ÇEVRE GÜNÜNDE ÇEVRE DERNEKLERİ..!

 

Birleşmiş Milletlerin 1972 yılında düzenlediği bir konferans sonrasında 5 Haziran tarihi dünya Çevre günü olarak ilan edildi.. Çevre kirlenmesine karşı üye ülkelerin duyarlı insanları  yıllardır ortak çözüm yolları arıyor..

                İlan tarihinden bu güne çevre katliamları sürekli artarken aynı ülkelerde çevre katliamına yol açan hızlı sanayileşmeler de devam ediyor.. Birleşmiş Milletlerin üyesi birçok ülke çevrecilerin yükselen muhalefeti sonrasında kendi ülkesindeki çevreye zarar veren sanayi tesislerini üçüncü dünya ülkelerine taşıyor.. Bu uygulama gelişmiş ülkeleri yönetenlerin üçüncü dünya ülkelerindeki halkları insan yerine koymadığının kanıtı niteliğinde..

                Ülkemizde ise çevre uyarlığı var demek sanırım büyük bir yanılgı olur.. Bana göre yok.. Oysa ülkemizin büyük bir avantajı var ancak bunu avantajın farkında olan “devlet adamı” siyasetçimiz yok..

                Ülkemizde çevre kirliliği hemen hemen her alanda ne yazık ki yaşanıyor.. Çarpık yapılaşma, doğa katliamı, termik santrallerle enerji üretimi, orman arazilerinde verilen maden ruhsatları, alt yapı eksiklikleri (HES) nedeniyle kirletilen akarsu, göl ve denizlerimiz..  Ortak nokta ise kar etme hırsı.. Kısacası rant..

                Ülkemizde ise bu ne yazık ki siyasi iktidar eliyle yapılıyor.. Kısacası yandaşa kıyak.. AB ülkelerinin bir çoğunda temiz enerjiye yöneliş artarken, biz termik santraller kurma peşindeyiz.. Yandaş özel sektörümüzü bu konuda destekleyen siyasal bir iktidar 14 yıldır işbaşında..

                Üstelik siyasi iktidarın “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı” mevcut.. Düşünün çevre ve şehircilik yan yana getirilmiş.. Siyasi iktidarın çevreciliğini düşünün..

                Şehrimize gelince..!

                Son yıllarda çevre katliamına en çok maruz kalan il Zonguldak dersem abartmış olmam.. Çünkü birkaç yılda bir AB ülkelerinin söküp attığı termik santraller bölgemizde birbiri peşine kuruluyor.. Siyasilerimiz ise bu termik cehennemleri gelişme olarak gösterirken çevreye duyarlı olduklarını ve hiç bir  zararı olmadıklarını utanmadan ve sıkılmadan anlatabiliyorlar..

                Halk ise işsiz çocuğunu iş için, bu firmaların bölgede yaptıkları sosyal faaliyetlerle kandırılarak ölüm yoluna taş döşenmesine ne yazık ki sessiz kalıyorlar..

                Halkın kandırılma şekli sadece bu değil.. Şehrimizde kandırmanın da şekli diğer illerden farklı..

                Anlatayım..!

                Her ilçe ve ilde çevre konusunda resmi kurumlar var.. Ancak bunlar siyasi iktidarın emrinde.. Onların içinde görevini layıkıyla yapan çevre duyarlılığı taşıyan kişiler yok değil.. Ancak bu kişilerin tuttuğu raporlarının yaptırımı bir yere kadar..

                Sonrasında gönüllü kişilerin oluşturduğu çevre dernekleri var.. Önemli olan bu derneklerin faaliyetleri.. Ancak bu dernekler çevreden yana değil, kirleten firmadan yana..

                Şehrimizde Termik Santrallerin kurulduğu belde de Çatalağzı Çevre Koruma Derneği (ÇAÇEV),  TEMA İl Temsilciliği, Yaşanabilir Zonguldak Platformu, Zonguldak Çevre Derneği mevcut..

                Bu derneklerin adları sizleri yanıltmasın.. Bu dernekler çevreyi koruyup, çevre duyarlılığını arttıran değil, tam tersine çevreyi katleden kuruluşlara destek olup ödül veren dernekler haline geldiler..

                Hatta bu derneklerin amacı çevre falan değil şehrin protokolünde yer almak ve bu dernekleri sıçrama tahtası olarak kullanmak..

                Kimse kusura bakmasın ama ne yazık ki gerçek bu..

                ÇAÇEV.. ! Eski dernek başkanı şu an Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün.. Geldiğimiz bu günde anlıyoruz ki, Akgün bu derneği belediye başkanı olabilmek için kurmuş.. Termik Santral kuran firmalardan faydalanıyor onlara çevre ödülleri veriyor.. Çatalağzı’n da yapılan çevre etkinliklerinde çevreyi yaşanmaz hale getiren termik santral firmasıyla Çatalağzı belediyesinin bayrakları yan yana dalgalanıyor..

                Akgün’den sonra dernek Başkanı olan Kadir Orhan çevre derneği başkanı olduktan sonra Eren Enerjiye iş başı yaptı.. İş başı yaptıktan kısa bir süre sonra belde de çevre sorunu kalmamış olacak ki Orhan derneğin internet sayfasında derneğin eski başkanını öven yazılar yanında tren seferlerinin tarifesini yayınlıyor..

                Termik santrale işe gir sonra bu santrallerin çevreyi yok etmesine ses çıkar!

                Yaşanabilir Zonguldak Platformu içinde yerel yönetimler ve STK’lar var.. Dönem sözcüsü Kadir Orhan.. Tam bir komedi..

                TEMA Vakfının ülke geneline bakıldığında yaptığı doğru çalışmalar var.. Ancak şehrimizde valiliğin kanatları arasına alındı ve etkisizleştirildi..  O nedenle çevre duyarlılığı ve protokolde boy göstermeyi geçemiyor..

                Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Meltem Gürbüz Hanımefendi uzun zamandır ortalarda görünmüyor..  Meltem Hanımda adı çevre koruma olan derneğin başkanı olarak termik santral firmalarını sponsor olarak kullananlardan.. Bu uygulaması nedeniyle aldığı tepkiler sonunda Çevre gününde bile ortalarda görünmedi..

                Henüz bitmedi..!

                Yukarıda yazdım bu dernekler artık şehrin protokolünde boy gösterme ve sıçrama taşı olarak kullanılmak için var.. Tabi kişisel çıkarları için kullanmak isteyenler de yok değil..

                Gelecek günlerde Zonguldak Çevre Koruma Derneğinde seçim hazırlıkları var.. Bu derneğin başkanı ortalarda görünmüyor, anlayacağınız bunca yanlışından sonra havluyu atmışa benziyor.. 

                Ancak aday olmayı düşünen Eren Enerjinin bağrından çıkmış bir “hanımefendi”, bu firmanın görünürde karşıtı, ancak gerçekte paralı bir elemanı başkanlık için kulis çalışmalarına başladı bile..

                Elindeki “gazeteyi” bu uğurda pozitif kullanacaktır..

Hatta bu hanımefendi dizginleyemediği egosunu gerçekleştirmek için şehirde ki çevre duyarlılığı üst sevide kişileri de kullanma peşinde..

                Bu derneğin üyelerini şimdiden uyarmış olayım.. Bu “hanımefendi” sonunuz olur, kafanıza kurşun sıkmış olursunuz..

                İşin özü şu; Çevreyi katledenler bu tip örgütleri bir şekilde susturuyordu, şimdi ise paralı elemanı derneğin başkanı olma yolunda.. Hem nemalandığı firmasını korumak, hem de başka mevkilere sıçramak için…

 

                TURGUT GÜVEN