CHP Zonguldak'ta tarih boyunca hiç bu kadar kötü bir İl ve İlçe Yönetiminin ellerine bırakılmamıştı.
İl Başkanı Murat Pulat, yine CHP tarihinde Zonguldak İl Başkanlığı'na 'kayyım' atanmasına sebep olan Halil Furat'ı bile aratır oldu.
O en azından gündemi takip ediyor, gündem ile alakalı soru geldiğinde 'dut yemiş bülbüle' dönmüyor, cevap verebiliyordu.
Murat Pulat ise adeta CHP'ye 'sessizlik oyunu' oynamak için gelmiş bir İl Başkanı silüetine büründü.

Murat Pulat, CHP İl Başkanlık tarihinde gelmiş geçmiş en kötü il başkanı olarak ismini yazdırdı!
Seçildiği günden beri hükümet yaptırımlarına, kent sorunlarına, parti içi karışıklara karşın tek bir kelam edemedi.
Elinde yazılı kağıt olmadan basının karşısına çıkamadı.
Zonguldak'ın ve CHP'nin sorunlarına Fransız kaldı.
CHP'yi Zonguldak'ta şahlandırmak için değil de, adeta emeklilikte sıkılmamak için İl Başkanlığına koltuğuna oturmuş.

İl Başkanı olduğundan beri ilk sınavı olan, 2023 - 14/28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinde sınıfta kaldı.
Ne koordinasyonu sağlayabildi, ne de kendisi bir azim gösterdi.
''Parti içinde birliği sağlayamadı, seçimlerde bırakın kendisini, gölgesini bile mahalle ve köylerde gören olmadı diyoruz'', kırılıyor.
Parti içinde ki tek girişimi benimsemediği ya da kendisinden başka isimleri destekleyen partilileri disipline vermek.
Hoş, onuda başaramıyor.
Her defasında disiplin dosyaları elinde patlıyor.

Merkez İlçe Başkanlığı'nın durumu ise ayrı bir trajedi.
Teşkilatın başındaki Ebru Uzun hiç bir zaman 'kendi ismi' ve kendi 'özgüveni' ile tek bir seçime giremedi.
Bağımsız olamadı, sözlerinin arkasında duramadı.
2018 ve 2019'da CHP için sahaya çıkıp vatandaştan oy isteyemedi!

Kişisel menfaatleri hep söylediklerinin ve düşüncelerinin önüne geçti.
Kendisine koltuk vaat edilince dün söylediklerini ertesi gün yuttu, dün sosyal medya da paylaştıklarını ise sildi.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu aleyhinde defalarca paylaşımlarda bulundu.
İlçe Başkan adayı gösterilince ilk iş o paylaşımları kaldırdı.
Şimdilerde herkesten daha çok Kılıçdaroğlu fanatiği oldu.

Hatta öyle ki; fotoğraf çektirip, geçmişte Kılıçdaroğlu'na çemkirdiği aynı profilde, Kılıçdaroğlu ile olan fotoğrafını profil fotoğrafı bile yaptı.
Harun Akın için 'her dönem aday oluyor, yeni yüzler gelmeli' diye isyan ettiği günleri unutup, şimdilere Harun Akın'ın gölgesi gibi peşinden ayrılmıyor.
Sözünden çıkmıyor, Akın'a söz söyletmiyor ve  her seçim  kazandığında ilk ona teşekkür ediyor.
Ebru Uzun'a koltuk ver, geçmişte ne söylemiş önemli değil, yutar.
İşin ucunda koltuk varsa, çıkar Gazipaşa Caddesi'ne göstermelik olsa da oy ister.
Koltuk yoksa, mazareti vardır. Sahaya çıkmaz, oy istemez.
2019 yerel seçimlerinde olduğu gibi.

Ebru Uzun'un CHP'LİLİK ANLAYIŞI, şimdilerde peşinden ayrılmadığı Harun Akın'a ne kadar da benziyor.
Akın'da her dönem aday adayı olur, istemediği sıradan aday gösterilirse 'grip oldum' der sahaya çıkmaz.
Aday gösterilmezse de ya Samsun ya da Burhaniye'de alırdı soluğu.
Hatta aday gösterilmediğinde onlarca CHP üyesini peşine takıp parti bile değiştirmişliği var.
Dahası, CHP için  'Atatürk üzerinden koltuk siyaseti yapıyorlar' demişliği de var.
Aday gösterilmediğinde ne yerel ne de genel seçimlerde Zonguldak'ta tozunu bile gören olmaz.

Çok geçmişe gitmeyelim.
2018 Genel/ 2019 Yerel seçimlerinde Ebru Uzun, Murat Pulat ve Harun Akın ''Zonguldak'ta CHP için kapı kapı, mahalle mahalle, köy köy gezip CHP için oy istedik''
diyebilirler mi?
Diyemezler.
Bu 3 ismin CHP Sevdası, anca kendilerine koltuk sunulduğunda depreşir.
Sadece kendi menfaatleri kadar CHP'li olan bu isimler akıllara zarar, partiye ziyandır
**********

HASTANE ODASINDAN....
Babamın sağlık sorunları derken, babamızı kurtardık.
37 kiloya kadar düşen ve son 1 yılını yatalak olarak geçiren babam sonunda sağlığına kavuştu.
Artık 46 kilo.
Daha da iyi olacak.

Pandemide ara verdiğim yayıncılık hayatına yaklaşık 8 ay önce yeniden başlamışken bu sefer ben sağlık sorunları yaşamaya başladım.
29 Mayıs sonrası ise sağlık sorunları hat safhaya ulaşırken ayda 1-2 kez ancak ofise inebiliyordum.
Diğer semptomlar ve halsizlik iyiden iyiye yoruyordu.
Fakat tüm farklı bölüm doktorlarına gitmeme rağmen sonuca ulaşamadık.
Verilen antibiyotikler ve ağrı kesiciler derdime çare olamadı.

1 hafta önce gece saatlerinde mide-karın ve sırt bölgesinde dayanılmaz ve sabaha kadar süren kramplar hayatımda yaşadığım en zorlu ağrılardı.
Sonunda kendimizi Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisinde bulduk.
6 saat süren muayene, tetkikler, MR,Tomografi derken 'Kronik Pankreatit' olduğumuzu öğrendik.
Her şey aklıma gelirdi de vücudumuzdaki en küçük organ olan Pankreas nedeniyle aylardır sıkıntı yaşadığım aklıma gelmezdi.

Hastaneye yatırıldık.
İlk 2 gün çok zor geçti.
Ağrılar dayanılmazdı.
Bugüne dek yeme-içme yasaktı.
Bugün ilk çorbamızı içtik.

Bir süre daha buradayım.
Gazeteci için sağlıklı olduktan sonra her oda ofisi gibidir.
Sağlığımız el verdiği sürece gündeme dair yorumlarıma devam edeceğim.
Sağlık önemli.
Mal-Mülk-Para-Nam o an hiç aklına gelmiyor insanın.
Ağrılar hepsinin üstünde seyrediyor.

Sağlığınıza dikkat edin, sağlıklı kalın.