PEKİ; BUNLAR ETİK Mİ?

 

                Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kilimli İlçe Başkanı hanımefendi, Kilimlide bazı CHP’li eski yöneticilerin bildiri yayınlayarak Ali Aslankılıç’ı desteklemeyecekleri yönündeki açıklamalarına değinip şunları söylemiş.

 “Fazla bir şey konuşmak istemiyorum. Konuşulanların hepsi yanlış anlaşılıyor.  İnsanlar işlerine geldiği gibi yorumluyorlar. Kişilerin görüşlerine, düşüncelerine saygı duyuyorum. Bir kısım bir yeri destekleyebilir. Ama CHP kimliği altında yapılan bu iş etik değil. Konuşulan her yorum her düşünce, her ses yanlış yorumlanıyor. Bu kişiler CHP’de istifasını vermeyen arkadaşlar. Birkaç tane isim biliyorum. Şu anda söyleyemem. Erdinç Kargidan’a destek verirsin çok ayrı bir şey. Gönlünde yatar. O da bir adaydır. Saygı duymak gerekir. Ancak parti kimliği altında bu tür yorumlar yapmak etik değil” demiş.

Anlatmak istediği şu; CHP kimliği ile bir başka adayı desteklenmesinin etik olmadığını belirtmiş hanımefendi.

Peki, o halde soralım!

Kilimli belediye başkan aday adayı Erdinç Kargidan’nın parti içi demokrasi yok sayılarak aday yapılmaması, aday yapılırken hanımefendi ve ilçe yönetimi tarafından verilen sözlerin tutulmaması etik mi?

 CHP’de belediye başkan adayı belirlenirken parti üyelerinin reddettiği, hakkında usulsüzlük ve yolsuzluk iddiaları bulunan birinin tekrar aday yapılması etik mi?

Parti üyelerinin aday belirlenme hakkı ellerinden alınması etik mi?

Belediye Başkanı tarafından beş yıl boyunca parti taleplerinin yerine getirilmemesi etik mi?

Belediye Başkanının partiyi ele geçirmesi ve istediği gibi yönetmesi etik mi?

Bir belediye başkanının görevde bulunduğu süre içinde halktan uzak, Kilimli’nin caddelerinde bile dolaşamaması etik mi?

Belediye Meclisine aday olanların ilçe başkanlığına değil de belediye başkanına başvuruda bulunması etik mi?

Belediye meclisi üye listesinin belediye başkanı tarafından yapılması etik mi?

İlçe yönetiminin bile tanımadığı, parti ile alakası olmayan kişilerin belediye meclis üyesi yapılması etik mi?

Saymaya çalıştıklarımın bir teki bile etikse, CHP de görev yapmış eski yöneticilerin almış olduğu kararda etiktir. Amaç; CHP İlçe örgütü,  Ali Efendi ve ilçe başkanı hanımefendiden kurtarmaktır.

SEÇİM BÜROSU AÇILIRKEN!

Dün (02 Mart) Kilimli de CHP Seçim bürosunun açılışı vardı..

Kozlu’dan Muslu’ya kadar belediye başkan adayları ve yanındakiler bu açılışa katıldılar..

Açılışa Kilimli CHP üyelerinin ise küçük bir kısmı katılmak zorunda kaldı. Büyük çoğunluğu ise bu açılışa katılmadı.

Açılışta CHP il başkanı Hakkı Güney ( Japon Hakkı) konuşmasında Ali ağabeysine danıştığını, ondan fikir aldığını söyledi.  Açıkçası ne danıştığını merak ettim. Danıştığı minareye kılıf hazırlamak olabilir mi? Çünkü Ali Efendinin bu konularda eline kimse su dökemez.

Örnek mi? Sahil yolunu yaparken kıyıları yok eden o değilmiş. Yarın birileri gibi tünelleri de ben yaptım derse şaşırmayın.   

Ali Efendinin açılışta yaptığı konuşmada tek doğru cümlesi yok!  Yok, belediyeyi şöyle bırakmış, yok böyle almış, şu kadar borç ödemiş bunların hiçbiri doğru değil.

Söylediklerinin arkasındaysan Kilimli Belediyesinin bütçesini koyarsın ortaya söylediklerini ispat edersin.. İlan panolarına resimlerini asacağına belediyenin harcamalarını ödediğin borçları asta Kilimli halkı görsün. Laf ile peynir gemisi yürümez. Göbekten atmana inanan yok..

İşçilerin maaşlarını ödemiş! Peki, beş yıl boyunca işçilerin ikramiyelerini, sosyal haklarını, emekli olanların kıdem tazminatlarını ödedin mi? Hayır. Her çalışanın 30-40 bin TL belediyeden alacağı var mı? Var! Allah korkusundan bahsediyor ya hiç sanmıyorum Allahtan korkanın ilk ödenmesi gereken borç, çalışanın hakkını ödemektir. Kanalizasyon işinde çalışana il elbisesi, eline iş eldiveni vermeyen bir belediye başkanı “işçinin hakkını verdim” diyorsa bu kuyruklu yalandır.

Peki, soralım Ali Efendinin belediyede çalışan kendine yakın adamlarının belediyeden alacağı kaldı mı? Yok. Kendi adamlarına ödeme “fazla mesai dâhil” zamanında yapılıyor. Kısacası adamına göre muamele.

Bartın’daki çiftlik için Vakıfbank’tan kredi çekmiş. Belgesini gidin bankadan alın diyor.. Banka bu konuda kimseye belge falan vermez.. Belgesini sen göstereceksin Ali Efendi. Çiftliğine belediye şantiyesinden neler taşıdığını, belediye işçilerinin orada çalıştırıldığını, çatısından düşen işçiyi, şantiyenden malzeme çekerken yakalanan kamyonları bilmeyen kaldı mı?

Dinden imandan, öldüğünde peşinden “Fatiha “ okunmasını isteyen biri önce Solmaz Öğretmenin 500 bin TL’si nerede bunu açıklamalı. Bu konu hakkında yapılan iddialara inandırıcı cevap vermeli.

Birde demokrat pozlarında.. Kilimli girişine ve birkaç yerine astığı afişlerde diğer adaylara başarılar dilemiş, konuşurken hakaret ediyor, aşağılamak için “kömürcü” diyor.. Cenazede kendisine el uzatan adaya sırtını dönüyor.. Sonra eline mikrofon alıp kardeşlikten, seçim sonrası yüz yüze gelmekten bahsediyor. Kişinin ağızdan çıkana değil yaptığına bakacaksın..

Açılışa Milletvekilleri Ünal Demirtaş ve Deniz Yavuzyılmaz da görevleri gereği katıldı. Bu davranışlarına eleştiri getiremem. Şaibe altında kalan bir belediye başkanı için “hayırlı uğurlu olsun” gibi kısa bir konuşma ile geçiştirmeleri daha doğru olurdu.

Ancak her iki milletvekilinin Ali Efendiye destek veren konuşmaları aday adaylık sürecinde kafamda oluşan soruları da aydınlatmış oldu.

Çünkü Ali Efendinin nasıl atandığını bilmediklerini, atanırken kendilerine sorulmadığını söylemişlerdi. Konuşmalarında Ali Efendiye verdikleri gereksiz destek, yok yere yüceltmeleri, beni atanmasında katkılarının da olduğuna inandırdı.

Bence bu davranış sosyal medyada yayınlanan AKP’li bir milletvekilinin “bizim hırsızımıza destek olun” açıklamasından farklı değil.

 

TURGUT GÜVEN

Yayın Tarihi: 04.03.2019