Yobaz kincidir, asla unutmaz..
Yobazda hoşgörü aramayınız, çünkü bulunmaz..
Her fırsatta, özellikle kendini güçlü hissettiğinde, arkasını sağlama aldığında Atatürk’e saldırmayı marifet sanır..
Ankara Balgat’ta SGK Cami İmamı Elvan Bal gibi..
Facebook sayfasına İmam Efendi bakın ne diyor..!
“Müslümanlar… 10 Kasım kurtuluş bayramınız kutlu olsun, Müslümansan Hilafeti neden yıktın? Ezanı neden yasakladın? Latife Hanım senden neden ayrılmak istedi? Neden soy ağacın çıkartılmıyor? Kısaca bunları niye yaptın? diye soruyor..
Bu cahilce sorular, ölüm yıldönümü olan 10 Kasım’da Mustafa Kemal Atatürk’e soruluyor..
Hızını alamıyor İmam Efendi..
İsa Genç adlı bir şahsın hazırladığı “CHP’liler soruyor; ‘2023’te ne olacak?’ diye. 2023’te, yüzyıllık olarak kurduğunuz darbe imparatorluğu yıkılacak” diyerek “darbe” olarak nitelediği Cumhuriyet’in yıkılacağını paylaştı. Paylaşımda ayrıca “2023’te Osmanlı ecdadı yeniden dünyaya hükümdar olacak” ifadesi de bulunuyor.
Kafası örümcek bağlamış..” Hedef 2023” kim diyordu.. AKP..! Bakın tabanı 2023’ü nasıl anlamış.? Bana göre AKP’li politikacılarda farklı düşünmüyor..
Bir başkası..
Kendine göre bir tarih yaratan ve bunu tv programlarında anlatan “dinci” yazar Kadir Mısıroğlu.. Mısıroğlu 10 Kasım nedeniyle Facebook sayfasından paylaştığı bir mesajda; "10 Kasım'da saat 09:05'te kenefe (tuvalete) gidin" diye yazdı..
Her iki yobaz ile ilgili şu ana kadar Atatürk’e hakaretten açılmış bir dava henüz yok.. Gelecek günlerde olacak mı takip edeceğim..
25/7/1951 tarihinde “Atatürk’ü koruma kanunu” çıkartılmış....
Yasa şöyle;
Madde 1 – Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.
Madde 2 – Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasıyla işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır.
Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.
Hukukçu olmaya gerek yok.. Yapılan yayınların, sarf edilen sözlerin Atatürk’e hakaret olduğunu bu ülkede yaşayan en saf insan bile anlamıştır…
Kimse, kimseye tabi ki hakaret etmesin.. Edenler ise yasalar çerçevesinde gerekli cezaya çarptırılsın.. Ancak günümüzde işleyiş böyle değil.. Cumhuriyetin savcıları Cumhurbaşkanına en küçük bir eleştiri yapıldığında harekete geçip, hakaret davası açarken, Atatürk’e yukarıda olduğu gibi hakaret edilirken üç maymunları oynuyor..
Atatürk’e hakaret eden bu şahıslar belli ki, gücünü siyasi iktidardan alıyorlar.. Arkalarında bu gücü görmeseler yasalara saygılı davranır yüreklerindeki zehri akıtamazlar..
Geçtiğimiz günlerde (11.11.2015) bu köşede “Atatürk dünya lideri olarak milyonların gönlünde yaşamasına rağmen koltuğunda oturanlarca ihanete uğramış da bir lider.” Diye yazdım..
CHP’li bazı arkadaşlarımdan, CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturanla ilgili olarak “o kadarda değil, abartmışsın” gibi eleştiriler aldım..
Koltuğunda oturanların birinde Atatürk’ü korumayı beklemek gibi bir niyetim yok.. Ancak CHP Genel Başkanlığı koltuğunda oturan kişiden Atatürk’ü korumayı beklemek hakkım olduğunu düşünüyorum.. Bu ve bunun gibi birçok hakarete sessiz kaldığı yetmiyormuş gibi geçtiğimiz günlerde (09 Şubat 2012) “Ne Atatürk'ü ne de bir başkasını özel bir yasayla korumanın bir anlamı yoktur.” Diyebildi..
Kılıçdaroğlu’na göre Atatürk sıradan biri…
Bu ülkede yaşayan milyonlara göre ise önderimiz… Aradaki fark bu..
İşte bu anlayış ve saldırılara sessiz kalmak bile ihanettir.
TURGUT GÜVEN