Zonguldak 18 Aralık Salı gününü bekliyor. Çünkü 2019-2024 döneminde Zonguldak’ı belediye başkanı olarak yönetemeye aday CHP adayının kim olacağı o gün açıklanacak.

                CHP’nin açıkladığı seçim takvimi süresi içinde aday adaylığı başvurusu yapan üç isim var.. Osman Yayla, Tahsin Erdem ve Şenol Şanal. Bunların dışında adaylık başvurusu yapmamış olmasına rağmen Zonguldak kamuoyunda tartışılan isimler de var. Harun Akın, Kenan Köktürk, hatta CHP ile hiçbir ilgisi olmayan Ali Uzun.

                Aslında CHP adayı açıklanana kadar gönlümdeki ismi açıklamak düşüncesinde değildim. Ancak dün itibariyle Zonguldak basınında adaylık müracaatı yapmayan ve parti ile uzaktan yakından alakası olmayan Ali Uzun ‘un CHP adayıymış gibi lanse edilmesi bizimde bildiklerimizi ve gönlümüzdekini yazmaya mecbur bıraktı. CHP’nin Zonguldak Belediye Başkan adayının kim olduğunu yazımın sonunda bulacaksınız. Sözün kısası şu! CHP Genel Merkezinin nerede olduğu, şeklini şemalını bilmeyenler “koridorlarında konuşulanlardan” bahsedip haber yapabiliyor. O halde çorbada bizimde tuzumuz bulunsun..         

                Peşinen şunu da belirtmiş olayım parti içi demokrasiye inanan biri olarak bu şekil de aday belirleme yöntemini doğru bulmuyorum. Ben her koşulda aday adaylığı başvurusu yapmış kişiler arasında ön seçimden yanayım.

                Bir işleyişinde olumlu yönde altını çizeyim! Bu güne kadar üç aday adayı arasında her hangi bir olumsuz düşünce, karalama, sürtüşme yaşanmış da değil.

                Sizlere yıllar önce yine yerel seçim öncesinde yaşanmış güzel bir olayı anlatayım!

                Yıl 1999. Zonguldak Belediye Başkanlığına bu gün olduğu gibi üç değerli isim aday. Aydın Balekoğlu, Zeki Çolakoğlu ve Selahattin Kumkumoğlu.

                O günkü Merkez İlçe (bende o tarihte merkez ilçede yönetim kurulu üyesiydim) ve İl yönetimi ortak yönetim kurulu toplantısı yaparak üç belediye başkan aday adayının hem parti üyesine tanıtmak, hem de projelerini anlatması için bir toplantı kararı aldı.

                Toplantı için gerekli tüm hazırlıkla yapıldı ve GMİS salonu hıncahınç dolduruldu ve üç aday adayı kendilerini ve projelerini anlattılar.

                Bu konuşmalar bittikten hemen sonra Selahattin Kumkumoğlu, peşinden Zeki Çolakoğlu kürsüye çıktılar ve “Aydın Balekoğlu belediye başkanlığına projeleriyle bizden daha iyi hazırlanmış ve belediye başkanlığını bizden daha çok hak ediyor” diyerek adaylıktan çekildiler.

                Anlatmaya çalıştığım bu güzellik 1999 yerel seçim öncesinde Zonguldak CHP’de yaşandı.

                Ne yazık ki günümüzde il ve ilçe yönetimleri tür toplantılar düzenleyerek aday adaylarını, parti üyeleriyle bir araya getirip, kendilerini ifade etmelerini sağlayamıyor.

                Sözünü ettiğim toplantıyı bu saatten sonra yapmak imkânsız.  Aday adayları bahsettiğim gibi bir toplantıda özveride bulunmamış olsa bile adayların üye ile tanışması ve projelerini açıklaması avantaj olacaktı diye düşünenlerdenim.

                Aday adaylıkları süresince bende üç aday adayını gerek basından gerekse sosyal medyadan takip ettim, kendilerini tanıyanlardan da bilgi aldım vs. İnsan kalitesi açısından hiç birini diğerinden üstün saymak mümkün değil. Yerel yönetim anlayışı, projeler ve tecrübe acısından bakıldığında biri diğerlerinden bir adım önde olduğunu görmek mümkün..

 

 

                Aday adayları arasında detaya girmeden önce bir başka önemli bir konuyu da açıklamak isterim. Mevcut Belediye Başkanı Muharrem Akdemir belediye başkanlığı yaptığı süre içinde CHP üyesinin boynunu bükenlerden. Bu tartışmasız doğru bir tespit. Zaten CHP üyesini diğer parti üyelerinde ayıran özellikte bu.

                Akdemir kendisinden sonra aday olacak CHP’li belediye başkanının sermayesini yemekle, o adaya zarar vermekle meşgul. Yerel basında bir iki gün önce çıkan “Akdemir CHP Genel Başkanı ile görüştü“ haberleri doğru değil. CHP Genel Merkezi Akdemir’e bundan önceki hizmetleri nedeniyle teşekkür edip defterini kapatmış durumda.

                CHP’li üç aday adayları içinde projelerini yerel ve ulusal medyada anlatma olanağını arayıp bulan, en iyi anlatan tartışmasız Şenol Şanal.

                Birkaç örnek vermek gerekirse; (bence en önemli proje budur)  

“Belediyemizin sunduğu genel hizmetler kapsamında ihtiyacımız olan malzemelerin büyük çoğunluğunu kendimiz üreteceğiz. Üretimi gerçekleştirirken de istihdam yaratacağız. Bir hastalık haline gelen büyük ihaleler yapmak anlayışını terk edeceğiz. Kendi malımızı kendimiz üretip ürettiğimiz ürünlerle şehrimizin ve halkımızın ihtiyaçlarını karşılayacağız”.

Zonguldak Belediyesi tükettiğini üreten ve işsize iş imkanı sağlayan belediye haline dönüşecek..

Bir başkası!

“Zonguldak’ta yaşayan herkese dokunacağız. İnsanların ihtiyaçlarını belirleyerek bu ihtiyaçlara cevap verecek faaliyetler içerisinde olacağız. Zonguldak ta sosyal belediyeciliği hayata geçireceğiz. “

Bir konuya dikkatinizi çekmek isterim.. Belediye Başkanlarının kalıcı olanlarına bakınız, çalışmalarını inceleyiniz altından “sosyal belediyecilik anlayışı” çıkar.. Şanal bir şekilde bu anlayışın farkına varıp altını çizmiş.

CHP’li belediye başkanlarının özelliklerinden biri yerel seçimde kendilerine çalıştıklarının yüzde biri kadar genel seçimlerde alanlara çıkıp çalışmazlar. Hatta içlerinde “belediye başkanıyım herkese eşit mesafedeyim” gibi saçmalayanlarda vardır.

Bu duruma Şanal farklı bakmış ve “Partimizin kurumsal kimliğini üst noktalara taşıyacak ve oy potansiyelini artıracağız” demiş.

Bu şu demek; belediye başkanı olduğumda o kadar doğru işler yapacağım ki çalışmalarımla genel seçimlerde partimizin Milletvekili adaylarına belediyenin beceriksizliği ve yapmadığı işler sorulmasın. Yapacağımız başarılı çalışmalarla partimizin oyunu her mahallede yükselteceğiz demek istemiş.

Şanal; Atatürk ilke ve Devrimleri ile Cumhuriyetimizin temel değerlerinden asla taviz vermeyeceğiz. Kimseyi aldatmayacağız. Kimsenin bizi aldatmasına da fırsat vermeyeceğiz” diyerek Atatürk ilke ve Devrimlerine önce yerel yönetimlerin sahip çıkması gerektiğinin altını çiziyor.

Açıklamalarında en önem verdiğim ise şu; “Emanetin ehline verilmesine ve bana hesap sorulmasına talibim. Yaratılmışların en şereflisi olan İnsana hak ettiği değeri vermek ve hizmet etmek için yola çıktım.”

Çünkü belediye başkanlarının yaptığının veya yapamadığının hesabını vermesi gerekir. Demokrasilerde yöneticilerin hesap vermesi esastır. Hakkında birçok suçlama, usulsüzlük ve yolsuzluk iddiası olanların sessiz kaldıkları gibi, hiçbir şey yokmuş gibi görevlerinin başında oluşlarına çok şahit olduk.  

Şanal 3.5 yıl Zonguldak Belediye Başkanlığı yaptı ve Akdemir tarafından “bayram şekerini beğenmedi” gibi bir saçmalıkla görevinden alındı. Başarılı bir Belediye Başkan yardımcılığı görevini yaparken haksızlığa uğradığı için.

 

İkincisi, Belediye Başkan Yardımcılığı döneminde belediyenin kadrolarını ve işleyişini öğrendi, sorunlarını iyi biliyor ve personeli çok iyi tanıyor, kimin ne yaptığını biliyor.

 

Üçüncüsü mevcut belediye başkanının beceriksizliği mahalle çalışmalarında CHP adayının dezavantajı olacak. Bu dezavantajı, anlatarak en iyi telafi edecek tek kişi Şanal.

 

Son bir not, diğer iki aday adayını (Erdem ve Yayla) Şanal’ın belediye meclis kadrosunda kesinlikle yer almalıdır.

 

Bana ulaşan yaşanmış bir örnekle Şanal'ın anlatım kabiliyetini ile yazımı tamamlayayım.  Belediye Başkan Yardımcılığı döneminde vatandaşın biri, bir işi nedeniyle Şanal’ın makamına gider. Şanal’ın çay ikram ettiğini ve kendisini dinlediğini söyler. İşini göremediğini ancak Şanal’ın anlattıklarıyla kendisini ikna ettiğini, işi görülmediği halde belediyeden memnun ayrıldığını anlatır.

İşte bu nedenlerle Şanal CHP’nin Zonguldak Belediye Başkan adayı olmalı diyorum ve şu an itibari ile %99.9 aday o’dur. 

 

 

TURGUT GÜVEN

Yayın Tarihi: 17.12.2018