CHP MERKEZ İLÇE MASMAVİ!

 

            Zonguldak Merkez İlçe de iki gün boyunca nefes kesen bir delege seçimi yaşandı.  19 mahallenin üçünde beyaz, dördünde ortak, on ikisinde ise muhaliflerin oluşturduğu mavi liste  seçimleri kazandı.

            Delege seçimlerini sonuçlarına baktığınızda CHP Merkez İlçe Başkan ve Yönetiminin ağır bir yenilgi aldığı söylenebilir. Bu yenilginin sebep ve sonuçları gelecek günlerde parti içinde çok tartışılacak ve gerçek neden ortaya çıkacaktır. Ancak olayın sıcağı ile benim tespitim şu! CHP üyeleri kendi iradesini kullanmayan, uzaktan kumandalı yönetim anlayışını sevmiyor. Seçim sonuçları biraz da bu anlayışa tepkiyi işaret ediyor.

            Merkez  ilçe Başkan ve Yönetimi de delege seçimlerinde yaşanılan yenilgiyi mutlaka gözden geçirecek ve tartışacaktır. Dilerim mantıklı ve geçerli bir neden bulup yaptıkları hataları görürler.

            İki aydır tüzük ve yönetmelik vurgusu yaparak delege seçimlerinin nasıl yapılması gerektiğini yazdım. Özellikle sandıkların mahalleye kurulmasını israrla istedik. Merkez ilçe binasında önceki dönemde seçimlerde yaşanılan olumsuzlukları bir bir sıraladık. İlçe Başkan ve yönetimine öneriler getirildi, alternatifler sunuldu. Ancak hiç biri kabul görmedi, bu önerilere sudan bahaneler üretildi.

            Genel Merkezin genelgelerini öne sürdük, İl Başkanı Ahmet Altun'a “emir değil tavsiye niteliğinde” dedirtildi. Yetmedi bir başka bahanenin ardına sığındılar “mahallelere sandık kurmanın maliyeti olduğunu bu parayı genel merkezden talep ettiklerini, para gönderilirse mahalleye sandıkların kurulabileceğini” söylediler. “Maliyetini biz karşılıyoruz” dedik, “parasıyla ukalalık yapıyor” denildi.

            Seçim güvenliği sağlanamaz, hile yapılır dedik! Endişemizde haklı çıktık iki kişi mükerrer oy kullanırken yalalandı.

            Tüm mahalle üyelerini fiziki olarak yetersiz ilçe binasına doldurursanız tartışmalara hatta kavgalara sebep olursunuz dedik. Endişemizde haklı çıktı tartışmaların yanı sıra yumruklaşma yaşandı.

            Yaşlı, engelli üyelerimizin altıncı kata çıkması zor olur dedik, endişemizde haklı çıktık, bu zorluğu gözlerimizle gördük, üyelerden gelen şikayetleri dinledik.

            1800 üyemizn bulunduğu on mahallenin seçimini 6. kattaki ilçe binasında iki saatin içine sıkıştırarak seçim yapmanın yanlış olduğunu söyledik, neyseki zaman uyarımızı dikkate alıp süreyi uzattılar. Endişelerimizde haklıydık çünkü bu süre içinde seçim yapılmasının imkansız olduğunu gördük. 

            Kahin falan değiliz, ancak yaşanacakları geçmişe bakarak gördük ve uyarılarımızı yaptık ancak dinletemedik. Çünkü Merkez İlçeyi yönetenler ancak böyle bir seçim yaparsak kazanırız düşüncesindeydiler. Kötü niyetle iyi murada eremedikleri gibi sandığa da gömüldüler.

            Daha önce de yazdım tekrar yazmamda hiç bir sakınca yok. Tüm bunlar olup biterken CHP'nin iki milletvekili Şerafettin Turpçu ve Ünal Demirtaş yaşananlar normalmiş gibi sessizce seyrettiler. Tüzüğe ve yönetmeliğe uygun delege seçimleri yapılması için çırpınanlara sırtlarını döndüler. Zonguldak'ın her sorununa açıklama gönderdiler ama parti içinde yaşanan hukuksuzluğa ses çıkarmadıkları gibi olup biteni onayladılar. Çünkü bu şekilde seçim yapılması onlarında işlerine geldi.

            Delege seçimlerinin perde ardından yürüten kişi ise 22.dönem CHP Zonguldak Milletvekili Harun Akın'dı. Her ne kadar “ben bu işlerin dışındayım, karışmıyorum” açıklaması yapsa da kendisi dahil kimseyi inandıramadı. Merkez ilçedeki delege seçimlerini ilçe Sekreteri Kemal Kara eliyle yönetti. Cuma günü mavi listeyi hazırlayanların yaptığı duyuruya cevap vermesiyle de açığa çıktı. Cumartesi günü Mithatpaşa da sandık başında bulunması ise Akın'ın delege seçimlerinin arkasında değil tam göbeğinde olduğu gösterdi.

            Oysa Harun Akın'da Zonguldak'ta siyaset yapmaya hakkı olan biri. Perde gerisinden yönetimleri yönlendirmek ve bunu saklı yapmak yerine ortaya çıkıp “bende tarafım ve delege seçimlerinde açıktan çalışıyorum” demiş olsaydı kanımca daha doğru bir iş yapmış olurdu.           

            Bir hatırlatma yaparak devam edeyim. Bir dönem önce yine Merkez İlçede çok tartışılan delege seçimleri yaşanmıştı. O günün kahramanlarından eski İl Başkanı Ertuğrul Koltuk'tan “delege seçimlerinde gelmeyenlerin yerine imza attık ve oy kullandık” itirafı gelmişti. Bu itirafa  Ebru Uzun yönetimindeki Merkez İlçe sessiz kalmış Koltuk'u bu suçtan dolayı disiplin kuruluna göndermememişti. 

            Benzer bir seçim hilesi bu gün yapılan delege seçimlerinde suç üstü yakalandı. Olayla ilgili tutanak tutuldu.  Bu kişilerin kimler olduğu ve işledikleri suçlar biliniyor. Yeni Merkez ilçe yönetiminin ilk işi bu oy hırsızlarını “kesin ihraç talebi” ile disiplin kuruluna göndermek olmalı.

            Sonuç olarak; delege seçimlerini kazanmak parti içi bir yarışın doğal sonucudur. Kaybedenleri üzdüğü muhakkak, ancak kazananlarıda zafer sarhoşu yapmamalıdır. Delege seçimlerinin kazananları “ben” değil “partimin geleceği” demeli, yeni yüzleri öne çıkarıp partinin önünü açacak sağduyuyu göstermelidir.

            Aksi durumda bu gün masmavi olan Merkez İlçe yarın yine kapkaranlık olacaktır.

 

            TURGUT GÜVEN

         Yayın Tarihi:09.10.2017