CHP Kilimli ilçe kongresindeki izlenimlerimi 2-3 Aralık 2015 tarihlerinde bu köşede yazmıştım..
Bu iki yazıda anlatılmak istenen şuydu..’
CHP’de parti içi demokrasiyi müdahale ederek yaşatamazsınız.. Parti içi demokrasi, tüzüğün ve yönetmelikte yazıldığı şekilde kendi kuralları içinde olabilir.. Eğer parti içi demokrasiyi masa başında kurgular, partiyi dilediğiniz gibi kapalı kapılar ardında kişilerin çıkarına göre yönetmeye kal karsınız başarı mümkün değildir..
Son on gündür Kilimlide CHP içinde yaşananlar olması gerekenler değil.. Masa başı düzenlemelerle, birilerinden emir alarak, birilerini dışlayarak, partinin seçilmiş organlarını ve üye taleplerini yok sayarak geldiğiniz yer çıkmaz sokaktır..
Günlerdir bana ulaşanları olumsuzlukları duymuyor ve yazmıyorum.. Ancak ilçe yönetim kurulu üyesi partinin yönetim şeklinden rahatsız oluyor ve benim yazmamı çıkış yolu olarak görüyorsa durup düşünmek gerekmiyor mu?
Kilimli CHP Kadın kolları bir dayanışma yemeği düzenlemiş.. Partili kadınlar bir araya gelip, dayanışmaya katkı sağlamışlar.. Bu gibi buluşmaların sık yapılmalı ve bu dayanışmalardan çalışma programları çıkartılmalıdır ki partiye ve tüm Kilimliye katkısı olsun..
Örneğin, bu dayanışmalar sonucunda siyasete yeni yüzler katılsın..
CHP Kilimli Kadın Kolları başkan ve yönetiminin böyle bir düşünce içinde olduğunu sanıyorum..
Bu dayanışma buluşmasına “şaşı bakanlar” olabilir.. Yaşamı boyunca toplum içine girememiş, hastalıklı bir kişiliğe sosyal etkinlikleri anlatmanız mümkün değildir.. Dikkate bile almaya değmez..
Dikkate alınması gereken iddia şudur..!
Bir süredir partililer arasında tartışılan Kilimli CHP Örgütünün seçim dönemindeki harcamalarıdır..!
Hiçbir kişiyi töhmet altında bırakmak istemem.. Ancak böyle bir iddia ortaya (üstelikte yönetim içinden) atılmış ve bu iddia geçmiş yönetim kurulunun bazı üyeleri tarafından da şüphe ile bakılıyorsa, böyle durumlarda yapılması gereken açık ve net hesap vermektir..
Öncelikle şunu belirteyim, bu tip açık hesaplar her seçim döneminde olmuştur.. Ancak daha sonra bazı iddiaların ortaya atılmaması için, yapılan harcamalar tek kişi tarafından değil 3-5 kişi bilgisi dahilinde olur, harcamalar yönetim kurulu bilgisi dahilinde yapılır ve bilgi verilir..
Açık hesap harcamalarında bu yapılmamışsa 1 kuruşluk bir açık durumu dahi vahim demektir.. Çünkü para kiri insan yaşamında çıkmaz lekedir babadan çocuklara geçer..
Açık ve net olmak gayet basit ve çok faydalıdır.. Ortada iddia atıldığında rahatlıkla cevap verilebilir.. Zaten yukarıdaki yazdığım yöntem uygulandığında ortaya da bu tip, kafalarda soru işareti yaratan iddialarda atılmaz..
Eğer bu tip iddialar ortaya atılırsa yapılması gereken şudur..!
Bu harcamalar ilçe başkanı ve saymanın bilgisi dahilinde olmuştur.. Başkan ve sayman bu hesapları önce yönetimine anlatıp inandırmaları gerekir.. Sonra iddia sahiplerine ve parti üyelerine anlatmalıdırlar. Sorulacak sorulara da ikna edici cevaplar verildiğinde konu kapanır..
İddiayı dile getirenler, herhalde eşek değil bulundukları ortamlarda ikna olduklarını anlatır, bu iddiada bulundukları için özür dilerler..
Yapılmaması gereken se şudur..!
İddia sahibine cevap vermek ve ikna etmek yerine saldırmak, aşağılamak, çanta olmadı sandalye fırlatmak, hırsınız alamayınca fenalık geçirmek bir ilçe başkanının yapmaması gereken bir davranıştır..
Bitmedi.. !
Parti içinde bu yaşananları yakınlarına haber vererek, iddia edenlerin üzerine salmak, tehdit etmek parti içi ve dışı bir suçtur..
Ne yazık ki ilçe başkanının iddialar karşısındaki bu tahammülsüzlüğü sözlü, fiziksel saldırısı ve sonrasında yaşanan olumsuzluklar ilk değildir.. Daha öncede defalarca yaşanmıştır..
Kilimli CHP’de yaşanan olumsuzlukları il başkanı Ahmet Altun incelemeli ve sorumluları hakkında gereğini yapmalıdır..
“Bir kere de seçimle gelmeyi hak etti” diyen CHP’li arkadaşlar Ali Aslankılıç’tan sonra yaptığınız ikinci hata nedeniyle mutlu musunuz.?
TURGUT GÜVEN