Halkın Sesi Gazetesi’nden Cevdet Akgün bugün kaleme aldığı köşe yazısında ciddi iddialarda bulunarak Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Derya Akbıyık’ı, Karaelmas Gazeteciler Derneği Başkanı Mustafa Emen’i ve Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı Ali Ayaroğlunu Zonguldak Cumhuriyet Basın Savcılığına şikayet etti.

Akgün kaleme aldığı yazısında;  gazeteci olmayanların, gazeteciler için yapılan Basın Sitesi’nden daire sahibi olduklarını, gazeteci olmayanların, tüzükte ‘hevesli olanlar..’’ ibaresinden faydalanarak ‘süresiz basın kartı’ sahibi olduklarını iddia ederken iddialarını sürdüren Akgün, isim vermeden gazeteci örgütlerinden birinde üye olan-yönetimde bulunan, 'yüz kızartıcı' suçlardan hüküm giymiş birinin gazetecilik yapamacağı halde hem gazetecilik yaptığını, hem de yönetimlerde yer aldığı imasında bulundu.

 Akgün, basın savcısına seslenerek, ‘yüz kızartıcı’ suçlardan hüküm yemiş birinin gazetecilik yapamayacağı gibi gazeteci örgütleri yönetimlerinde de görev yapamayacağını belirterek araştırılmasını ve gereken hukuki işlemlerin yapılmasını istedi.

 

İşte Akgün’ün Halkın Sesi Gazetesi’nde kaleme aldığı o köşe yazısı;

BASIN SAVCISINA ŞİKAYETİMDİR

42 Yıllık Gazetecilik hayatımda ben kimseden davacı olmadım…

Ancak bu çarpık ilişkiler midemi bulandırdığı için buradan Zonguldak Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Savcısına şikayette bulunuyorum…

Vali Mustafa Tutulmaz işine gelmediği için bir şey yapmıyor…

Ama adalet tecelli etmeli…

Sayın Basın Savcısı;

Zonguldak’ta bir gariplik var…

Muz Cumhuriyeti gibi…

Zonguldak’ta Gazeteciler Cemiyeti Derneği, Karaelmas Gazeteciler Derneği, Çağdaş Gazeteciler Derneği bulunuyor…

Sözüm ona bunlar meslek örgütü…

Değilse kapatın…

Tüzüklerinde; “Gazeteciliğe hevesli herkes üye olabilir” böyle bir madde olabilir mi???

Ben Avukatlığa, Doktorluğa, Eczacılığa, Maden Mühendisliğine, Makine Mühendisliğine v.s hevesliyim neden üye olamıyorum o meslek gruplarına…

Diplomam ve meslekle ilişkim olmadığından…

Basın Savcısı olabilirsiniz…

Kanunları da bizden iyi bilirsiniz…

Sorularımı peş peşe soracağım;

Bu Gazeteciler Derneklerinin üyeleri Basın İş Yasasına Göre çalışıyor mu???

Yani geçmişteki adı 212 sayılı basın iş yasası…

Şimdiki adıyla 5953 sayılı basın iş yasası oldu…

Zonguldak İl genelinde 1475 sayılı iş yasasına göre çalışanlar eski adıyla Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü, Şimdiki adıyla Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından SARI BASIN KARTI aldı… Hatta Hadlerini aştılar SÜRESİZ SARI BASIN KARTI aldılar…

Sosyal Güvenlik Kurumundan TC’lerinden sorgulandığında Devletin makamlarının nasıl kandırıldığı ortaya çıkacak…

Sahte belgelerle…

Öncelikle bu dernekler meslek örgütü veya meslek teşkilatı hüviyeti var mı???

Bağlı olduğu oda Gazetecilik meslek kuruluşu değil…

Türkiye’nin ikinci genelevi olan Zonguldak genelevi de aynı kuruma bağlıydı…

Yasaya göre sahte hüviyetinde olan basın kartları ile Bassın Sitesi Zonguldak’ta yapıldı…

Gazeteciliğe hevesli herkes TOKİ’den konut sahibi oldu…

Gerçek manada Gazeteci olanlar avanta, lavanta vermediği için konut sahibi olamadı…

Valilikte bu işe çanak tuttu…

TOKİ’nin şartnamesi ise 212 sayılı basın iş kanuna göre çalışanlar içindi…

Suç ortakları bunu görmezden geldi…

Adeta vurgun yapıldı…

Bu vurguna da herkes göz yumdu!!!

Zonguldak İl Genelinde Resmi İlan alan, Almayan, Gazete, Dergi, TV, İnternet Sitesi ve de Gazeteciler Derneklerinin üyelerinin TC’lerini lütfen isteyin…

Basın Kanunu açık…

Yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymiş kişi gazetecilik yapamaz…

Gazeteciler Derneklerinde de görev yapamaz…

Varsa Sarın Basın kartları da iptal edilir…

Bunun için çok bir şey yapmanıza gerek yok…

Adli Sicil Kurumuna herkesin TC’sini gönderin “AFFA UĞRAMIŞ OLSALAR DAHİ GAZETECİLİK YAPAMZLAR” mevzuatını görürsünüz…

Dernek Başkanlığı ve Yönetim Kurulu Üyeliği de yapamazlar…

İletişim Başkanlığına da SGK Hizmet dökümlerindeki ayrıntıyı gönderdiğinizde de Sarı Basın kartları iptal olur…

TOKİ’nin sadece Gazeteciler (212 sayılı iş yasasına göre) için yaptığı konutları alan gazeteci olmayanların tapu iptal davası açılabilir…

Tapularda iptal olur…

Sayın Basın Savcısı; Adem kaçak… Yüz kızartıcı suçlardan hükümlü… Basımı yapılmayan bir gazete internet sitesinden yayımlıyor… Polis arıyor… Birilerinden -tazminatı geri çekmeleri adına- gazete sayfalarını yayınladı…

Basın Savcılığına böyle bir basılı eser teslim edilmedi…

Aranan kişi kiminle irtibat kurdu da böyle bir gazete grafik tasarımı yapıp yayımladı…

Ne gariptir ki; İşin ardında o fason gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Derya Akbıyık çıktı…

Derya kim… Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti Başkanı…

Sahte ve sahteciliğin mimarlığına bakın…

Basın Kanunu açık…

İşlem yaparsınız yapmazsınız ben bilemem…

Şayet Türkiye Cumhuriyeti Devletinde hukuk ve adalet varsa gereğini yaparsınız…

Yoksa Vali gibi yapacaksanız…

Şikayetimden vaz geçiyorum…

Sayın Basın Savcısı;

Zonguldak Adliyesinde basın suçlarından en fazla yargılanan kişiyim…

FETÖ Savcıları ve Hakimleri beni işine geldikleri gibi mahkûm etti…

Çıkar çevreleri de bunu yaptı…

Anneme küfredene de Hakim huzurunda küfrettim cezasını çektim… Yattım…

Haksızlığa uğrayan mazlumların hep sesi olmaya gayret ettik…

Lütfen sizde Basın Savcısınız ya…

Şantajcı, Evrakta sahteci, yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymişleri bizim aramızdan temizleyin…

Vali gibi yapmayın Lütfen…

Sevgiyle kalın…

Not: Hiç Muhbirlik yapmadım… Kimseden şikayetçide olmadım… İstendiğinde halka açık TC’mi de veririm