Zonguldak spor  özlenen şampiyonluğu sonunda yakaladı.. Tüm şehir ve şehir dışında yaşayan bir çok Zonguldaklı şampiyonluk sevincine ortak olup tadını çıkardı.. Şampiyonluk yolunda emeği geçen kulüp başkanı, teknik kadro, futbolcu ve taraftarları kutluyorum..

                Yaşanan bu haklı coşkudan ve günler süren kutlamalardan sonra, sağlıklı düşünüp Zonguldak sporun geleceğini kurgulamak lazım..

                Önce şunu bilelim, bu kulübün aynı Zonguldak şehri gibi sahibi yok.. Bu durumda önce bir sahip bulmalıyız.. Ancak, Zonguldak sporun sahibi kişi veya sülale asla olmamalı.. Bu süreç Zonguldak’ta yıllardır yaşandı ve sonuç sıfır.

Bu durumda şu yalın gerçek gün ışığı gibi ortaya çıkıyor, Zonguldak spor bir kişinin veya sülalenin etkisinden kurtulmalı.. Çünkü kişi ve sülaleye önceki hizmetlerinden dolayı teşekkür etmenin zamanı geldi..  Takımın geleceği bir kişinin keyfi uygulamalarına asla bırakılmamalı..  Şampiyonluğun son üç dakikada hala nasıl olduğu bilinemeyen bir şekilde ikram edildiğini hatırlayın.. İşte o sezon Zonguldak spor kurumsallaşmış olsa o hüsran asla yaşanmazdı.

Amatör küme veya 3.liğ kişilerin mali gücü ile yürütülebilir.. Ancak 2.liğ kişi veya sülalenin mali gücü ile yürütülemez.. Çünkü 2.liğin ekonomik yükü çok daha ağır olacaktır..

                Zonguldak sporun sahipsiz dememe tepki gösterip “bu takımın sahibi başkanı ve yönetimidir  çok emek verdiler” gibi düşünenler olabilir.. Başkan Süleyman Caner’in harcadığı emeği hiç kimse yok sayamaz.. Ancak Sayın Caner  Zonguldak sporun sahibi olabilseydi Çanakkale dönüşü takım otobüsü başka adreslere uğramadan madenci anıtında kendisini bekleyen taraftara giderdi.. Alınan kupa da Zonguldak sporun müzesinde yerini alırdı..  

Sayın Caner takımı ayakta tutmak için takvim satmak zorunda kalıyorsa bu bir özveridir saygı duyarım, ancak bu durum aynı zamanda Zonguldak sporun kurumsallaşamadığının da  göstergesidir.. 

                Zonguldak spor günlerce tartışacak bir başarıyı yakaladı ve 2.lige çıktı.. Bu başarı şehirde yine birilerinin iştahını kabartacak, kişisel egoları açığa çıkaracaktır.. Hatta bu takımın başarısı benim de payım var diyenlerde olacaktır..

                İşte tüm bunlardan kurtulmak için, süreci kapalı kapılar ardına bırakmadan en kısa sürede acil olarak yapılması gereken işler var..           

Zonguldak spor başarılı yıllarında olduğu gibi kurumsallaşmalı.. Bunun içinde mevcut yönetimin ilk yapması gereken iş olağanüstü tüzük kongresi olmalıdır..  Kurumsallaşmak için Zonguldak spor tüzüğünün derhal değişmesi kulübe üyeliğin önü açılması ve çağdaş bir spor kulübüne yakışır tüzüğün yapılması gerek..

Bu yapıldığında Zonguldak spor bir kişinin ve sülalenin elinden kurtulup özgürlüğüne kavuşacaktır.. Özgür bir Zonguldak spor o zaman işçinin ve halkın takımı olabilir.. Hatta kulüp kişiye endeksli olduğu için bu gün Zonguldak sporu uzaktan izleyen bilinçli taraftarı kulübe yeniden sahip çıkacak taraftar kitlesi daha da artacaktır..   

Şu an söylenen “işçi takımı, madencinin takımı” gibi adlandırmalar ne yazık ki havada kalıyor. Hatta bu durumda formada taşınan armayı bile hak etmiyor..  Şunu da sormak gerek, Zonguldak spor Kulüp üyeleri arasında kaç tane maden işçisi üye var.? Üye listesine ulaşmak mümkün değil ancak, kulübün işçi üyesi olduğunu da sanmıyorum… Belki birilerinin değirmenine su taşıyacak kukla üyeler olabilir..  

İşin özüne dönersek eğer..

Olağanüstü tüzük kongresi sonrasında kulüp yönetimin yapacağı ikinci iş başta Valilik, Zonguldak’ta ki Belediyeler Başkanları, TTK, GMİS, Eren Enerji ve diğer STK’lar gibi ciddi ve sağlam kuruluşların yetkilileri ile kulübün kurumsallaşması konusunu masaya yatırmak gerek..

Bir sonraki iş ise Zonguldak spora kalıcı ve sürekli bir gelir sağlayacak kurumlarla paylaşıp yeni bir yönetim oluşturmak..  Bu kurum yetkililerinin ve çalışanlarının Zonguldak spora üye olmayı ve aidat ödemeyi gönülden isteyeceklerine şahsen yürekten inanıyorum.. Yeter ki yukarıda anlatmaya çalıştığım kurumsallaşma sağlanabilsin..

Kurtuluş ve çıkış yolu budur.. Üye sayısını mümkün olduğu kadar arttırıp Zonguldak sporu işçinin ve halkın takımı yapmanın yolunu açıp, başarı sonrası iştahı kabaranları durdurmanın yolu da budur..

Bunlar yapıldığında Zonguldak spor işçinin ve halkın takımı olur.. Aksi durumda yeni sezonda (2.liğte)  şehri yine hüzün bekliyor olacaktır..

 

TURGUT GÜVEN