Bir ülkeyi bölüp parçalamayı göze almışsanız.. Oturup sinsi bir plan yapmanız lazım.. Bu amaç için genelde yapılan şudur.. Önce o ülke içinde işbirlikçileri bulacaksın ve kendine bir şekilde bağlayacaksın.. Bu bağlantı, ya makam, ya ideolojik, yada para ile olur..
İşbirlikçiler o ülkede birçok değeri tartışmaya açıp törpüler, gerçekleri çarpıtarak bayağı bir hale getirir ve yapılan saldırıları senaryo diye basitleştirir vs.. Tehlikenin farkına varıp, olacakları gündeme taşıyanları da paranoyak olmakla suçlarlar..
Siz yukarıda çizmeye çalıştığım şablonu Zonguldak ve TTK’ya üzerine yerleştirin..
TTK’nın özelleştirilmesi için ilk adım Karadon Müessesesinde atıldı.. Dün Özelleştirme İdaresinin TTK’ya gönderdiği yazı bir boksörün indirici yumruğunu vurması gibi şehri salladı.. Başta GMİS başkan ve yönetimini, onları şoven duygularla “sendikacı diye seçen” maden işçisini, dolayısıyla tüm şehrin başındaki şapkanın düşmesine ve kelin görünmesini sağladı..
Yukarıdaki şablona göre Zonguldak’ta siyasi iktidarın işbirlikçileri kim..?
En başta AKP’li vekiller, il ve ilçe yönetimleri.. Sonra hedefteki TTK’da örgütlü sendikanın yönetimleridir…
AKP’li politikacılar sendika seçimlerinde sahneden hiç inmediler.. Seçimlere müdahale ederek GMİS içinde siyasi iktidarın elini kolunu şekillendirdiler..
Kim bunlar.! Mevcut GMİS başkanı, yönetimi ve hemen hemen şubelerinin tamamıdır..
Ele geçmiş bir sendika ile amaca ulaşmak oldukça kolaydır..
Sendika ele geçtikten sonra bu güne kadar sinsice, (açıklandığında yalanlayarak, hatta sessiz kalarak) yürütülen planın açıklanmasında hiçbir sakınca kalmamıştır..
İki gün önce 500-600 madenci ile alanlara çıkmak, işbirlikçi GMİS başkan ve yöneticilerinin siyasi iktidara uyarısı değil, harekete geçin, gerekeni yapın sinyalidir..
GMİS Başkanı Ahmet Demirci daha bir hafta önce Damat Berat Paşa’nın yaptığı “TTK yakın zamanda zarar eden kurum olmaktan çıkacak.” açıklamasına ne demişti?
“Bakanlığın, Hükümetin ve ülkemizi yönetenlerin böyle bir adım atacağını düşünmüyoruz”
Günaydın Ahmet Bey ve GMİS yönetimi, günaydınnnn..
Sınıf bilinci olamayan kişilerden sendikacı olmaz.. Olsa olsa işbirlikçi sarı sendikacı olur.. GMİS Başkan ve yönetimi bu gün ülkemizdeki sarı sendikacı tiplemesinin en güzel örneğidir…
Geçmiş çok uzak değil daha bir hafta önce ne demişti AKP’li yerel yöneticiler..!
AKP Zonguldak il Başkanı Zeki Tosun’un yaptığı basın toplantısında “TTK’nın özelleştirilmesi ve kapatılmasını en son isteyecek kişiler biziz” demişti..
Sayın Tosun, bu gelişmelerden sonra sözünüzün arkasında durum ve ortaya çıkıp tepkinizi koyun.. Basın toplantısında iddialar karşısında mangalda kül bırakmamıştınız..
Aynı basın toplantısında Tosun hızını alamayıp, “İnşallah yakın zamanda TTK, zarar eden bir kurum olmaktan çıkarak, Zonguldak halkını memnun eden bir çalışma var. Bu çalışma devam ediyor”
Zonguldak halkını memnun edecek çalışma bu muydu?.!
Ya halktan oy alıp AKP’den vekil olan beyefendiler..!
TTK’nın özelleştirilmesi ve bir süre sonra kapatılması bu şehre yapılan en büyük ihanettir.. Benim gözümde bu ihanetin işbirlikçileri ve önde gidenisiniz..
Bu tespitimin doğru olmadığını Zonguldak’ta sizleri seçip, vekil yapan kişilere de ispatlamak için yüreğiniz yetiyorsa, gerçekten bu şehrin vekili ve halkının yanındaysanız, damat Berat Paşa’ya itirazlarınızı yapın..
TTK bu ülkenin sırtında asla kambur değildir.. TTK’ın ve tüm çalışanlarının bu ülkede kurulan ve AKP’nın özelleştirme adı altında sattığı tüm kurumlarda payı ve alacağı vardır.. TTK gibi maden kuruluşları dünyanın hiçbir ülkesinde kar etmez, tam aksine bu zarar devlet eliyle telafi edilir.. TTK özel sektör eliyle de asla çalıştırılamaz.. TTK’yı özelleştiriyorum demek kapatıyorum demektir..
O halde zarar eden her kuruluşu Diyanet işleri başkanlığından başlayarak kapatalım…
Devletin çalıştırmaktan vazgeçtiği maden ocaklarını hangi özel sektör çalıştırabilir.. Ayrıca kiralama (redevans) yöntemi ile bu şehir kötü bir sınav vermedi mi?
TTK zarar ediyor ve bütçeye yük getiriyor değil mi? Peki o zaman bu şehir aldığından daha fazlasını nasıl veriyor.? Artı değer yaratarak..!
AKP’li politikacıların küçükten büyüğe, görmediği budur..
*******
Bu gelişmeler yaşanırken GMİS Başkan ve Yönetiminin Karadon Müessesesinde yapacağı duyurulan basın toplantısına, davet edilen gazeteciler “maden işçileri” tarafından dövüldü.. Öncelikle basın emekçisi bu arkadaşlara geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum..
Gazeteciler oraya GMİS başkan ve yönetiminin misafiri olarak gittiler.. Amaçları haber yapıp, gidişi maden işçisinin lehine çevirmekten başka bir şey olamaz.. İnsan evine gelen misafire sahip çıkmaz ve dövülmesine seyirci kalır mı?
Hadi ani gelişen bir saldırıydı ve ilk anlarda önlenemedi..!
Peki kardeşim, başkan Ahmet Demirci’nin olay sonrası linçten kurtulan gazetecilere olayı kapatmalarını istemesine ne diyeceğiz.. Kimi koruyorsun?
O zaman ben aklıma geleni yazayım…!
Gazetecilere saldırıp, linç etmeyi düşünenler, işbirlikçilerin maden işçileri içine sızmış uzantılarıdır..
Sonuç; Madenci ve Zonguldak bu işbirlikçilerden kurtulmadıkça sinsi plan engellenemez.. Timsah gözyaşlarına asla kanmayın.. Yıllarca içinizde mücadele etmiş biri olarak ve inanarak yazıyorum, bu oyunu bozmak için 1990 öncesinde olduğu gibi tabanda örgütlenin..
Çünkü örgütlü güç yenilmez..
TURGUT GÜVEN