Konuşmasına, başsağlığı dilekleri ile başlayan Ünal Demirtaş; “Amasra'da meydana gelen elim kazada yaşamını yitiren 41 madencimize Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum ve yaralı madencilerimize de acil şifalar diliyorum, tüm Türkiye'mizin başı sağ olsun. Bir kez daha da böyle bir faciayı Türkiye yaşamaz diye umut ediyorum ve diliyorum. Amasra'da yine büyük bir maden faciası yaşadık; yine, 41 eve ateş düştü, 84 milyona ateş düştü; yine, çocuklar babasız kaldı, kadınlar eşsiz kaldı, anneler ve babalar evlatsız kaldı. Üzüntümüz ve acımız büyük, aslında sözün bittiği yerdeyiz ama bir kez daha bu acıların yaşanmaması için, bu faciaların yaşanmaması için gerçekleri de dile getirmek zorundayız” dedi.
AMASRA FACİASI’NDA SENSÖR VERİLERİ GİZLENİYOR MU?
Konuşmasında TTK Amasra Müessesi’ndeki sensör verilerine dikkat çeken Ünal Demirtaş; “Dün Enerji Bakanı geldi burada dedi ki: "Kaza gaz oranı 1,5 seviyesine ulaşmıştı 18.05 sıralarında, elektrik emniyet amaçlı kesilmişti. Ve 18.09'da da son kayıt havadaki metan oranının 1,69 olarak ölçüldüğünü gösterdi ve 18.09'dan sonra da kayıt alınamadı ve bu patlama da 18.10 sıralarında oldu." Ama İçişleri Bakanı, "18.15" dedi. Yani arada altı dakikalık bir zaman farklılığı var. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı da sanırım tekrarladı bunu. Patlama değeri 4'ün üzerine çıktığı zaman meydana geliyor. Yani 1,69'da gaz patlamaz. Bu veriler nerede? Bu veriler gizleniyor mu? Acaba yine bir gizli el devreye girdi, bu soruşturmanın selametini farklı bir noktaya mı taşıyor?” diye sordu.
ENERJİ BAKANI SADECE BİR SENSÖRÜN ÖLÇÜMÜNÜ AÇIKLADI
Amasra’daki maden ocağındaki bir sensörün verilerinin açıklandığına dikkat çeken CHP’li vekil; “Bu madende ortalama en az 5 sensör olduğunu düşünüyoruz. Enerji Bakanı kamuoyuna 1 sensörün verilerini açıkladı ve bakın 1,69'da bu gazın patlama imkânı yok. Oysa, bundan kuşkumuz var, kamuoyuna bunun açıklanması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu soruşturma da örtülürse bunun hesabını kimseye veremezsiniz” ifadelerine yer verdi.
CHP Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş konuşmasında şunları ifade etti;
HER GÜN 6 İŞÇİ YAŞAMINI YİTİRİYOR
İş kazalarının yüzde 98'i öngörülebilir ve önlenebilir kazalardır; hele hele teknolojinin geldiği bugün itibarıyla değerlendirdiğimizde, büyük bir oranda ölümlü iş kazaların yaşanmaması gerektiği bir noktadayız ama maalesef bugün, ülkemiz, Avrupa'da iş kazalarında 1'inci, dünyada 3'üncü sıradadır ve her yıl ortalama 1.800 işçimizi iş kazalarında yitiriyoruz. Yani aslında her gün 6 işçimiz yaşamını yitiriyor, yine aslında her hafta Amasra'daki facia kadar işçimiz yaşamını yitiriyor.
Bir de kurumda, işçi açıkları var, işçi açıklarının da giderilmesi lazım. Komisyonda bununla ilgili sürekli söylüyoruz çünkü işçi açıkları iş güvenliğini tehdit ediyor değerli arkadaşlar. 14 bin kişinin çalıştığı yerde 7 bin kişiyle iş yürümüyor. Ve bugün kazanın sebeplerinden, en önemli sebeplerinden birisi de budur, bunu da defalarca Komisyonda söyledik, kayıtlarda var, 2016 yılında söyledik, KİT Komisyonunda söyledik.
AMASRA FACİASI’NIN BİRİNCİ DERECE SORUMLUSU CUMHURBAŞKANIDIR
Kurum bilerek ve kasten çürümeye terk edilmiştir, çürütülmüştür çünkü bugün bakın Türkiye Taşkömürü Kurumu liyakatsiz, beceriksiz ve partizan Ak Parti kadroları tarafından yürütülmektedir. Ve Amasra'daki facianın da birinci derecede sorumlusu işte bu liyakatsiz, beceriksiz Ak Parti kadrolarıdır ve aslında Enerji Bakanıdır ve aslında elbette ki bu işlerin başında olan Cumhurbaşkanıdır.
SORUMLU OLANLAR CEZALANDIRILMADI ÖDÜLLENDİRİLDİ
Sayın Cumhurbaşkanı bugün şunu ifade etti, dedi ki: "Kazada ihmali olanların gözünün yaşına bakmayacağız." Bu ifade gerçekten Türkiye'deki 84 milyonun gazını almaya yönelik doğru olmayan bir ifade çünkü bunların hiçbirisinde, az önce ifade ettiğim 8 maden faciasının hiçbirisinde sorumlular hak ettiği cezayı almadı ve hatta tam tersine ödüllendirildiler.
30 MADENCİNİN ÖLÜMÜNDEN SORUMLU OLAN KİŞİ
GENEL MÜDÜR YARDIMCISI OLDU
Karadon'daki kaza, 2010 yılında oldu, Müessese Müdürü İsmail Güner, birinci bürokrat bu, Karadon'daki kazada Sayın Taner Yıldız da -o zaman Enerji Bakanıydı- o zaman siz de benzer açıklamalar yaptınız Sayın Bakan. 30 işçimiz yaşamını yitirdi, feci şekilde yaşamlarını yitirdiler. Bu, Karadon Müessese Müdürü İsmail Güner ağır ceza mahkemesinde yargılandı ve ne oldu biliyor musunuz? Yedi yıl altı ay hapis cezası aldı. Yedi yıl altı ay hapis cezası iyi halden altı yıl üç aya dönüştürüldü. Daha sonrasında, aynı kararda da sanık İsmail Güner'in mahkûmiyetine sebep olan iş kolunda bu meslek ya da sanatın icrasından takdiren bir yıl süreyle yasaklanmasına karar verildi. Peki, bu kişi görevden alındı mı? Alınmadı çünkü bu kişiyi kazadan iki yıl sonra -eminim Sayın Bakanın da imzası vardır diye düşünüyorum 2012 yılında- Genel Müdür Yardımcısı yapıldı. Bu kadar, 30 kişinin ölümünden sorumlu olan bir kişi Genel Müdür Yardımcısı yapıldı. Bu kararı Yargıtay onayladı ama görünmez bir el devreye girdi bu kararla ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Ceza Genel Kuruluna itiraz etti, şu anda altı yıldır dosya orada bekliyor. 30 kişinin öldüğü kazada bugün itibarıyla bir tek gün, bir tek kişi tutuklu kalmadı ve yapanın yanına kâr kaldı.Ve bu bürokrat geçtiğimiz ay emekli oldu.