Genel seçim öncesi son uygulama partilerin adaylarını sıralamasıydı. Partiler Pazartesi günü tüm ülkede il, il aday listelerini açıkladılar.

             Listeler açıklanması sonrasında tartışmalarda başladı ve devam ediyor..

Merkez yoklaması ile aday belirleme sağ partilerde kabul edilebilen bir yöntemdir. Ancak bu yöntem parti tüzüğünde olmasına rağmen CHP’de sancılı olacağı gibi tartışmaları da uzun sürer.

Atama ile aday belirleme yöntemi parti üyesinin işine gelmez, çünkü üyenin aday belirleme hakkı elinden alınır. Parti genel merkezlerinin ise en çok işine gelen yöntemdir. CHP Genel Başkanı ve üst yönetimi de kendi adına bu yöntemi en acımasız şekilde uygulamıştır! Bu konuya şimdilik girmeyeyim.

Zonguldak’ta CHP adaylarından başlayarak, diğer partilerinde adayları hakkında görüşlerimi yazmak isterim.

Peşinen şunu belirteyim, Zonguldak’ta CHP yönetimlerinin tamamı ne yazık ki taraf olma suçu işlemişler, parti içi demokrasiden sınıfta kaldıkları gibi attıkları “hak, hukuk, adalet” sloganına önce kendileri uymamıştır. Bu konuyu da ileride değinmek üzere şimdilik donduralım!

Listenin ilk sırasında bir önceki seçimde kontenjandan milletvekili olan Ünal Demirtaş var.. Demirtaş’ın 1.sıraya koyulmasını Zonguldak kamuoyu CHP Genel Merkezinin kendisine verdiği İyi Partiyi seçime sokma görevine bağlar. Ancak Demirtaş’a bu 15 milletvekili görevinin neden verildiğine kafa yormaz.. Bu tek başına sebeplerden biri değildir! Demirtaş CHP Genel Merkezinin verdiği tüm görevleri yerine getirmiş bir milletvekilidir. Komisyonlarda başarılı çalışmalar yapmış, soru önergeleri ve yasa teklifleri hazırlanmasında başarı göstermiştir. Bir başka deyişle Demirtaş partinin mutfağında iyi çalışmış ve başarılı bir milletvekilliği dönemi geçirmiştir.

Demirtaş’ın eksisi örgütlerle bağının zayıf olmasıdır, bunun sebebi de parti içi seçimlerde taraf olmayıp her adaya eşit mesafede duruşudur ki, bu duruş benim parti içi demokrasi anlayışıma göre doğrudur. Kısaca CHP Genel Merkezi başarılı gördüğü milletvekilini 1.sıra ile ödüllendirmiştir.

2.sırada Deniz Yavuzyılmaz var. Deniz, 2015 seçimleri öncesinde yapılan önseçimde en büyük sürprizi yapmış ve 2.olmuştu. Kontenjan kullanılması ile 3.sıradan seçime girdi.  1 Kasım seçimlerinde ise büyük bir haksızlığa uğramış ve sıralaması değiştirilerek 4.sıraya koyulmuştu. Deniz bu seçimde yer değiştirilmesine itiraz etmemesi parti üyeleri arasında takdirle karşılanmıştı. İşin özü Deniz Mağdur edilmiş, hakkı yenmişti.

Mağdur Deniz mağduriyetini gelecek seçimlere saklamak yerine parti içi seçimlere müdahale ederek siyasi yaşamının bence en büyük hatasını yaptı. Kozlu da taraftı başarısız oldu ancak Merkez İlçede yaptığı işbirliği ile kısmen başarı yakaladı ve merkez ilçe yönetimini bir anlamda dizayn etti.

Bu girişimi parti tabanında yarattığı sempatinin kaybolmasına sebep oldu. Çünkü Kozlu ve Merkez ilçede kendisine sempati ile bakanları karşısına almıştı. Merkez ilçeyi dizayn edip kendi geleceği için kullanması ise parti tabanındaki kredisini oldukça azalttı.

Şimdi parti üyesinin Deniz’e sempatisi bir önceki seçimden çok daha az.. Deniz bu sıkıntıyı seçim öncesinde mutlaka çözmenin yollarını bulmalı..

3.sırada il başkanlığı görevinden 111 gün sonra istifa eden Umut Başoğlu var.. Umut örgütten gelen bir isim.. Ancak il başkanlığından kısa sürede istifa etmesi parti üyelerince çok şık karşılanmadı. Seçim sürecinde parti üyesine izah etmesi gereken konulardan biri bu. Diğeri ise il başkanlığı döneminde istifa eden 62 ve kesin ihraç talebi ile disipline verdiği 29 kadın. Çaycuma, Gökçebey ve Devrek üçgeninde başarılı çalışmalar yapması gerek.

4.sıradaki Merve Kır’ın listede olması benim gibi herkes için sürpriz oldu. Çünkü Kır hiçbir siyasi geçmişi olmadığı gibi Merkez İlçe Kadın Kolu seçimlerinde yaptığı tüzük dışı uygulamalarla partiyi karıştıranların başında geliyordu. En büyük başarısı 29 kadın üyeyi kesin ihraç talebi ile disipline vermesi nedeniyle 62 kadının istifa etmesine sebep olmasıydı.

Öyle öz geçmişinde bahsettiği "CHP’li bir aileden geliyorum, üç yıl önce partiye üye oldum" hikayeleri üyeler tarafından  çok inandırıcı bulunmadı. Zaten doğru da değil. Zonguldak küçük yer herkes birbiri istese de istemese de tanıyor,  biliyor.

Siyasette yaptığınız doğrular da, yanlışlar da bir süre sonra yapanın önüne gelir. Başoğlu ve Kır’ın yaptığı yanlışlar ise seçim nedeniyle çok kısa sürede önlerine geldi. Şimdi bu ikili, bir tek oya bile ihtiyaç duyulduğu bu seçimde kadınlarla ilgili yarattıkları haksızlığı ve yarattıkları bu sorunu en kısa sürede çözmenin yollarını bulmalı..

Çiğdem Şekerci 5.sırayı hak etmedi. Bence yeri daha ön sıralarda olmalıydı. Neden! Çünkü Çiğdem 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce yapılan ön seçime giren tek kadın adaydı. 1 Kasımda seçimler yenilenirken ön seçimden sonra listeye girenler tekrar aday olmazken Çiğdem tekrar aday olma cesaretini gösterdi. Genel merkez Deniz’in sırasını değiştirme hatası yaparken, Çiğdem’i ise listeye koymayarak büyük bir haksızlık yapıyordu. O günlerde il başkanı olan Ertuğrul Koltuk’un kulakları çınlasın, çünkü ayak oyunlarını yapanların başında o vardı..

CHP adaylarına bakışım bu.. Diğer siyasi partilerde ise en az CHP deki kadar sorun var. Ancak CHP alanlara çıkmadan bahsettiğim bu iç sorunlarını çözmek ve seçmen karşısına sorunsuz çıkmak zorunda. Kendi parti üyesinden destek alınmadığında bir önceki seçimlerde alınan sonucun gerisinde kalınması kaçınılmaz olur. Çünkü CHP’ye oy veren seçmenin oy verebileceği İyi Parti olduğu unutulmasın.

Yazımın başlığı “listenin ortası”, nedeni ise CHP listesinin başı ve sonunda sorun yok.. Sorun ortasında olanlarda. Ben hatırlatayım istedim.

 

TURGUT GÜVEN  

Yayın Tarihi: 23.05.2018