Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde faaliyet gösteren DEN-KO Mobilya İmalat Yapı Malzemeleri İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı
Deniz Saraç'ın yaşam hikayesi dinleyenleri derinden etkiliyor.

Küçük yaşlarda babasının işyerinde esnaflığa başlayan Deniz Saraç, her ne kadar bugün Balkanlara ve Avrupa'ya ihracaat yapan, onlarca bayisi olan bir şirketin patronu olsa da, onun hayalinde hep 'kaymakam' olmak vardı.
Üniversiteyi bitirdiğinde hayalinin peşinden koşmayı hedefleyen Saraç, babasının kendisi için düşündüğü geleceğe karşı çıkmak istese de, babasına karşı çıkmak istemedi ve babasını yalnız bırakmamak için hayallerinden vazgeçti.

O günlerde başına geçtiği DEN-KO Banyo Mobilyaları Limited Şirketi, bugün Zonguldak'ın sayılı şirketleri arasında yer alıyor. Mütevazi kişiliği ile bilinen Saraç, personeli ve işçileri tarafından da sevilen sayılan bir patron olmasının yanı sıra aynı zamanda çok iyi de bir aile babası. Çevresinde sevilen ve sayılan, zaman zaman siyasi arenada farklı kulvarlara yakıştırılan Deniz Saraç'ı gelin kendisinden dinleyelim.

DEN-KO BENİM GELECEĞİM İÇİN KURULDU
"Ben Deniz Saraç. 1981 yılında Zonguldak'ta doğdum. Evliyim. Eren isminde bir erkek çocuğu babasıyım. DEN-KO markası ile tescilli şirketin Yönetim Kurulu Başkanlı'ğını yürütmekteyim. Aynı zamanda Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu üyesiyim.
DEN-KO, 2001 yılında babam Sabri Saraç tarafından benim geleceğim için kurulmuş bir şirkettir. Ben o tarihlerde üniversite eğitimime devam ediyordum.
Babam da üniversiteyi bitirdiğimde bir işyeri sahibi olmam düşüncesiyle DEN-KO'yu kuruyor.

KAYMAKAM OLACAĞIM
Aslında o zamanlar benim hayalimde 'kaymakam' olmak vardı. Bu nedenden dolayı kamu yönetimi tercihim olmuştu ve Sakarya Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden
mezun oldum.
Ticareti açıkçacı hiç düşünmüyordum. Küçük yaşlarımdan itibaren babamın yanında hep esnaflık yaptım. Babamın dükkanında ona yardım ederdim ama ben hep, "yok,
ben esnaf olmayacağım. İleride ya kaymakam ya da yönetici olacağım"
derdim.

BABAMI YALNIZ BIRAKMAK İSTEMEDİM
Tabi bu düşünceler içindeydim ama ben üniversite eğitimimi alırken babam da böyle bir yatırım yapıyor. Üniversiteyi bitirdikten sonra babamı da yalnız  bırakmak istemedim. Ama kendisine bir şart koştum. Kendisinin yanında yer alabileceğimi ama yüksek lisans yapmak istediğimi söyledim. Sağolsun, babam da beni kırmadı, izin verdi.
İşletme üzerine yüksek lisansımı bitirmemin ardından şirketin başına geçtim. O günlerden, bugün imalat yapan, yurt dışına ihracat yapan, şehrimizde istihdam sağlayan
bir konuma geldik çok şükür.

DEN-KO, İSİMLERİMİZİN İLK HARFLERİNDEN OLUŞUYOR
Babam DEN-KO'yu bir asker arkadaşıyla ortak kuruyor. Şirketin ismini belirlerken babam benim adımın ilk üç harfi olan DEN'i, ortağı da üçüncü oğlu Koray'ın KO'sunu kullanarak DEN-KO markasını oluşturuyorlar. İlerleyen yıllarda ortaklık sona erince DEN-KO'yu biz üstlendik. Marka ismini belli bir noktaya geldiği için değiştirmedik.

BALKANLARA VE AVRUPA'YA İHRACAT YAPIYORUZ
DEN-KO olarak bugün Balkan ülkelerine yoğun bir şekilde ihracaat gerçekleştiriyoruz. En sık ihracaat gerçekleştirdiğimiz ülkelerin başında Sırbistan, Karadağ, Makedonya, Arnavutluk geliyor. Bu ülkelerin yanı sıra Gürcistan'a, Türmenistan'a ve Tacikistan'a da ihracatımız var ve bu üç ülkede çok güzel bayiliklerimiz var.
Zaman zaman Fransa, Almanya gibi avrupa ülkelerine de talebe göre ihracat gerçekleştirdiğimiz oluyor.

SİYASETÇİ AİLEDEN GELİYORUM
Aslında ben siyasetçi bir aileden geliyorum. Babamın amcası Latif Saraç (rahmetli) uzun yıllar CHP'de siyaset yaptı. Devrek-Gökçebey Dernekleri'nde başkanlık görevlerinde bulundu. Yine akrabalarımdan SODEP'in kurucularından olan Muzaffer Saraç da uzun yıllar siyasette yer aldı. Sanırım kandan gelen bir durum olsa gerek. Ben de lise dönemlerinden beri her zaman siyasete ilgi duymuşumdur. Üniversite eğitimimde 'Kamu Yönetimi' bölümünü tercih etmemin bir diğer sebebi de budur.

SİYASETTE DAHA AKTİF ROL ALACAĞIM
2009'dan beri aktif olarak siyasetin içindeyim. Zaman zaman farklı kulvarlara yakıştırıldığımız elbette oluyor ama ben yavaş yavaş emin adımlarla ilerlemek
istedim. Yavaş yavaş pişmek istedim. Pişmeden bu hizmeti vermeyi düşünmedim. Bundan sonraki dönemlerde vatandaşlarımıza hizmet için siyasette daha aktif rol alacağıma inanıyorum.

VATAN BORCU KADAR DEĞERLİDİR
CHP'den Milletvekili aday adaylığında ismim birçok kez hem basında, hem de çevremde geçti ama henüz erken. Böyle bir şeyden onur duyarım. Zonguldak milletvekilliği
yapmaktan onur ve gurur duyarım. Bu görev benim için en az askerlik kadar, vatan borcu kadar değerlidir. 
Gençlerimiz girişimde bulunmaktan korkmamalı. Korkuları sadece taviz vermek olmalı. Bir işe karar verdiklerinde asla düşüncelerinden taviz vermesinler.   

[ilgili-haber=6574]

[ilgili-haber=6573]

[ilgili-haber=6572]