CHP ve MHP TERÖRE KARŞI DURMAK ZORUNDADIR.!

 

                Ankara’daki terör saldırısında yaşamını yitiren insanlarımızın yaşam öykülerini yüreğiniz yanarak izlemiş olmalısınız..  Medyada bu günahsız insanların geleceklerinin nasıl karardığını, umutların nasıl söndüğünü, yaşamdan nasıl koparıldıkları en duygusal kelimelerle anlatılıyor şimdi…

                İzlerken içimdeki soru işaretlerinin büyümesine engel olamıyorum..! Çünkü ülkenin düşürüldüğü terör batağı asla tesadüf değil.. Bilerek ve isteyerek tercih edilmiş bir durum..

                Ne diyordu havuz medyasının başını çeken Akit Gazetesi.. Ya başkanlık, ya kaos.. Ülkemiz bana göre işte bu istenilen kaosu yaşıyor..

                Ülkemizde terörün önünü kesmek ve yok etmeyi düşünen siyasi iktidar bana göre ne yazık ki yok…

                Neden yok..!

                Çünkü her terör saldırısı sonrasında canlı bombanın yaptığı işler, gidip geldiği yerler, ilişkileri açıklandığında insan isyan ediyor.. Çünkü bu kişilerin eylem öncesi bulunamaması büyük bir zaafı ortaya koyuyor..

                Eğer bu zaaf değilse nedir..!

                Şimdi düşünün Urfa’dan Ankara’ya bomba yüklü araçla gelen ve üç yıldır aranan birini bu teknik imkânlara rağmen bulunamıyorsa, sorumlu görmeyen yetkililer kendini bir gözden geçirmesi gerekmiyor mu?

                Dönelim işin diğer tarafına..!

                Terör karşısında muhalefet partileri CHP ve MHP ne yapıyor..!

                MHP lideri Devlet Bahçeli terör saldırısı sonrasında Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan randevu alıp taziye ziyaretinde bulundu… CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’da Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a bir mektup yazdı..

                Her iki girişimde terörü önleyecek bir çaba değildir.. Bu davranışlar her iki parti tabanını acı ile gülümsetmiş ve  ikna etmemiştir..

                Terör saldırıları yaşayan her ülkede tüm partiler ve halk tek yumruk olup bir duruş sergilemediği sürece terör kazanmış, amacına ulaşmış demektir..

                Ankara’da insanlar mecbur kalmadığı sürece sokağa çıkmıyor, toplu taşıma araçlarına binmiyor, kalabalık yerlere gitmiyor.. Bu normal bir durum değildir…

                Bu durumda Türk halkı yaşadığımız terör olayları karşısında tek yumruk haline getirilmeli, terörün amacına ulaşmasına engel olmak için ülkenin bölünmez bütünlüğünü öne çıkaran ilki Ankara’da olmak üzere  birkaç ilde mitingler düzenlemelidir..           

                AKP’nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu böyle bir duruşu sergileyebilir mi?  Hayır..! Çünkü AKP’yi Davutoğlu yönetmiyor.. Herkesin bildiği gibi  AKP saraydan yönetiliyor..

                Bu nedenle sarayın önerisi ile yapılacak “teröre lanet” mitingine halkın beklenen birliği sağlayamaz.. Çünkü ülkemizde terörün zirve yapmasının sorumluları terör örgütüyle masaya oturup müzakere eden AKP’li yöneticiler olarak görülüyor.. 

                AKP yönetimi geçmişte yaşanan terörle müzakere de bile kendisini sorumlu görmemektedir.. AKP yöneticileri ve havuz medyası gazete ve televizyonlarda yaşananları çarpıtmaya, terörü önlemenin mümkün olmadığını anlatmaya, utanmadan sıkılmadan da “terörle yaşamaya alışmalıyız” diyebilmekteler..

                Bu saçmalığı doğruymuş gibi insanlarımızın önüne sürmek, kabullenmesini düşünmek gerçekleri saklamak ve  toplumun aklıyla dalga geçmek değilse  nedir..

                İşte AKP ve yandaşları yıllardır bu gibi sözlerle ülke insanını uyuttular ve sonuçta Orta Doğu ülkesine döndürüldük..

                Terör ve kendilerine zarar vereceğini düşündükleri olaylar sonrasında koydukları yayın yasakları da halkın doğruları öğrenme hakkı gaspından başka bir şey değildir..  

                Ayrıca AKP’li yöneticiler bağımsızlık, ulusalcılık, milli duruş gibi değerlerin farkında değildir.. Çünkü iktidarda bulundukları süre çok iyi göstermiştir ki tek amaçları her şeye rağmen iktidarlarını sürdürme düşüncesidir..      

                O halde CHP ve MHP Genel Başkanları mektup yazmayı ve taziye ziyaretlerini bir kenara bırakıp, bu mitingi birlikte yapmak zorundadırlar.. Her iki partinin genel başkanlarının aynı mitingde omuz omuza oluşlarının yaratacağı sinerjiyi düşüne biliyor musunuz?

                Ülkenin her köşesinde Halk Ankara’da yaşanan her terör saldırısı sonrasında kendiliğinden sokaklara döküldü, yaşananları protesto etti.. Ancak her iki muhalefet partisi halkın bu çabasını görmemezlikten geldi..

                Eğer her iki muhalefet partisinin genel başkanları ve üst yönetimleri, boyunlarında asılı duran “AKP’nin koltuk değnekleri” yaftasını indirmek istiyorlarsa, ülkede terörün karşısında büyük bir güç oluşturmayı düşünüyorlarsa birlikte hareket etmek zorundalar..

                Bu durumda yapılacaklar belidir..! Ülkenin en az beş önemli kentinde teröre karşı duruş sergilenmeli, siyasi iktidar ve terör örgütü ciddi bir şekilde uyarılmalıdır..

                Böyle bir eylemi neden iki partinin (CHP ve MHP) yapması gerekir..!      

                Her iki partinin üst yönetimlerinde olmasa bile özünde yurtseverlik vardır..  Her iki partinin tabanı geçmiş dönemlerde karşılıklı mücadele etmiş olsa da, bugün söz konusu olan vatandır.. Bu durumda farklılıklar teferruattır..

                Bu birlikteliği sağlayamayan CHP ve MHP Genel Başkanları gölge edip ülkenin geleceğini karartmaya hakları yoktur..

                TURGUT GÜVEN