Zonguldak Çevre Koruma Derneği Başkanı Ahmet Öztürk, Zonguldak’ın hava kalitesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Öztürk açıklamasında, “Ülkemiz günlerdir yüksek basıncın etkisi altında. Sıcaklıklar mevsim normallerinin üzerinde seyrediyor. Rüzgâr ve yağışın olmaması atmosfere salınan gazların havada asılı kalmasını sağlıyor. Bu da başta partikül madde olmak üzere pek çok zararlı ajanı uzun süre solumamıza neden oluyor. Ereğli, Zonguldak, Çatalağzı, Karabük ve zaman zaman Bartın olmak üzere bölgemizin tamamında, özellikle PM2,5 normal değerin 2-3 katı üstünde seyrediyor. Bu hepimizin zehir soluduğu anlamına geliyor.” dedi. 

 

KARADENİZ’DE HAVASI EN KİRLİ KENTLER EREĞLİ, ZONGULDAK VE KARABÜK 

 

Hava kalitesinin tüm ülkede alarm verdiğini söyleyen Öztürk, “Ülkemizde, özellikle büyük kentler ve endüstrinin yoğunlaştığı yerlerde hava kalitesi insan sağlığını etkileyecek düzeyde seyrediyor. Zonguldak ve çevresi Karadeniz’in en kirli alanı olarak öne çıkıyor. Ereğli’den başlayıp Hopa’ya kadar uzanan bölgenin içinde bir tek Samsun’un yüksek kirlilik değerine sahip olması, Zonguldak ve çevresindeki endüstriyel faaliyetlerin hava kalitesini olumsuz etkilediğini gösteriyor. Zonguldak Valiliği ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü olmak üzere tüm yetkililer harekete geçmeli, başta termik santraller olmak üzere kirlilik kaynaklarıyla daha etkin mücadele etmelidir.” dedi. 

 

ESAS BÜYÜK TEHLİKEYİ PM2,5 OLUŞTURUYOR 

 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tüm yerlerde, PM10 verilerini açıklanırken esas tehlike olan PM2,5’un birçok noktada ölçülmediğini ya da verisinin gelmediğini söyleyen Öztürk, “İnce partiküller çok küçük ve hafif olduğundan, daha uzun süre havada kalıyor. Bu da, tüm canlıların bunlara daha çok maruz kalmasına, solunum yoluyla daha çok içine çekmesine neden oluyor. Küçük boyutları nedeniyle, burun ve boğazdan rahatlıkla geçebilen partiküler maddeler ciğerlere nüfuz ederek hastalanmamıza neden oluyor. Uzmanlar, ince parçacıkların astım, kalp krizi, bronşit ve diğer solunum problemleri gibi kronik hastalıkları tetiklediğini ifade ediyor. Bakanlık ülkenin her yerinde PM2,5 verilerini de izlenebilir hale getirerek, bir halk sağlığı sorunu hale gelen bu sorundan herkesin haberdar olmasını ve önlem almasını sağlamalıdır.” dedi. 

 

ADİL BİR DÖNÜŞÜMLE TEMİZ ENERJİYE GEÇİLMELİDİR 

 

Öztürk açıklamasını, “Bu kirliliğin önüne ancak temiz enerji ile geçilebilir. Paris İklim Anlaşmasını imzalayan Türkiye tüm dünyaya 2050 yılında ‘sıfır karbon’ sözü vermiş bulunaktadır. Ülkemiz hızla dönüşüm programını açıklayarak, kömürlü termik santralleri adım adım tasfiye etmelidir. Yapılacak programda kömüre bağlı ekonomisi nedeniyle halk sağlığı, doğası ve toplumsal refahı alarm veren Zonguldak için alternatif sektörler tasarlanmalıdır. Adil bir dönüşüm için özellikle kömüre bağlı sektörlerde çalışanlar için yenilenebilir enerji alanında istihdam olanaklarının yaratılması ve mesleki eğitimlerin verilmesi gereklidir. Bunu hep birlikte başarmalıyız.” diyerek tamamladı.