Zonguldak CHP’de dün (21.Eylül) tarihi günlerden biri yaşandı..
Tarihinde İlk kez parti üyesi il il yönetimine ve genel merkeze “benim irademi yok sayamazsın” diyerek sorumlu gördükleri il ve Merkez ilçe başkanlarını istifaya davet etti..
Parti içi demokrasi adına çok olumlu bu adımı doğru buluyor ve ayakta alkışlıyorum..
Tabi il ve ilçe başkanlarında partinin alanlarda çalışan insanları ve 200 üyesi istifamı istiyor bunu yerine getirmeliyim gibi bir hareket beklemez.. Çünkü bu anlayışta ve yapıda değiller..
Gelelim işin özüne…
Parti üyeleri bir başka deyişle seçim günlerinde alanlarda ter dökenler; 7 Mart’ta “örgüt denetiminde yapılan ön seçimde” milletvekili adaylarını belirleyen parti üyelerini “iradene sahip çık” savı ile örgütlediler..
Bana göre de gerçekte önemli bir hukuksuzluk, bir hak gaspı yaşanmıştı.. Öyle saklı gizli falan değil irade beyanında bulunan parti üyeleri ve tüm Türkiye gözü önünde işlenmişti bu suç.
Günlerdir sosyal medyada iddia edilenler gerçek olmuş, CHP Zonguldak il ve merkez ilçe başkanları taraf ve kuklası oldukları adaylarını istedikleri sıraya yerleştirmeyi başarmışlardı.. Üstelik genel merkeze istifa resti çekerek..
Burada biraz duralım ve düşünelim..!
Zonguldak’tan Ankara’ya “kontenjan kaldırılsın, ön seçimde çıkan sonuç uygulansın” önerisi ile giden “gönüllüleri” anlamak mümkün.. Çünkü önerileri kontenjan uygulamasının 7 Haziran seçimlerinde hiçbir getirisi olmadığı için mantıklıydı..
Peki, il ve merkez ilçe başkanının genel merkeze gidip “Harun Akın ile Deniz Yavuzyılmaz’ın yer değiştirilmesi” gibi “ahlaksız bir teklifi” genel merkez yöneticilerine hangi mantıkla ve nasıl önerdiler.. !
Genel merkezdekiler nasıl insan ve nasıl yönetici ki; böyle bir ahlaksız teklifi kabul üye iradesini bile yok sayarak kabul edebildiler..
Yine ben cevap vereyim.. Çünkü; hiç biri örgüt iradesiyle bir yere gelen kişiler değil, hiç biri örgüt içinde beş dakika bile görev yapmış şahıslar olmadığından.. İşte bunun içindir ki; emek vermeden geldikleri yerlerde, emek harcayanları çok rahat üstelik vicdansızca harcayabilirler..
Devam edeyim..!
Bu kumpasın içinde olduğunu dün sabah eyleme katılımı, parti üyesine mesaj çekerek önlemeye çalışan Şerafettin Turpçu’ya ne demeli.. Ya haktan hukuktan yana olması gereken avukat Ünal Demirtaş’a..
Evet vekil beyler.. Siz bu ülkede hak gasplarının hukuksuzluğa ve adaletsizliğin önüne geçemeyeceğinizi, kendi partinizde emekleriyle bir yere gelmeye çalışan genç bir insana kumpas kurarak ispat ettiniz..
Şunu unutmayın ki, olmayan siyasi birikiminiz, cüzdanlarınızın şişkinliği sizi bir kez daha ön seçimden çıkaramayacak.. Özellikle Şerafettin Turpçu’nun Harun Akın’a tekrar destek olarak siyasi yaşamının en büyük hatasını yaptığını düşünüyorum..
Bu konuda son bir şey daha..!
1 Kasım seçim çalışmalarında CHP’nin milletvekili adayları parti içinde ve alanlarda “kurduğunuz kumpasla Deniz Yavuzyılmaz’ın hakkını nasıl yediniz” sorusunun muhatabı olacaklar..
Şimdi ne olacak..!
Bana göre Deniz Yavuzyılmaz bu listede olmamalı.. Eğer olursa kendisine yapılan haksızlığı kabul etmiş ve sineye çekmiş olacak.. Seçim çalışmaları sırasında mitinglerde alanlarda kendisine kumpas kuranların elini havaya kaldırarak onları bir anlamda aklamış olacak..
Tanıdığım Deniz bu karakterde biri değil.. !
Bu ve bunun gibi bir çok nedenlerden dolayı Deniz; 1 Kasım seçimlerinde kendini dinlenmeye çekmeli..
Deniz çekildikten sonra 4.sıraya Sevcan Özelli’yi öneriyorum.. Çünkü Sevcan Hanımın böyle bir listeye renk katacağını müthiş katkı sağlayacağını düşünüyorum..
Seçim tahminime gelince;
1 Kasım genel seçimlerinde CHP Zonguldak’ta birinci parti olmayı unutsun.. Hatta 2. vekilin seçilmesi bile tehlikeye girdiği kesin.. Dilerim bu tahminimi seçim gününe kadar tersine değişir.
Gelecekteki bu başarısızlığın sorumluları ise kumpası kuran İl, merkez ilçe ve ilk üç sıradaki milletvekileri adaylarıdır.. Başarısızlığın hesabını da bu kişiler vermelidir..
Sonuç olarak; gündemde tutulmaya çalışılan söylem ise “bu gibi çıkışlar partiye zarar verir” anlayışıdır.. Zaten Şerafettin Turpçu’da mesajında bunu yazmış..
Bunun kadar içi boş ve dayanaksız bir söylem olamaz..
CHP üyesi koyun değil, salak, aptal hiç değil.. Yapılan haksızlığı bilir ve görür.. Parti içinde yapılan ilk yanlışa karşı çıkmak bilinçli insanların işidir.. İlk yanlışa sessiz kalıp, sineye çekmek ve kabul etmek ise ancak aptal, yüreksiz insanların işi olabilir..
Kimse ortaya çıkıp da “partiye zarar veriyorsunuz, bu seçim en önemli son seçimdir veya AKP’nin ekmeğine yağ sürüyorsunuz” gibi ucuz ve bayağı söylemlerin arkasına saklanarak korkaklığını ve kişisel çıkarını örtmeye kalkmasın..
Önce CHP’yi, sonra ülkeyi AKP’den kurtarmak istiyorsan yürekli olacaksın.. Partisindeki hukuksuzluğa karşı çıkmayan “korkağınve çıkarcının” yarın AKP faşizmine karşı çıkacağını beklemek ahmaklıktır..
CHP Atatürk ilkelerine bağlı olan yürekli ve onurlu insanların partisidir..
TURGUT GÜVEN