Can alıcı soru şu..!
CHP üyesi partisini neden eleştiriyor, parti içinde kavga neden bitmiyor..?
Bu konuda yüzlerce köşe yazdım.. Amacım, daha iyi işleyen, ülkenin kötü gidişinde umut olan, yaptıkları ve uygulamalarıyla çekim merkezi haline gelen bir parti olması içindir.. Bu amaç, ne kişisel çıkar, ne de birilerini bir yerlere taşımak için asla değildir.
Yazdıklarıma her zaman taraf olan kuklalar ve parti içinde “kişisel çıkar” arayanlar karşı çıktı...
Yönetimde görev aldığında yazdıklarımdan rahatsız olanlar, yönetimi bırakınca benimle arkadaş olup yazdıklarımı beğenir oldu..
Yine yönetimdeyken aklına parti içi demokrasi gelmeyenler, bakıyorum şimdi televizyona çıkıp parti içi demokrasi dersi veriyor…
Bu çifte standart bitmeli..
Gelelim can alıcı soruya..!
CHP neden durulmuyor?
CHP’de yönetimi ele geçirenler partinin anayasasına (tüzük ve yönetmelik) göre değil kendileri ve yandaşlarının çıkarlarına göre hareket ediyorlar da ondan..
Eğer siz, delege seçimlerinde kendi üyenizin seçme ve seçilme hakkını yok sayarsanız.!
Eğer siz, delege seçimlerinde bisküvi kutularında seçim yapar, sahte koy kullanırsanız,
Eğer siz, delege seçimlerini üyeden habersiz yapar oldu-bitti ye getirirseniz.!
Eğer siz bu şekilde delege olanlarla ilçe, il kongreleri sonrasında kurultay delegesi olursanız sizin meşruluğunuz tartışılacağı gibi seçtiğiniz kişilerinde meşruluğu tartışılacaktır..
CHP Zonguldak’ta ne yazık ki ilçe, il başkan ve yönetimleri buna benzer yöntemlerle, üstelikte birilerinin himayesinde göreve gelmişlerdir, benim gözümde hiç biri meşru değildir..
Tüm bunlar olurken CHP üyesine sus, konuşma diyemezsiniz.. Çünkü CHP üyesi kukla değildir, biat etmez, parti içinde bile olsa hakkını arar, susmaz..
CHP üyesini susturmaya kalkarsanız ateşe benzin dökersiniz..
CHP içinde “düşünceye zincir vurmak” mümkün değildir, tarihinde de görülmemiştir..
Ayrıca, CHP üyesine AKP’yi örnek gösterilip “onlardan ses çıkıyor mu” diye sormanın adı tek kelimeyle aptallıktır..
******
Eğer; CHP’de birlik beraberliği sağlamak istiyorsanız..!
Yapacağınız iş çok kolaydır.. Belki tüm sesleri kesemezsiniz ancak en aza indirmeniz mümkündür..
Nasıl mı.?
Öncelikle yönetime kendi bilgi gücünüzle, üyenin desteğini alarak, tüzüğe ve yönetmeliğe uygun seçilip geleceksiniz..
Çünkü CHP üyesi, sahtekarların desteğiyle gelen kuklalara itibar etmez..
Seçilmeden önce “ben şu kişileri arayıp destek istedim” demek yerine, gücünüzü parti üyesinde arayacaksınız..
Göreve geldiğinizde parti tüzüğüne ve yönetmeliğine uygun davranacak, birilerinin çıkarına göre politikalar oluşturmayacaksınız..
Parti içi demokrasiyi en geniş şekilde, her üyeye ulaşarak uygulayacak, tüzük ve yönetmelik ihlalleri asla yapmayacaksınız..
Tüzük gereği danışma toplantılarını zamanında yapıp, gelecek günlerin politikalarını parti üyesi ile birlikte, o danışma toplantılarında oluşturacaksınız.. Hepsi bu..
Genel ve yerel seçimde asla bir adaydan yana taraf olmayacaksınız.. Çünkü taraf olmak partiyi böler parçalar..
Bunların hiç birine dokunmadan, geçmişte yapılmışları veya yaptıklarınızı yok sayarak, aba altından sopa gösterirseniz insanları ancak gülümsetirsiniz..
Eğer daha ilk icraatınız “sosyal medyada ve basında partiyi eleştirenleri takip edeceğiz” açıklaması yaparsanız, pimi çekilmiş bir bombayı CHP üyelerinin arasına bırakmış olursunuz..
Takip edilecek iş mi istiyorsunuz..!
Mahallelerde insanlarımızın acı ve tatlı günlerini takip edin.. Oralardan bilgi alın, gidip mutluluğu paylaşarak çoğaltın, acıyı paylaşarak azaltın..
Yeri gelmişken yazayım, bilmiyorum utananınız olur mu?
Geçtiğimiz günlerde her dönem CHP’ye katkı sağlamış “Topaloğlu sülalesinin” acı günüydü.. Üstelik bu aileden biri yönetim kurulu üyeniz, yakını yaşamını yitirmiş haberiniz yok.. Son yolculuğuna uğurlayıp acıyı paylaşanınız da yok..
Bunu takip edeceğinize sosyal medyada cadı avındasınız..
Bu nasıl kafadır, nasıl anlayıştır anlamak mümkün değil..
Aslında başarılı da oldunuz, bazı kişiler üzerinde amacınıza da ulaştınız..!
Çünkü yazdıklarımı cesaret edemeyip sosyal medyada “beğen” tuşuna basamayan insanlar yarattınız.. Merak etmeyin bu kişiler parti suçu işlememek için beğenmediklerini özelden yazıyorlar. Ne yazık ki özeli takip edemiyorsunuz.!
Saraydakini otoriteyi değil, CHP’nin kurucusu Mustafa Kemal’i örnek alın..
Diyelim ki kurduğunuz komisyon sosyal medyada veya basında parti suçu işleyen birini “kesin ihraç talebiyle” disipline verip üyelikten attınız..
Susacak mı?
En acısı nedir biliyor musunuz.?
CHP üyeliği gerçekten bir onurdu.. Ancak CHP’de yönetimlerin katkılarıyla bu onur yok ediliyor parti üyeliği sayenizde bir yüke dönüşüyor..
TURGUT GÜVEN