AKP milletvekili adayı Polat Türkmen’in seçim vaatleri son günler yaklaştıkça sınır tanımıyor. “Türkmen, Filyos Projesi Liman inşaatının % 50'sinin tamamlandığını ve burada 5 bin kişinin istihdam edileceğini söyledi.”
Filyos projesinin sadece liman inşaatı tamamlandığında 5 bin insan.. 5 bin insanla limanda yüzme yarışları yaptırılacak herhalde. Şimdi bir durup düşünün, bu hesaba göre Filyos projesi tamamlandığında 50 bin insan çalışacağı garanti. Salla dur nasılsa meydan boş..
Türkmen RTE’den edindiği alışkanlıkla Kozlu da muhtarlara açıklamalarda bulunmuş.. Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ortak aklından))) yolların tamamlanacağından, kendi silahımızı ürettiğimiz için bizimle çok kavga edildiğinden bahsederken hiçbir muhtar “masal anlatma sayın Türkmen” de dememiş açıkçası.
Muhtarlar itiraz etmeyince de “2002’de 36 milyar dolar ihracatımız vardı şimdi ise 160 milyar dolar. İMF’ye borucumuz kalmadı” bile demiş düşünün. Gerçek ise şu; ihracatımız (dışarıya sattığımız) 157 milyar 94 milyon dolar, ithalat (dışarıdan aldığımız) ise % 17,9 oranındaki artış ile 234 milyar 156 milyon dolar. Türkmen bu iki alış-veriş arasındaki farktan nedense hiç bahsetmemiş, sanırım utanmış olmalı. İkisi arasındaki fark sıkı durun 77.62 milyar dolar.. Yani batmışız..
Bir politikacı eğer karşısında itiraz etmeyen bir topluluk bulursa hızını alamaz böyle atar tutar.
İMF’ye borç verdik, şimdi bizim istediğimizi yapıyor demediğine şükredin siz..
Bakınız bir başka borç gerçeği nedir!
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, FOX TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu Çalar Saat programına konuk oldu. Şimşek, “Türkiye'nin dış borcunun yaklaşık 453 milyar dolar olduğunun açıkladı.”
Şimdi kime inanacağız! Bakan Şimşek’e mi yoksa milletvekili adayı Türkmen’e mi?
Sözü fazla uzatmadan bir gerçeğin altını çizelim. 2002 de iktidara gelen AKP tüm Cumhuriyet hükümetlerinin tamamının üç katı borçlanmış.. İktidara geldikleri 2002 yılında ülkenin borcu 130 milyar dolar. Şimdi ise 453 milyar dolar. Ne ile övünüyor AKP’liler ve Türkmen İMF’ye borcumuz yok..
Bu şuna benziyor.. Borcunuz boğazı aşmış, siz bir kişiye borcunuzu ödemişsiniz, şimdi borcum yok diyorsunuz, durum budur.
Bir başka gerçek ise şu! Polat Türkmen iki dönem AKP’den Milletvekilliği yapmış biri.. İki dönem sekiz yıl eder.. Bu süre içinde Zonguldak’ta yaptığı, bitirdiği bir tek bir iş var mı? 16 senedir yollar, tüneller yapıldı da biz mi görmüyoruz. 3 km’lik Kapuz-Kilimli sahil yolu 10 yıldır tamamlanamadı. TTK 25 bin çalışandan 7.500 çalışana düşürüldü.
Sonuç; hadi geçmiş dönemlerde kendisini destekleyip şimdi karşı çıkanların tabiri ile yazayım. “Milletvekili olduğu dönemde kimin yarasına işedi ki şimdi vaatlerde bulunuyor” söylenen bu.
Siyasette palavra Adnan Hocanın kedicikleriyle tv programına katılıp sallamaya benzemez Sayın Türkmen…
MHP BİTTİ!
Cumhur ittifakı ilk önce Zonguldak ilk yerle bir olduğu yer!
Çünkü AKP’li politikacılar gittikleri her yerde “seçimden sonra MHP yok, bitiyor oyunuz boşa gitmesin veya MHP Milletvekili çıkaramayacak. AKP’ye oy verin” diyorlarmış. Bu ve benzer iddialar AKP’li politikacıların gittiği her yerden MHP’li politikacılara ulaştırılıyor.
Durum bu olunca MHP Milletvekili adayı Hamdi Ayan, peşinden Merkez İlçe Başkanı Niyazi Kıransoy AKP’li politikacılara tepki gösterdiler.
Fıkra ya bu! Temel asker arkadaşı Dursun’u ziyarete gider. Hoş beş sonrası, yemek vakti gelince Dursun, Temel’e duvardaki asılı tüfeği alıp “hadi ava gidelim” der. Birlikte ormanda yola düşerler bir süre sonra karşılarına bir ayı çıkar. Dursun kaçıp tüfek elinde ağaca çıkar ve Temel’e kaçmasını söylese de ayı Temel’i yakalar. Etrafında şöyle dönüp dolaştıktan sonra Temel’in kulağına eğilip bir şeyler söyler ve gider. Ayı uzaklaşınca ağaçtan inen Dursun, Temel’e merakla “ayı sana ne dedi” diye sorar. Temel ayının korkusunu üzerinden attıktan sonra ayı bana “yola çıktığın arkadaşına dikkat et” dedi der..
Fıkralar bir yönüyle de ders çıkarılmak için yazılmıştır..
Bir başka gerçek ise geçmişte hakaret edip yerden yere vurduklarınızla yol arkadaşlığı yapmak ve güven duymak imkânsızdır. MHP’nin Zonguldak’ta ve tüm ülkede yaşadığı da budur.
AKDEMİR TARAFSIZMIŞ!
Zonguldak Belediye Başkanı Muharrem Akdemir tarifi mümkün olmayan bir karakterdir!
Seçim çalışmalarına neden katılmadığı sorusuna “ ben halkımın ve Zonguldak’ın Belediye Başkanıyım. Benim E Partisi C Partisi ile gezmem olmaz. Ben herkesin Belediye Başkanı olduğum gibi diğer partilerinde Belediye Başkanıyım” cevabını vermiş.
Tabi verdiği bu cevap köylü kurnazlığından başka bir şey değil.. O zaman “yerel seçimlerde CHP’den değil de neden bağımsız aday olmadın” diye sorarlar adam (!) olana. Ben sormamış olayım!
Akdemir’in belediye seçimlerinde alanlara çıkmasını bende istemem, çünkü CHP’ye ve adaylarına zarar verir. Makamında otursun zaten süresini doldurup gidecek olanlardan biri.
Seçim çalışmalarına bırakın katılıp çalışmayı Akdemir, kendisini belediye başkanı yapan insanlara ve CHP’ye ihanet ediyor.
Nasıl mı?
1-Doğru belediye başkanlığı yapmayarak..
2-Tarafsız değil bal gibi taraflı.. Ancak taraf olduğu parti AKP..
Neden böyle düşündüğüme gelince!
Çünkü CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce bu şehre geldiğinde hiçbir iş yapmayan Akdemir, AKP Cumhurbaşkanı Adayı RTE gelince şehirdeki AKP dışında tüm partilerin ( CHP dâhil) bayraklarının indirilmesine itfaiye aracı ile katkı sağladığı yetmezmiş gibi halk otobüsleri ile AKP mitingine bedava yolcu taşıdığını için..
Bu davranışın benim kitabımdaki adı İHANETTİR..
CHP üyesinin günü geldiğinde bu ihanetin hesabını “ kendisini CHP’den asla aday yapmayarak” soracağına yürekten inananlardanım.
TURGUT GÜVEN
Yayın Tarihi: 20.06.2018