Bir önceki yazımda CHP’li (!) Saltukova Belediye başkanı Zerrin Güneş’in “üstün başarılarından” bahsedeceğimi yazmıştım..  Bu gün köşemi  yörede yaşayan insanlarımızın tanıması ve bilmesi için Zerrin Hanımın marifetlerine ayırdım..

                30 Mart 2014 yerel seçimler sonrasında göğsünü gere gere açıklamalar yapan ve “il başkanlığım döneminde 12 belediye kazandım” diye hava atan “epey önceki CHP il başkanı” da iyi okusun.. Aday olmasına onay verdiği bütün belediye başkanları (Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı hariç) Zonguldak vilayetinin içine etti..  Kilimli ve Zonguldak 1950 yıllarına geri döndü..

                Yine bir parantez açıp “neden CHP’li belediyeleri yazıyorsun” sorusuna cevap vereyim.. Çünkü CHP’li belediyeler kusursuz olmalıdır ki CHP iktidar olabilsin.. Zonguldak’ta ki belediye başkanları başarısızlıklarıyla CHP’yi kemiren kurtlara dönüşmüş halde..  

                Gelelim Zerrin Hanım’ın üstün başarılarına..!     

                Hanımefendinin eşi Bayram Güneş Bey’de politikadan uzak değil.. Üstelikte oldukça hünerli.. Saltukova’nın Kubilay Uygun’u desek eksik yazmış olmam.. Çünkü beyefendi de parti parti dolaşmayı seviyor..  DYP, MHP kapılarını zorladıktan sonra 2004 de AKP’nin 2009 da CHP’den Saltukova belediye başkanı olmuş.. Ancak seçimleri kazanamamış..

                Sonrasın da Zerrin Hanım politikaya soyunmuş..

                Zerrin Hanım öğretmen kökenli biri.. Saltukova’da öğretmenlik dönemlerinde hep yöredeki seçkin ailelerin çocuklarını sınıfına toplamış ve okutmuş..  Bu uygulaması nedeniyle yörenin ileri gelenleri arasında  yer edinmiş, haliyle hak etmediği bir unvanı olmuş..

 İşte bu yüzden de yerel seçimler de CHP belde yöneticilerinin ilgisini çekmiş ve belediye başkan adayı olarak düşünülmüş.. Kendisine “partimizin belediye başkan adayı olur musunuz? “ teklifi getirilmiş..  

Ancak Zerrin Hanım siyasette eşi kadar saf biri değil, tam aksine oldukça “kurnaz”..!

Kurnazlığının nereden geldiğine de yazayım ki öğrenin..!

Bazı kişilerin aday olması sonrasında çeşitli dedi-koduların dolaştığına şahit olmuşsunuzdur.. Örneğin, falanca kişi aday olmak için parti yönetimine rüşvet verdiği ve aday yapıldığı ileri sürülür. Bu alış-verişin şahidi olmasa da çoğu kişiler tarafından inanılır.. Gerçek payı da yok değildir..

Yok, Zerrin Hanım Saltukova CHP Belde yönetimine rüşvet verdi de aday olduğu aklınıza gelmesin.. Dedim ya oldukça “kurnazdır” kendileri.. Tam tersi bir durum yaşanmış..

Zerrin Hanım bakmış ki belde yönetimi aday olması için çok ısrarlı, kafayı çalıştırmış ve “ben üç ay görevimden ayrılacağım ve bu sürede maaş alamayacağım.. Aday olduğunda kaybım 15.000 TL olur,  bu parayı bana öderseniz aday olurum” demiş.. Belde yönetiminde bulunanlar bakmış ki başka çare yok,  birkaç kişi bu parayı bankalardan kredi çekerek kendisine ödemişler..  

 Nasıl..!

Duyduğumda “Zerrin Hanımın bu parayı seçimlerde yapacağı harcamalar için istemiştir” diye düşündüm..  Ancak bu paradan seçim için bir kuruş harcamadığı biliniyor.. Aksine bu parayı kendisine veren belde yöneticileri seçim harcamalarından kullanmak için tekrar kredi çekmek zorunda kalmışlar.. Ve hala bu borcu ödemekteler..  Üyesi olduğun partinin başarısını düşünmek böyle bir şey olsa gerek..

Bu arada “12 belediye kazandım” havası atan il başkanı da seçimlerde harcamak üzere CHP Genel Merkezinden gelen paradan Saltukova’nın payına düşen parayı  Çaycuma ilçe örgütü aracılığı ile belde yönetimine vermesi gerekirken, Zerrin Hanımın kendisine vermiş..

Yerel seçimlerden 3 gün sonra belediye başkanı olup mazbatasını alan Zerrin Hanım CHP belde ve diğer üst yönetimlere “nanik”  yapmaya başlamış.. Kendisini belediye başkanı yapan parti yöneticilerine ve üyelerine sırt çevirmiş,

Üstelik Zerrin Hanım seçim kazanmayı sadece kendi başarısı olarak görmüş.. Zaten CHP’li yöneticilerin de en çok asabını bozan bu durum..

Şimdi Saltukova da Yerel seçimlerde CHP 1243, AKP 1052 oy almış.. CHP belediye başkanlığını 1243 oyla kazanmış..

CHP 7 Haziran genel seçimlerinde 1463 oy alırken 1 Kasım genel seçimlerinde de 1300 oy almış..

Bu verilerden sonra Zerrin Güneş Hanımefendiye soralım; genel seçimlerde üyesi ve belediye başkanı olduğu parti için bir tek çalışma yapmış mı? Ayrıca yerel ve genel seçimlerde CHP’nin aldığı oylar ortadayken hala yerel seçimi ben kazandım diyebiliyor mu?

Zerrin Hanımın başarıları bununla da bitmiyor.. Belediye Başkanı olduktan hemen sonra AKP’li politikacıların oyuncağı olmaya başlamış ve adı AKP’ye geçecekler arasında en başta.  Bu durum politik bir ahlaksızlıktan başka bir şey değil.. !

Yöresinde AKP projesi  “sübyan mekteplerini” destekliyor.. Başını kapatarak sabah namazları için camiye gidip “din bezirganlığı” yapıyor..  Belediyenin yaptığı çalışmalarda eline kürek alıp, çok çalışıyorum pozları veriyor..  Anlayacağınız arabesk bir politikacı tipi çiziyor..

CHP toplantılarından ve etkinliklerinden çok, AKP toplantılarına, etkinliklerine koşup boy gösteriyor..

En son İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın elini sıkarak demokrasiye sahip çıktı.. Hemen peşinde AKP’liler arasında Zonguldak Madenci anıtında demokrasi peşinde koştu..

AKP’nin her davetine CHP kimliği ile utanmadan koşan Zerrin Hanım kendisini belediye başkanı yapan CHP’lilerin davetlerine kör ve sağır..

Örneğin, Saltukova’ye gelen CHP Kilimli İlçe Başkanı  kendisiyle görüşmek isteğiyle belde binasına davet ettiğinde “Ankara’dayım” yalanını söyledikten on dakika sonra Saltukova da makam arabası içinde gezerken görülüyor.. Parti il, ilçe ve belde örgütlerinin hiçbir davetini kabul etmiyor ve görüşmüyor..

Genel Merkezden gelen parti müfettişler hakkında rapor tutuğu halde herhangi bir işlem yapılmış değil..

Peki, Zerrin Hanımın amacı nedir? Kendisini belediye başkanı yapanlar ve  CHP ile sorunu nedir.! Bu bilinmiyor, zaten kendisine anlatmıyor..

Ancak kendisini yakından tanıyanların iddiası şu.!  Zerrin Güneş Hanımefendi  AKP’li politikacılardan 2019 yerel seçimlerinde adaylık garantisi istiyor.. Davranışının altında yatan bu. Şu ana  kadar amacına ulaşmış değil.. Çünkü AKP’li politikacılar bu konuda yetkili değil, söz veremiyor..

Benim anlayışımda bu davranışın adı ONURSUZLUK..   

 Ayrıca, bu durum CHP’li yöneticileri nasıl rahatsız etmiyor ve gereğini yapmayıp hala partiyi rezil etmeyi sürdürüyorlar anlamış değilim.. CHP içinde bu kadına dur diyecek, parti kimliğini elinden alacak bir merci yoksa yazıklar olsun..

Yaşananlar bana politika içinde kadın ZÜBÜK’lerin de olduğunu hatırlattı.. Ya size ne hatırlatıyor..?

 

TURGUT GÜVEN