Zonguldak, ilk ve son kez 1954-57 yılları arasında Edibe Sayar'ı 'kadın' milletvekili olarak gördü.
Sonrasında hiç bir parti seçilecek sıraya kadın aday yerleştirmedi.
O tarihten sonra siyaset yapan kadınların ilk hayali; kırılmayan döngüyü kırıp Zonguldak'ın ikinci kadın miletvekili olmaktı.
70 yıldır Zonguldak'ta hiç bir siyasi parti kadına hak ettiği değeri vermedi.
Her biri kadınları taşıyıcı ve yüklenici unsur olarak gördü.

CHP'de bu dönem 5 kadın isim, Milletvekili Aday Adaylık başvurusunda bulundu.
Neriman Posbıyık, Buket Müftüoğlu, Nahide Ercan, Türkan Eryiğit ve Merve Kır.
Kariyer Medya olarak Ereğli'de, Kilimli'de, Merkez'de, Devrek ve Çaycuma'da hem AKP hem de CHP için; "Kadın aday adayları arasında hangi ismi aday olarak
görmek istersiniz"
sorusunu vatandaşa yönelttik.

CHP ile ilgili araştırmalarımızın tamamında Neriman Posbıyık açık ara farkla ilk sırada çktı.
Tüm ilçelerde Posbıyık'ın tanınırlığı ve kabulü vardı.
Bu bilgileri hem kamuoyu ile hem de CHP Genel Merkezi ile paylaştık.
Posbıyık'ın hemen ardından Merve Kır ikinci sırada çıksa da Posbıyık ile arasında uçurum fark vardı.
Buket Müftüoğlu'nu Ereğli dışında, diğer ilçelerde tanıyan, bilen ve listede yer almasını isteyen bir kaç kişiyi geçmemişti.
Türkan Eryiğit ve Nahide Ercan'ın ise sokakta isimlerini bilen bile çıkmadı.

Daha önceki yazılarımda belirtmiştim.
Yapı olarak Müftüoğlu'nu, Harun Akın'a benzetiyorum.
Tıpkı Akın gibi seçim dönemleri gelir, aday adaylık başvurusu yapar ve aday gösterilmezse çeker gider.
Zonguldak'ın havasını solumaya tahammülü bile yok.

Merve Kır, aday adaylık başvurusunda bulunacağının sinyalini aylar öncesinden vermişti.
Ama 'sahadan' değil;
WhatSapp'tan!
Nedense 3 sene boyunca tek açıklamada bulunmayan Kır, seçimlere 1 sene kala kadın cinayetleri, tacizler ve yıl içindeki önemli günlerle alakalı açıklamalarda bulunup 'Whatsapp' üzerinden basına servis ediyordu.
İlk zamanlar tüm basın kuruluşları Kır'ın açıklamalarına yer verse de, bir süre sonra 1-2 basın yayın kuruluşu dışında açıklamalarına yer veren kalmadı.
Çünkü hemen hemen her gün, her konuda açıklamada bulunması artık basına da samimi gelmemeye başlamıştı.
Oysa oturduğu yerden yazılı açıklamada bulunmak yerine sahaya çıkmış olsa, sahada yapmış olduğu çalışmaları basına servis etse hem samimi bulunur, hem de partilileri tarafından el üstünde tutulurdu.
Çünkü sahada hem davası, hem de partisi için mücadele ediyor olacaktı.
Yine de ikinci kez 4'üncü sırada yer almayı başardı.

Neriman Posbıyık da Milletvekili aday adayı olacağının sinyalini aylar öncesinden verenlerden.
Fakat Whatsapp'tan değil, 'sahadan'.
Ereğli'nin 55 köyünü karış karış gezdi, insanlarla kucaklaştı, CHP'yi anlattı ve CHP'ye oy istedi.
Aday adaylık sürecinde bu tavrı değişmedi, neredeyse köylerden merkeze inmedi.
Bizim ve diğer farklı kuruluşların anketlerinde 'halkın istediği kadın isimler' arasında ilk sırada olan Neriman Posbıyık CHP tarafından resmen yok sayıldı.
Vadi'de aynı şekilde Umut Başoğlu'da!

Neriman Posbıyık, aday gösterilmediği halde 'Kırmızı CHP Yeleğini' üzerine geçiriyor ve yaşına bakmasızın müthiş bir efor sarfederek Cumhurbaşkanlığı 2'inci tur seçimleri için halktan oy istemeye devam ediyor.
Neticede;
Deniz Yavuzyılmaz, Neriman Posbıyık ve Umut Başoğlu'nun olduğu bir sıralama, CHP'ye TBMM'de çok rahat bir şekilde 3 koltuğu sağlayacaktı.
Onlar her zaman olduğu gibi 2 koltukla yetinmeyi tercih ettiler.

Diğer kadın aday adayları muhtemelen bu eleştirisel yazıdan dolayı bana kızacaklar, kırılacaklar...
Fakat doğru birdir.
Biri dahi çıkıp; 'Ben Neriman Posbıyık'tan daha fazla davama sahip çıktım. Ondan daha fazla halkın içinde olup ondan daha fazla köy yolunun tozunu yuttum' diyebilir mi ?