ANADOLU’NUN EN ESKİ ALTIN EŞYALARI KDZ. EREĞLİ’DE BULUNDU Karadeniz Ereğli Belediyesi tarafından düzenlenen “100 Yılın Işığında Karadeniz Ereğli” konulu e-Sempozyum’da tebliğ sunan Bülent Ecevit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamza Ekmen Kdz. Ereğli’de bulunan İnönü Mağarası arkeolojik kazılarında çok önemli bulgulara ulaşıldığını söyledi. Ekmen, “Anadolu’da insan elinden çıkmış ilk altın boncuk buluntularına İnönü Mağarası kazıları sırasında ulaştık. Bu, Anadolu’nun en eski altın eşyasıdır. Bu, arkeoloji ve madencilik tarihi açısından çok önemli bir keşif” dedi. İnönü Mağarası’nda bulunan altın boncuklar dünyadaki ilk örneklerinin de devamı niteliğinde. Anadolu’nun ilk altın eşyaları Karadeniz Ereğli’de bulundu. Kdz. Ereğli Belediyesi tarafından, ilçenin kurtuluşunun 100. Yılı nedeniyle düzenlenen “100 yılın ışığında Karadeniz Ereğli e-Sempozyumu’nda tebliğ sunan Bülent Ecevit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hamza Ekmen, Anadolu’da insan elinden çıkmış ilk altın boncuk buluntularına İnönü Mağarası kazıları sırasında ulaşıldığını açıkladı. Karadeniz Ereğli sınırları içindeki İnönü Mağarası’nın arkeolojik kazılarında çok önemli bulgulara ulaşıldığını ifade eden Doç. Dr. Ekmen, şu bilgileri verdi: “Böylece dünyada en eski altın boncuk olarak literatüre geçen altın boncuklarının diğerlerinin Anadolu’da olduğu da ortaya çıkmış oldu. Bu, Anadolu’nun en eski altın eşyasıdır. Çok önemli bir bilgi. Bizler tarafından keşfedilmesi bizim için şans. Ereğli’de keşfedilmesi de Ereğli için şans. Mağarada, yerinde korunmuş halde bulunan bir çömlekçiğin içinde farklı hammaddelerden üretilmiş on binden fazla boncuk bulundu. Bunlardan 27’si altından üretilmiş. Balkanlar’da Kalkolitik Çağ’a ait yerleşim yerlerinde ve mezarlıklarda bu altın boncukların tam paralellerini görmek mümkün. Batı Karadeniz kıyısında yer alan İnönü Mağarası’nda 2017-2019 yılları arasında gerçekleştirilen kazılar ile elde edilen ilk veriler bu bölgenin daha önce neredeyse hiç bilinmeyen tarih öncesi dönemlerdeki kültürel yapısını tanımlamak ve anlamak açısından kayda değer ipuçları sundu. Bulgular, günümüzden yaklaşık 6300 sene öncesinde mağaranın en eski sakinlerinin mağaraya yerleştiğini göstermiştir. Bu tarihler aynı zamanda Batı Karadeniz kıyısında sistemli kazılarla elde edilmiş en eski yerleşim tarihi kanıtlarını oluşturmaktadır.”