Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Yönetimi, Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun (TTK) işçi açıklarının giderilebilmesi için Ankara’da görüşmelerini sürdürüyormuş..
Ankara’da CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, AKP Zonguldak Milletvekili Özcan Ulupınar ile görüşen GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska ile GMİS MTA Şube Başkanı Durmuş Kılıç, TTK’nın ve MTA’nın işçi açıklarının giderilmesi için görüş alışverişinde bulunuyormuş..
Önce şu görüşümü siz okurlarla paylaşmak isterim..
İşçilik yaşamımın büyük bölümünü sendikal mücadele içinde geçirdim.. Üç dönem büyük grev dahil işyeri temsilciliği yaptım..
Açık ve net yazıyorum..
Bugün GMİS yönetiminde bulunanların Genel Başkan Ahmet Demirci dahil, bizim dönemimizde delege bile olamazlardı.. Bunların yaptığı sendikacılığı o dönemde Merkez şubedeki çaycı Sabahattin yapardı..
Bunu şunun için yazdım kimse yanlış anlamasın.. Bu kişilerden sendikacı olmaz.. Çünkü sendikacı arkasında temsil ettiği işçileri düşünür ve işverenle kendini eşit görür.. Sendikacı siyasi iktidara yalvarmaz, el pençe durup yalakalık ise hiç yapmaz..
GMİS yöneticilerinin Ankara da yaptığı tam da budur..
Aynı GMİS yönetimi bundan bir hafta önce Cumhurbaşkanını ziyaret etmiş TTK’nın işçi açıklarını dile getirmiş ve yardım talebinde bulunmuştu..
Türkiye Başkanlık sistemine mi geçti ki siyasi iktidarın yapacağı işi Cumhurbaşkanına getiriyorsunuz.. AKP’nin düşündüğü ve ülke siyasetine getirmeye çalıştığı başkanlık sistemine en önce sendikacılar karşı çıkmalıdır.. Çünkü bu başkanlık fiili diktatörlük olacaktır.. GMİS bu konuda aklı basında bir duruş sergilemesi gerekmiyor mu?
AKP’nin getirmeye düşündüğü “tek adam” yönetiminde demokrasi askıya alınacaktır.. Askıdaki demokraside, işçi haklarından söz edilemez..
Geçmişte yaşananları bir düşünelim..!
GMİS yöneticileri Ankara’da yaptığı görüşmelerde istek ve taleplerini bundan önceki yıllarda kaç kez daha aynı şekilde dile getirdiler.. Kaç kez sırtları sıvanıp, “tamam hallederiz” denilerek Zonguldak’ın yolunu tuttular.
Aynı kişiler Cumhurbaşkanı dahil kaç kez siyaset meydanlarında TTK’nın sorunlarının çözüleceğinin sözünü verdiler..
14 yıldır AKP tek başına iktidarda değil mi?
Bu yıllar içinde her seçimde (7 Haziran hariç) Zonguldak halkı kendisine hiçbir şey vermediği halde AKP’ye 3 vekil vermedi mi?
Peki, bu süre içinde defalarca Zonguldak halkına verdikleri sözleri yerine getirdiler mi?
Tüm bu gerçekler yıllar içinde defalarca yaşandığı halde GMİS yöneticileri hala Ankara’da neyin peşindeler.?
Sorduğum soruya yine ben cevap vereyim.. !
Yarın, “biz gerekenleri yaptık taleplerimizi iktidara ilettik” demek için.. Aslında çaresizlik içindeler.. Görüşmelerden hiçbir şey çıkmayacağını yine en iyi kendileri biliyor..
Çünkü sendikal mücadele nedir, nasıl yapılır bilmiyorlar.. Sınıf bilinçleri ise ara ki bulasın..
Bildikleri el etek öpmek, siyasi iktidarın yetkilileri karşısında ceket iliklemek.. Bu bilinç ve davranışlarla sendikacılık olmaz.. Yıllar geçse de hiçbir haklı talebiniz hayata geçmez..
Sendikanın haklı taleplerine siyasi iktidar sessiz kalıyorsa yapılacak iş üretimden gelen gücü kullanmak, yani eylemdir.. Bunun içinde bu talepleri iş yerlerinde anlatıp işçileri örgütlemekten, eyleme hazırlamaktan geçer..
Ancak bir sorun var..!
Bu bilinç ve eylem yapmak için yürek, GMİS yöneticilerinde yok..
TURGUT GÜVEN…