ŞALVARA DOLANMAK..!

 

                Kilimli de Belediye Meclis üyelerinin  nasıl belirlendiğini “NE YAZIK Kİ, KAYBEDEN CHP” başlıklı yazımda belirtmiştim.. Aslında bu konuyu işin başından beri anlattığımda Kilimli de hiçbir CHP’li itiraz etmiş değil.. Çünkü gerçek bu..

Tekrar yazayım; Kilimli Belediye Meclis listesini Ali Aslankılıç tek başına, kimseye danışmadan yapmış ve Kilimli İlçe yönetimine dayatmıştır.. .

                İşte bu listeyi yaparken de bir seçim önce (2009) AKP’li Seçkin Özdemir’in yanında yer almış kişilerden biri olan Mesut Şalvarcıoğlu’nu da kadrosuna kattı..  Bu işin günahı; AKP hayranı Mesut Şalvarcıoğlu’nu  CHP’ye getirip  Belediye Meclis üyesi yapan Ali Aslankılıç ve itiraz etmeyen ilçe başkan ve yönetiminin boynundadır.

                Şalvarcıoğlu istifasını modaya uyarak sosyal medya hesabından yapmış.. İstifasında CHP’yi öğrenmeye bile gerek duymadığı ilkelerine uymamakla suçlamış..

                Beyefendi şöyle demiş; “Millet ve vatan sevdalısı olarak çıktığım bu siyaset yolunda devletimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nde mücadele verirken; bugün geldiğim bu noktada gördüm ki partimiz altı okta işaret edildiği gibi ne devletçi, ne cumhuriyetçi, ne laik, ne halkçı, nede milliyetçi bir çizgide değil.

                Bu ilkelerin ne olduğunu, saydıklarının içinde ne var desen iki kelime edemez. Belli ki yazılıp eline tutuşturulmuş..

                CHP Belediye meclis üyesi yapılmış ama 6 ok’un neleri sembol ettiğini yazamamış .. Aklı beş tanesini ezberleye yetmiş..

                Devam etmiş Şalvarcıoğlu; “Parti menfaatleri ülke menfaatlerinin önüne geçmiş, iktidar olamamanın hırsı ile marjinal sol, hatta marjinal kürt siyaseti izlemeye başlamıştır. Kandil’deki "it" bile CHP'ye birlikte hareket etmeyi teklif ettiği bir dönemde bu çatı altında durmamın artık mümkün olmadığını gördüm.”

                Şimdi bu açıklamanın neresini düzelteceksiniz ki..! Eline verip açıkladığı bu cümlelere kendisi de inanmıyor ki; İnanmış olsa bu cümlelerde anlatmaya çalıştığına somut bir örnek verir…  Açıklamasında bundan sonra anlattıkları ise hikaye..

                Ancak yukarıdaki satırları hayranı olduğu AKP için kullansaydı daha doğru bir açıklama yapmış olurdu..

                Şalvarcıoğlu’nun bu açıklamasına daha sonra döneceğim..

                Bu istifa haberinden sonra birkaç gün,  acaba bu şahsı belediye meclis üyesi yapan Ali Aslankılıç açıklama yapacak mı diye bekledim…  Açıklama gelmedi.. Tabi ki Ali Başkanın umurunda değil.. Şalvarcıoğlu kendisi için teferruat .. CHP’nin bir üye kaybetmesinin ise Ali Başkanın umurunda olduğunu hiç sanmıyorum..

                Birkaç gün sonra şimdi adını hatırlayamadığım CHP Kilimli İlçe Başkanı, istifaya “sert tepki “ göstermiş.. Tepkinin sert olduğunu ben değil, yerel basın yazıyor..

                İlçe Başkanı önce CHP’nin nasıl bir parti olduğunu anlatmış.. Keşke Şalvarcıoğlu’nu belediye meclis üyesi yaparken “sen CHP’nin ilkelerini biliyor musun” diye sorabilseydi..

                Açıklamanın şu bölümüne dikkat edin..

“Kendisi, 2014 yılı yerel seçimlerinde, Belediye Meclisi üyeliğine partimizden aday olabilmek için, Mart 2014 ayında partimize üyelik başvurusunda bulunmuştur.”

İlçe başkanı diyor ki partiye belediye meclis üyesi olmak için geldi… CHP ile alakası falan yoktu.. 

Şimdi bu itirafta bulunan ilçe başkanı acaba kaç CHP üyesinin hakkını yediğini aklına getiriyor mu? Partiye geliş sebebi kişisel menfaate dayanan Şalvarcıoğlu’nun belediye meclis üyeliğine o günlerde neden itiraz etmedi veya edemedi..

Partide iki ay çaycılık yapan  CHP üyesi Şalvarcıoğlu’nun yapmış olduğu belediye meclis üyeliğini elli kat fazlasını namusuyla yapardı.. En azından kendisini o makama uygun görenlere riyakarlık yapmazdı..

İlçe başkanının yaptığı açıklamayı kendi suçunu örtme ve bu suçtan kurtulma çabası olarak görüyorum.. Hiç inandırıcı da bulmuyorum..

  Partiye yıllarını vermiş insanlarımız dururken;  üyelik formunu imzalayarak,  bu şahsın belediye meclis üyeliğine hayır diyemediği gibi, suça ortak olmuş bir ilçe başkanı önce CHP üyesinden özür dilemelidir..

Gelelim Şalvarcıoğlu’na..!

Şalvarcıoğlu’nu hiç tanımam, tanımakta istemem.. Çünkü ben hangi siyasi düşünceden olursa olsun dönekleri sevmem.. Başka bir partiden CHP’ye de gelse asla güvenmem.. Çünkü bu tipler menfaat için gelmiştir, menfaat içinde giderler..

Ancak bu yaşananlardan sonra Şalvarcıoğlu’nun dürüst biri olmadığını da anlıyorum.. Çünkü istifa gerekçesi doğru değil..  Öyle partinin ilkelerine uyulmuyormuş falan; bu masalları yutturabileceklerine anlatsa daha iyi olur..

Şalvarcıoğlu’nun istifa gerekçesi şudur..!

1. AKP’den 2019 yılında belediye başkan adaylığını düşünmesi, parti içinde ve basında bu hazırlıkların başladığının dile getirilmesi..

2.Ali Aslankılıç ile aralarındaki anlaşmazlıklar ve sorunlar..

Kendisini AKP’den Kilimli Belediye Başkan adayı yaparlar mı? Çok zor, çünkü bir dönem önce AKP’ye yaptığı ihanet yaftası boynunda asılı duruyor… Bu siyasi zikzağı ömrünce silemeyecektir.. Kömürcülükten kazandığı paracıklarını dökse de bu leke silinmez..  2019 yerel seçimlerine kadar  köprünün altından çok sular geçer, zaten o tarihe kadar AKP’de kalmaz..

2.Gerekçeye gelince…!

Şalvarcıoğlu eğer gerçekten yürekli olabilseydi, istifa gerekçesin de ; Ali Başkanla neden anlaşamadığını, Kilimli Belediyesinde yaşanan yanlışları  açıklar, sempati bile kazanabilirdi.. Kapalı kapılar ardında, sağda sola bunları konuşup, istifa ederken başka havalar çalmak dürüstlük olmadığı gibi “adamlık” ise hiç değildir..

Neden gerçeği açıklamadığına gelince; Şalvarcıoğlu’nun bu gerçekleri açıklamaya (büyük harfle yazayım ki anlaşılsın) YÜREĞİ YETMEZ.!

İşin bir başka önemli boyutu ise şudur… Şalvarcıoğlu CHP üyeliğinden istifa etmiştir, belediye meclis üyeliğine bir süre bağımsız olarak devam edecektir..  Bu iş biraz soğuduğunda  AKP’ye gider üye olur..

Kendisini CHP’li yapan Belediye Başkanı ve ilçe başkanıdır.. Belediye Meclis üyesi yapan ise CHP’ye oy veren seçmenlerdir..

O nedenle Şalvarcıoğlu’nun partiden istifası yetmez.. Eğer gerçekten haktan hukuktan bahsediyor ve anlıyorsa CHP’li seçmenin  kendisine bahşettiği Belediye Meclis üyeliğinden de derhal istifa etmesi gerekir.. Dürüst ve namuslu insan bunu yapar… Bu unvanı istifa ettikten sonra kullanmak hırsızlıktır.. Bir başkasının cebinden cüzdanını çalmaya benzer..

CHP’li seçmenin oyuyla adam ol, sonra da yan çiz.. Öyle yağma yok Mesut Efendi..  CHP üyelerinin büyük çoğunluğu seni gördüğünde sesini çıkarmaz efendiliğini korur bel ki ama, aklında bulunsun bazıları ise yüzüne tükürür..

 

TURGUT GÜVEN..