AKDEMİR DEMOKRASİ ANLAYIŞI.!

             Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir gerçekten ilginç bir kişilik. Çünkü olaylara bakış açısı, iddialara cevap verirken konunun dışına çıkıp saptırması, mantığı, izah etme şekli, cümlenin sonunda da “anlatabildim mi?” diye sormasıyla gerçekten ilginç biri. 

            Salı günü Zonguldak Belediyesi Meçlis Üyesi Turan Demirtaş bir basın açıklaması yaptı. Açıklamanın özeti şu; 

             “Zonguldak belediye başkanlığına bir dilekçe verdiğini, köprü ihalesiyle ilgili olarak yapılanları kontrol etmekle görevlendirdiğiniz teknik elemanların isimlerinin ve teknik şartnamenin ile sözleşmenin birer örneğinin tarafıma da verilmesini talep ediyorum.” Der.

            Akdemir imzasıyla cevap özeti şöyle; “Talep ettiğiniz bilgi ve belgelerin üçüncü kişilerin özel hayatını ihlal edebileceği düşüncesi ile belgelerin verilemeyeceği, talep edilir ise Fen İşleri Müdürlüğünde istenildiği zaman teknik şartname ve sözleşmeyi inceleyebileceğiniz tarafımdan uygun görülmüştür. “

            Demirtaş bunun üzerine haklı olarak diğer belediye meclis üyelerine bilgi vermiş ve bir dizi sorular sormuş. Ancak verilen cevap Demirtaş'ın da dediği gibi gerçekten “tam bir skandal”

            Sorularsa şöyle;

            “Herkesin görüp, bilmesine açık olan teknik şartnamenin ve sözleşmenin bir suretini isteyen Belediye Meclis Üyelerine verilmesinin sakıncası nedir?

            Kamu adına köprüde yapılanları denetleyecek belediye teknik personelin bilinmesinin, üçüncü kişilerin özel hayatı ile ne ilgisi var?

            Belediye Başkanının, ilgili dairelerin personellerinin, müteahhidin ve müteahhit personelinin bileceğini, meclis üyelerinden gizlemekteki amaç nedir?”

            Bu sorulara Akdemir'den cevap vermedi ama bir açıklama yaptı. Akdemir'in açıklamalarını videodan izledim. Anlamak için gayret göstermeme rağmen bu mümkün olmadı. Ancak gazete haberiyle karşılaştırdığımda anlaşılır bir şeyler buldum.

            Akdemir bu durum karşısında köprünün tarihcesini, diğer köprülerin başına gelenden sonra iki Üniversiteye inceme yaptırdığını, köprü altındaki dükkanların yeniden peyzajını, konunun enine boyuna konuşulduğunu, ihale fiyat artışının neye göre konuşulduğunu söyledikten sonra;

            “ Gelsinler şartnameyi okusunlar. Kim istiyorsa gelsin evraklara baksın. Böyle bilgiler daireden dışarı çıkmaz. Biz zaten açıklayıp söylüyoruz. Bizim gizli saklı hiç bir işimiz olamaz olamaz bu böyle biline.  Herkes bildiği gibi konuşuyor, karalamak istiyor. Buna şaşırıyorum anlamakta zorluk çekiyorum. İnsanlar bildikleri şeyi konuşsunlar, bilmedikleri konu hakkında fikir yürütmesinler. Gelsinler kaynağına sorsunlar kaynağını incelesinler” dedi.

            Konuya objektif yaklaşıp, çelişkili açıklamalar kime ait bakalım.

            Belediye meclis üyeleri belediyede olup biteni izlemek ve bilmek görevleri arasındadır. Eğer olup bitenden bihaberse görevini yapmıyor demektir.

            İhaleye giren veya girmeyen bir firma şartname bedelini yatırdıktan sonra şartname ve sözleşmeyi alıp inceleyebilir mi? Evet. Böyle bir durumda “özel hayatın gizliliği” söz konusu olmuyor, ancak belediye meclis üyesi görevini yapmak istediğinde özel hayat gündeme geliyor. İlginç, şartname ve sözleşmeyle özel hayatı nasıl yanyana geldiğine benim de kafam çalışmadı, aklım ermedi. Bu bağlantı Akdemir'in açıklamalarında da yok. İşte ben Akdemir'e bu nedenle ilginç bir kişilik diyorum.

            Bir başka ilginçlikse şu; Akdemir belediye meclis üyesine verilmesini bir şekilde engellemesine rağmen açıklamasının bir bölümünde “Böyle bilgiler daireden dışarı çıkmaz” diyor, hemen peşinden “Biz zaten açıklayıp söylüyoruz. Bizim gizli saklı hiç bir işimiz olamaz olamaz bu böyle biline “  diyebiliyor.

            Eğer bir ihale ve sözleşme belediye meclis üyesinin incelemesine açık değilse orada söylentileri bitiremezsiniz. Söylentileri birtirmenin tek yolu açık ve şeffaf olmaktır. Her konuya açıklık getirmek kafalarda oluşacak soru işaretlerini yok edip şüpheleri ortadan kaldırmaktır. Akıllı bir belediye başkanı bunu yapar, kural haline getirir, tüm işlerinde uygular ve başı ağrımaz. 

            Bir başka ilginçlikse şu; Demirtaş'ın sorduğunu neden diğer meclis üyeleri sormaz, karşılaştığı hukuksuzluğa neden karşı çıkılmaz. Adalet ve demokrasi hiç bir koşulda akılardan çıkmamalı. Bu iki kavram yarın diğer belediye meclis üyelerine de lazım olacaktır. 

            Akdemir açıklamasında bir süre önce görevden aldığı Zonguldak Belediye Başkan Yardımcısı Şenol Şanal'dan boşalan makama Hikmet Cebeci'nin görevlendirdiğini de belirtti.

            Hiç şaşırmadım, çünkü Akdemir'in demokrasi anlayışı ilk okul 3 sınıfa giden çocuk seviyesinde. Belki de bu seviyede değil diyenleriniz bile olacaktır!

            Nedenine gelmeden önce bu uygulamaya en önce karşı çıkması gerekenler parti ayırmadan söylüyorum tüm belediye meclis üyeleridir ve CHP örgütüdür. Çünkü Akdemir'in seçilmişe saygı göstermesi bir şekilde sağlanmalıdır. Seçim yapmayı ayrışmak olarak görmek orta çağ anlayışıdır.

            5393 sayılı Belediye Kanununa göre; belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde, nüfusu 50.000'e kadar olan belediyelerde bir, nüfusu 50.001-200.000 arasında olan belediyelerde iki, nüfusu 200.001-500.000 arasında olan belediyelerde üç, nüfusu 500.000 ve fazla olan belediyelerde dört belediye meclis üyesini belediye başkan yardımcısı olarak görevlendirebilir." denilmektedir. Yasaya göre Zonguldak belediyesine iki başkan yardımcısı gerekiyor.

            Şimdi burada duralım ve CHP'li bir belediye başkanı yasanın bu uygulaması karşısında ne yapmalı ona bakalım.

            Akdemir seçilmiş insana demokrasiye saygısı olsaydı, belediye başkan yardımcılığına meclis üyeleri arasında seçim yaptırarak iki yardımcı atardı. Yasanın keyfine bıraktığı “belediye başkanı, zorunlu gördüğü takdirde” cümlesine sığınarak iki yardımcı atamıyor. Çünkü işine gelmiyor. 

            Peki, bu makamlarda belediye başkan yardımcısına ihtiyaç var mı? Olduğu açık çünkü Şanal'dan boşalan yere atama yapmış.

            Bu durumda ortaya şu çıkıyor Akdemir'in demokrasi bilgisi yukarıda yazdığım seviyede. Bir başka gerçek daha ortaya çıkıyor ki bu daha da vahim. Akdemir kendisine itiraz edecek seçilmiş kişileri belediye başkan yardımcısı olarak görmek isemiyor. Çünkü istiyor ki ipler benim elimde olsun, su bulanmasın.

            Ben bu uygulamayı kötü niyet olarak görüyorum. Gelecek günlerde “kötü niyetle murada erinir mi?” göreceğiz.

           

            TURGUT GÜVEN

            Yayın Tarihi: 03.08.2017