Kilimli CHP’de son günlerde neler yaşandı!
İlçe başkanlığında olan biten, bilinçli ve zorla yaptırılan istifaları, sessizlik içinde, itiraz edilmeden, eleştiri yapılmadan herkes tarafından kabullenilmesi isteniyor. Çünkü gerekçe hazır, önümüzde referandum var ve iç tartışmaların şimdi zamanı değil!
Aynı düşüncede değilim. O nedenle de “şimdi zamanı değil yazmasan iyi olur” gibi gerekçeleri asla kabul etmiyorum. Peşinen belirteyim; bir kadının başkan olduğu ilçede iki kadına yapılan linç girişimini ayrıntılarına kadar yazmamamı hiçbir kişi benden istemesin. Bu öneriye kapalıyım.
Ayrıca; İlçe başkan ve yönetimindeki iki – üç su kurnazının, dolayısı ile bir ilçe yönetiminin referandumun ardına saklanmaya hiç mi hiç hakkı yoktur. Onlar bu senaryoyu doğru olmayan gerekçelerle sahneye koyarken de referandum olasılığı vardı. Hatta mecliste görüşülüyordu.
Yaşananların kısa özeti şu!
İki kadın doğru olmayan gerekçelerle çalışamaz durumuna getirildi ve istifa ettirildi.
Biri ilçe yönetiminden bilişimden sorumlu, diğeri ilçe kadın kolları başkanı ve yönetimi.! Yazacak olduğumda bu istifaların hikâyesi.
Şunu peşinen belirteyim.! İki kadının istifasının nedenlerini, ilçe başkan ve yönetimindeki su kurnazlarının yaptıklarını her yönü sizlerle anlatacağım. Hakaret içermedikçe verilecek her cevaba ve açıklamaya bu köşe açıktır. Sözlü veya yazılı hakaret edense karşılığını alır.
Hani “ayine si iştir kişinin lafa bakılmaz” sözünden hareketle yapılanları doğru anlayabilmek için ilçe başkan ve yönetimin çalışmalarına bakmak ve iyi anlamak lazım. Kilimli CHP ilçe başkanlığı nasıl çalışıyor!
Çok fazla detaya girmeye gerek yok üç kelimeyle özetlemek mümkün.
İleriye dönük hiçbir programları yok. İlçe başkanı hanımefendi seçildiği kongrede bile konuşma yapma gereğini duymadı.
Kendilerine yakın olduklarına inandıkları yöneticiler yönetim kurulu toplantılarına katılmadığı halde katılmış gösteriliyor ve karar defteri sonradan imzalatılıyor.
Yönetim kurulunda tartışılıp alınması gereken kararlar, karar alınmış gibi önceden yazılıyor ve imzalattırılıyor. Hiçbir yönetim kurulu üyesi bu uygulamaya yanlış demiyor.
Yapılan harcamalar açık ve net değil, yönetimdeki iki-üç kişi dışında bu harcamaların ne olduğunu bilen de yok. Sormayı veya itiraz etmeyi düşünüyorsanız kavga etmeyi göze almanız gerekir.
Eğitim verilmeden sertifika verilip, fotoğrafları sosyal medyada paylaşılıyor.
Küçük bir soru!
İlçe yönetimi bağış yapabilir mi?
Bu soruya işi bilenlerin “hayır” dediğine eminim. Ancak Kilimli İlçe yönetimi genel merkezin bile yapamadığı kişiye özel bağışı yapabiliyor. Üstelik yöneticiliği çok iyi bildiğini söylerken mangalda kül bırakmayanlar tarafından.
Şu gerçeği de yok saymak, görmemek haksızlık olur.
İlçe yönetiminin başarısız olacağı kongre öncesinden belliydi. Ancak bazı partili arkadaşlarımız görünen sonucu masa başında delege olmaya tercih etti. Partiyi değil, kendilerini düşünmek gibi bir bencilliğin içine düştüler ve ilçe başkanlığına aday aramayıp, kendileri için yukarıdan işaret beklediler.
Sekiz senedir hiçbir başarısı olmadan atama ile belde başkanlığı yapan hanımefendi “bir kerede seçimle gelsin” saçmalığıyla, masa başı delege yazımına göz yumularak tekrar ilçe başkanı yapıldı.
Belde başkanlığı döneminde dilediği kişiyi parti üyesi olup olmadığına bakılmaksızın belde yönetimine alıp sonra üye yapan, anlaşamadığında yönetimden atan birine Kilimli İlçe yapıldıktan sonra çok başarılıymış gibi tekrar teslim edildi.
Belde başkanlığını yönetemeyen birine içinde üç belde bulunan bir ilçe yönetmesi için verildi. Üstelik başkalarının oluşturduğu yönetime bile razı olarak. Koltuk (!) sen nelere kadirsin))))
Taze yönetim ilk iş olarak eski defterlerin kapağını açtı. Yönetim içinden bilgi sızdırılarak bir önceki dönemin hesapları incelenmeye başlandı. Çünkü eski saymanı sevmemişlerdi ve onu yıpratmanın, yok etmenin en güzel yolu buydu. Bu aynı zamanda ilçe başkanı hanımefendinin de ayağını kaydıracak bir girişimdi!
Sızan bilgiler istenildiği gibi kahve köşelerine taşınıp dedi-kodu kazanına atılırken “gizli amaca” doğru bir adım daha atılmış oluyordu.
Eski sayman suçlamalar karşısında savunma yaparken ilçe başkanı hanımefendi sessizliğe bürünüyordu. Oysa eğer bir usulsüzlük varsa en az sayman kadar kendisi de suçluydu. Sekiz yıl belde başkanlığı yapan biri ne yazık ki bundan habersizdi.
İşte tüm bu gelişmeler yaşanırken ilçe seçimlerinden hemen sonra kızının eğitimi için İstanbul da bulunan Aysel Çakır ilçe Kadın Kolları Başkanı olması için ilçe Başkanı hanımefendi tarafından partiye davet ediliyordu.
Defalarca arandıktan sonra Aysel Çakır teklifi kabul etti, yönetimini oluşturdu seçimle göreve gelip çalışmaya başladı. Partili belediye başkanlarıyla iyi ilişkiler sayesinde etkinlikler düzenleyip kendine bir bütçe oluşturdu.
Hazırladığı bu bütçe kendisinin ve yönetiminin sonunu da hazırladı. Çünkü ilçe yönetimi işi gücü bırakmış kadın kollarının oluşturduğu bütçeye gözü dikmişti.
Geçmişte yapılan tüm tartışmalar eski saymanın düşürdükleri durum dâhil her şey unutuldu. Tek sorun kalmıştı İlçe kadın kollarının elindeki para nasıl alınabilirdi!
İlçe yönetiminin ilk işi Kadın Kolları İlçe Başkanını tüzük emrine rağmen yönetim kurulu toplantılarına sokmamak oldu.
Parti yönetmeliğinin 8.maddesinde “ İlçe kadın kolu başkanı, ilçe yönetim kurulu toplantılarına katılır, çalışmaları konusunda bilgi verir ve kendi çalışmalarıyla ilgili olarak ilçe yönetim kurulunun önerilerini alır, kurul çalışmaları ile ilgili görüş bildirir, önerilerde bulunabilir, ancak oy kullanamaz.” Denmesine rağmen.
Bir ayrıntıya da değinip bu gün için yazıyı noktalıyım.
Yukarıda “eski hesapları açmak aynı zamanda ilçe başkanı hanımefendinin de ayağını kaydıracak bir girişimdi” yazmıştım.
Bununla anlatmak istediğim şuydu!
İlçe yönetimindeki su kurnazları asıl amaçlarının ilçe başkanını düşürüp yerine geçmek olduğunu yönetime geldikten kısa bir süre sonra kahve köşelerinde bile söylemeye başladılar. Bunun için yönetim de çoğunluğu ele geçirmeleri gerekiyordu. Yönetimde güvendikleri, aynı amaca hizmet eden kişileri yanlarına çekmeye başladılar.
Bilişim Sorumlusu Sonnur Aydoğan ve Kadın Kolları ilçe Başkanı Aysel Çakır’a da anlatılan bu ahlaksız girişime “evet” demeyip, üstelikte bunu İlçe Başkanı Hanımefendiye anlatmaları bu iki kadını yönetimdeki su kurnazlarının hedefi yaptı.
Devamı bir sonraki yazımda..
TURGUT GÜVEN
Yayım Tarihi:19.02.2017