegre denetim' ve 'ÇED izleme raporlarının' incelenmek üzere tarafımızca paylaşılmasını ilgili Bakanlıktan istedik. Vakıf olarak, bu raporları değerlendirdikten sonra görevle ilgili doğru kararı verebileceğimizi, bu konuda bilim temelli bir süreç oluşturmak konusundaki hassasiyetimizin de anlayışla karşılanmasını umduğumuzu yetkililere ilettik. Ancak 02.03.2016 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı talep ettiğimiz entegre denetim ve ÇED izleme raporlarının “ticari sır içerdiği” gerekçesiyle bizimle paylaşılamayacağını yazılı olarak iletti.” Deniliyor..

                TEMA Vakfının açıklamasında  Çevre ve Şehircilik Bakanlığının akla zarar “ticari sır” açıklaması anlaşılır gibi değil..  Doğaya, çevreye insana zarar vermenin ticari sır gibi uydurma bir mantıkla saklanmasının ve TEMA talebinin reddedilmesi siyasi iktidarın enerji firmalarını nasıl koruyup kolladığının da açık bir kanıtı..

                Bu mantığın anlayışı ile gelinen düşünce şudur; “karanlıkta kalmıyorsunuz, enerji kesintileri yok, o halde birazda zehirlenin” demekle eş değer değil mi?

                Hani demiyorlar mı? Çalıyor ama yol, köprü yapıyor. Çaldı ama dur bakalım nereye harcayacaktı. Günah işleme  özgürlüğü” gibi..  Mantık aynı değil mi?

                Konumuza dönelim..!

                Önce açıkça yazayım..! Bu gelişmeler sonrasında çevre konusunda en duyarlı diye düşündüğüm ve benim gibi bir çok insanında güven duyduğu, ülkenin sağlam çevre örgütü diye düşündüğü TEMA Zonguldak İl Temsilcilerinin davranışları benim kafamı epey karıştırdı, soru işaretlerinin oluşmasına neden oldu..

                Nedenini ve kafamdaki soruları sorayım.!

                Zonguldak Valiliği Aralık 2015 tarihinde (7 ay önce) yaptığı açıklama ile TEMA Zonguldak il temsilciliğini bölgemizde hava, su ve çevre kirliliğine neden olan tesisler için inceleme komisyonda görevlendirdi mi? 

                TEMA Zonguldak İl Temsilciliğinin yaptığı basın bildirisinden de anlıyoruz ki tam üç ay sonra (02.03.2016) TEMA’lı yetkililer Çevre ve Şehircilik Bakanlığından “entegre denetim ve ÇED izleme raporlarını” talep ediyor..  Sorularda zaten burada başlıyor..!

Sizleri görevlendiren Zonguldak Valiliği, bu raporlar neden Çevre ve Şehircilik Bakanlığından talep ediliyorsunuz anlamış değilim.. Bakanlıkta bulunan bu raporlar Zonguldak Valisine bağlı Çevre il Müdürlüğünde yok mu?  Elbette ki var..  Vali Ali Kaban’a beni görevlendirdiniz ancak bu raporları bana da vermeniz gerekir dediniz mi? Bu bilinmiyor.. Çünkü TEMA’nın basın bildirisinde bunlar yok..

                Ayrıca, TEMA Zonguldak İl Temsilcisi Berran Aydan Hanım ilgili bakanlığın “ticari sır” deyip olumsuz cevap verdiği raporlarla ilgili hemen o tarihte (02.03.2016) tüm ülke ve Zonguldak halkına bugün yaptığı açıklamayı neden yapmadı.!

                Yine TEMA’nın yaptığı basın bildirisinde; “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı talep ettiğimiz entegre denetim ve ÇED izleme raporlarının ticari sır içerdiği gerekçesiyle bizimle paylaşılamayacağını yazılı olarak iletti. TEMA Vakfı Yönetim Kurulu, ilgili bakanlıktan gelen bu cevap ve görüşmelerde edinilen izlenimler nedeniyle (mevzuatın denetim sürecine gerektiği ölçüde dahil olmamıza izin vermeyeceği) sürecin içinde yer almamızın Vakfımız açısından doğru ve yararlı olmayacağına karar verdi. Karar ilgili mercilere iletildi.” Diyor…

                Bakanlığın ticari sır diyerek bilgi vermemesi sonrası TEMA Yönetim kurulu sürecin içinde yer almamanızı istemesini Valiliğe, yani yetkili mercilere ilettiniz.. İşte bende tam bunu soruyorum.! Zonguldak’ta yaşayanların bunları bilme hakkı yok muydu, neden aynı tarihte bölge halkına “biz bu şartlar altında bu görevi yapmıyoruz” açıklaması yapmadınız.?  

                30 Haziranda Valilik makamı böyle bir basın açıklaması yapmasa, hemen peşinden sosyal medyada bu konu gündeme getirilmese TEMA Zonguldak halkına bu gün yapmak zorunda kaldığı açıklamayı yapacak mıydı? Bu soruya benim cevabım okkalı bir “hayırdır”..

                Zonguldaklı açıklama öncesine kadar “TEMA denetim ekiplerinin içinde hatta öncüsü, bu havayı solumamızda bir sakınca yok” diye biliyor..  Buna TEMA yetkililerinin hakkı olduğunu sanmıyorum..

                Davranışlarıyla halkın kafasında bu kadar soru işaretleri yaratan TEMA il temsilcisine açık yazayım benim güvenim kalmamıştır..

                TEMA İl temsilcisini tanımam, ancak çalışmalarını birçok çevreci arkadaşlarımla birlikte izlerim.. Birkaç gün önce bir gazetede yaptığı röportajı okuyunca anlayışına çok şaşırdım.. Hanımefendi röportajında aynen şunları söylüyor;

                “Politika her şeyin üstünde ve Zonguldak' ta insanların çoğunun çevre sorunları karşısında bu kadar kör ve sağır olması, vurdumduymazlığı bizi zorluyor.” Bu konuda haklı..

                Devamında; “Bir de, çalışanı çekememe ve dedikodu çok yoğun. Bunu yapanlar hem hiçbir şeye elini sürmüyor, risk almıyor, sonra oturduğu yerden eleştiriyor. O zaman rahatına kıyacaksın arkadaş. Biz Ağustos sıcaklarında üç gün üst üste Çatalağzı’nda ÇED toplantılarında termik santraller için tepkimizi ortaya koyarken, bir emek verirken, sen de orada olacaksın..” Bu konuda da kısmen haklı sayılır..

                Sonrasında ise;  “Bir de, bilgisayar başı kahramanları var. Otur, yaz, çamur at. En kolayı.” Diyor Berran Hanım..

                Belli ki Sosyal Medyadaki eleştirilerden rahatsız.. Ülkede yaşanan her olumsuzlukta, her canlı bomba canlara kıydığında  siyasal iktidar da yaşananların tartışılmasını sosyal medyadan eleştirilmeyi hazmedemediği gibi.. 

                İyi ki Berran Hanımın elinde sosyal medyayı yavaşlatma imkanı yok..!

                Yine son günlerde yaptığı açıklamada TEMA il temsilcisi “yoruldum, ayrılmayı düşünüyorum” demiş .. Sonunda doğruyu bulmuş..

Bekliyoruz.!

 

TURGUT GÜVEN