LÜTFEN SEVİYEYİ DÜŞÜRMEYELİM!

            CHP'de seçim takmivi yayınlandı. Delege seçimleri 24 Ağustos tarihi itibari ile başlayacak. Örgütler bu seçimlerin ve sonrasında yapılacak ilçe ve il kongrelerinin hazırlığı içinde.

            Delege seçimleri parti içi demokrasinin ilk ayağı. Bu seçimlerde parti içi demokrasi olabildiğinde genişletilmeli, parti üyesinin seçme ve seçilme hakkı titizlikle korunmalıdır. Bu en başta il, ilçe başkan ve yöneticilerinin, daha sonra partli milletvekillerinin görevidir.

            Delege seçimlerinde yapılan yanlışlar gelecek günlerin kavgasını fitillediği için CHP bu tip kısır tartışmalar bitmiyor. Şöyle düşünün, seçim hilesi ile ülkede iktidarı eline geçiren bir partiye eleştiriler bitmez ve o iktidar nasıl meşru değilse, parti içinde bu şekilde iktidarı eline geçirenlerin meşruluğu tartışma konusu olacaktır. Geçmiş dönemlerde Merkez İlçede yaşanan delege seçimleri ve sonrasında yapılan itirafları hatırlatmak isterim.

            Zonguldak merkez ilçede delege seçimleri öncesinde güzel gelişmeler yaşanıyor. Parti tabanı 1980 sonrasında ilk kez “sandıkların mahallerede kurulması” için üyelerden imza topluyor. Bu istek dikkate alınmalı ve uygulanmalıdır.

            Yine merkez ilçede geçmiş dönemlerde yapılan delege seçimlerini inceledim. Son üç dönemdir delege seçilenler %70 oranında aynı kişiler. Sanırım bu oran geçmiş yıllarda da aynıdır. Bu yapının değişmesi gerek. Bu yapı değişmeden parti içi demokrasiyi yaşatmak ve kaliteyi yakalamak mümkün, çok iyi yönetimler kurmak mümkün değildir.

            Değişmeyen bu yüzlerden şu sonucu çıkarmak mümkün. 2500 üyeli Zonguldak Merkez ilçede iktidarı ve muhalefetiyle siyasetle uğraşan 200 kişilik bir grup var. Bu grup kısır bir döngü içinde içlerinde bölünüyor, bazen birlikte bazen karşılıklı siyaset yapıyor. Bu kısır döngü CHP'ye hiç bir şey kazandırmıyor aksine bu yapıyı görenler bir süre sonra siyasetten uzaklaşıyor.

            Üstelik bu gruplar partinin çekim merkezi olup gelişip büyümesini değil, tüm enerjilerini birilerini milletvekili veya belediye başkanı yapmak için harcıyor.

            Parti içinde çöreklenmiş ve gelenek haline gelmiş bu yapı kesinlikle değişmeli. Çünkü CHP'ye ve Zonguldak'a bu güne kadar kazandırdığı hiç bir şey yok. 

            Siyaseten kirlenmiş tahmininen 200 kişi siyasi inatlarından vazgeçmeli bu işi daha fazla sürdürmemelidir. Parti üyesi olduğu halde olup biteni izleyen, yılardır kenarda kalmış, unutulmuş, sadece oy vermesi istenilmiş, doğru, dürüst, namuslu kişilerin ön plana çıkacağı bir sistemi yürürlüğe koyarak bu kişileri ortaya çıkarmak zorundayız.

            Bunun tek yolu var. Bu yol delege seçimlerini tüzük ve yönetmeliğin emrettiği şekilde parti içi demokrasiyi en uç noktasına kadar işleterek ve sandıkları mahallelere, seçmenin ayağına taşımaktan geçer.

            İmza toplama çalışmaları devam ederken Zonguldak CHP'de  il Başkanı Ahmet Altunmahallelerde sandık kurulmasına karşı olmadığını” açıkladı. Diğer siyasetcilerden ve iki milletvekili Şerafettin Turpçu ve Ünal Demirtaş bu konuda henüz görüş açıklamış değiller. Harun Akın ise sessizliğini koruyor, ancak boş durduğunu sanmıyorum.

            Bu düşüncenin yansımalarına bakalım.!

            Bakınız CHP Bartın İl Başkanı Mehmet Arslan bir adım ileriye giderek bu uygulamayı kendine görev edinmiş. Diyor ki “Delege seçimlerinde köy köy, mahalle mahalle sandık kuracağız. Mutlaka seçimlerde İl Başkanlığından bir görevli yönetici bulunacak.”

            Bitmedi, CHP Hatay Milletvekili Birol Ertem’de “ Adaletli ve demokratik bir seçim yapılabilmesi için mahallelere sandık kurulmasının şart olduğunu” vurguluyor. Zonguldak siyasetinde her dönemde ve her durumda görüşlerini açıklayan bu siyasiler sandıkların mahallelere kurulma isteği karşısında bu güne kadar tek kelime etmiş değiller. 

            Bu durumda aklıma CHP Hatay Milletvekili Birol Ertem'in “sandıktan kaçanların kendi çıkarları ile ilgili ileriye dönük gizli planları olduğunu” söylemesi dikkatimi çekiyor.

            Turpçu ve Ünal delege seçimleri öncesinde parti üyesinin tartıştığı bu konuyu duymamış olabilirler mi? Mümkün değil. Bu durumda en kısa sürede gerekli açıklamayı ve bu konuda ne düşündüklerini açıklamaları gerekir.

            İşin diğer boyutu ise şu!

            Zonguldak'ta bu çalışmalaları yapanlara, alternatif fikirlelerle delege seçimlerini en demokratik hale getirmek için karşılık vermek yerine, seviyeyi düşürerek belden aşağı vuruşlara hazırlananları da uyarmış olalım. 

            Yalan ve iftira üzerine gazetecilik yapmayı meslek edinmiş, toplumda itibarını yitirmiş, inanırlığı kalmamış, siyasetcilerle kolkola girerek içki masalarında yancılık yanında, ısmarlama yazılarla yaşamını idame ettiren, çalıştığı her gazeteden bir süre sonra kıçına tekme vurularak atılan birini parti üyesinin dikkate alacağını hiç sanmıyorum. Bu kişilikleri geride tutun, öne sürmeyin.

            Ayrıca dün küfür ettiği siyasetcilere yaranmak için sosyal medya hesabından altında kalacağı paylaşımlar yapan, bir baltaya sap olamamışlar da bilsin ki parti üyesi kendilerini ciddiye almıyor. Bu kişilerin sırf çıkarı için kendilerini yönlendirenlerin kim olduğunu da parti üyesi iyi biliyor ve tanıyor. Kimse salak değil, kimin neyi hangi amaca hizmet etmek için yaptığını biliyor ve görüyor. Kullanılma süreniz dolduğunda kenara koyulacaksınız, bu sizin gibiler için kaçınılmaz sondur.            

            Amaç, “delege seçimlerini en demokratik bir şekilde, CHP'ye, Atatürk ilke ve devrimlerine yakışan, parti üyelerinin tamamının seçme ve seçilme hakkına saygılı, hep birlikte daha ileri yönetimler oluşturacak bir alt yapıyı kurmak ve işletmek” olmalı..

            Belden aşağı vuruşlara girilirse bu davranıştan en çok zararı yalan ve iftira atmayı meslek edinmişler ve CHP  görür. Yel'in kayadan bir şey kopardığı görülmemiştir.Lütfen seviyeyi düşürmeyelim.

 

            TURGUT GÜVEN

           Yayın Tarih:07.08.2017