Zonguldak 10 Haziran 1919 yılında başlayan Fransız işgali 21 Haziran 1921 de sona erer. İşgalin sebebi günümüzün petrol kadar önemli enerjisi taş kömürü. O günlerde emperyalistlerin gözü yine bu gün olduğu gibi enerjide ve enerjinin bulunduğu her ülkenin zenginliklerini sömürüyorlar.
Geçen süre içinde düzen değişmiş değil, emperyalist sömürü dünyanın her köşesinde özellikle mazlum ülkeler üzerinde acımasızca devam ediyor.
Fransızlar Zonguldak’ı işgal ettiği süre içinde birçok eser bırakmış. Bu eserlerin birçoğu hala şehrimizde yaşıyor. Hatta birçoğunun kıymetini ise bilememiş ve koruyamamışız. İşgalin iyisi, makbulü olmaz ama Fransızların o günlerde şehre getirdiği düzen işgal sonrası da sürdürülmüş. Şehrin Fransızlardan kalan altyapının bir kısmı bugün hala kullanılıyor.
Şehrimizde 24 Ocak 1980 kararları ile “yerli Fransızların” işgaline uğramış. Her geçen gün başta TTK olmak üzere küçültülmüş. 1991 de yaşanan direniş bu geri gidişi bir an için durdurmuş olsa da sonuç değişmemiş. Her gelen siyasi iktidar bu şehre yatırım yapmaktan kaçınmış..
AKP iktidarının yaşandığı son 16 yılda ise devlet kuruluşları (MTA-DMO vb gibi) kapatılmış TTK norm kadronun altında çalıştırılıyor. Bu kafayla giderse beş yıllık bir ömrü kalmış diyebiliriz.
İşte benim yerli Fransız dediklerim bu geri gidişe katkı sağlayanladır..
Bakınız 16 yıldır iktidarda olan AKP’nin Zonguldak Milletvekili Polat Türkmen iki dönem milletvekilliği yapmış. Bu şehre tek bir çivi çakmamış olmasını unutup hala vaatte bulunabiliyor.
Bakın pembe yalanlarına, doğru olmayan sözlerine!
Gittiği bir mahallede diyor ki!
“Zonguldak eskiden olduğu gibi değil. “ Eskiden daha güzeldi her insanın işi ve aşı, bu şehrin büyük şehirleri bile kıskandıran sosyal bir yaşamı vardı.
“Zonguldak’ta yaşayan kente daha çok sahip çıkıyor.” Doğru değil. 16 yıldır sizlerin sayesinde işi ve aşı olmayan bu şehri terk ediyor. Bu nedenle nüfus artmıyor.
Herkesin kardeş olduğunu gördük. Doğru değil bu söylem. Türkmen de biliyor.. Daha bir ay önce kendine ait işyerinin çok yakınında silahla insan öldürüldü. Bu şehirde insanlar işsizlik ve çaresizlik yüzünden hoşgörüsünü kaybetti. En küçük tartışma kavgaya, kavgalar ölümlere dönüşüyor.
Herkes birlik beraberlik içinde olduğunu gördük bundan da çok mutlu olduk. Doğru değil, herkes geçim derdinde.. Yardımla karnını doyuranlar çoğunlukta.. Komşu komşusuna borçlu duruma gelmiş, selam veremiyor. Dayanışma, yoksula yardım etme bitmiş.
Tüm bu doğru olmayan yıkama yağlama sonunda da “CHP’ye oy vermeyin” buyurmuş.. Çünkü AKP beş milletvekili çıkarırsa bu şehre yatırım yapması daha kolaymış..
O halde soralım.. Zonguldak halkı AKP’ye her defasında üç milletvekili verdi de siz Zonguldak’a ne verdiniz. CHP ne zaman iktidar oldu da bu şehri rezil bir hale getirdi! Bu şehri kuran CHP’dir.
Son vaadi ise Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün gittiği her şehre verdiği “yerli otomobil” fabrikasını buraya kuracağız palavrası.. Yerseniz buyurun..
İşte bahsettiğim “yerli Fransızlar” bu şehri palavra ile yönetenlerdir. Yine palavra ile milletvekili olup çakılı tek çivisi olmayanlardır. İşgalci Fransızların ayakta duran eserleri var.. İki dönem milletvekilliği yapan Türkmen’in bu şehirde bir eseri var mı?
Dün yapılan “Zonguldak’ın kurtuluş yürüyüşüne” bende katıldım. AKP’liler nedendir bilinmez bu yürüyüşe rağbet göstermedi.
Belediye öncülüğünde yapılan etkinliklere halkın katılımı oldukça azdı. Çünkü günler öncesinden ne bir anons ve bir duyuru, ne bir afiş veya pankart çalışması yapılmış değil.. Bir davetiye basılmış zarafeti ve programı inceleyin de görün tarihler bile ters..
Dün yürüyüş sonrası Zonguldak için kafa yoran dört arkadaşımla oturup hem kurtuluş gününün, hem Zonguldak’ın, hem de seçimlerde neler olabileceği üzerine sohbet ettik.
Sonuç, ortak düşüncemiz şu! Zonguldak genel siyasette önce bu tip milletvekillerinden, ilk yerel seçimde ise Muharrem Akdemir’den kurtulmalı.
Bunları bu şehre ve halkına yaptığı kötülüğü inanın işgal yıllarında Fransızlar yapmamış..
TURGUT GÜVEN
Yayın Tarihi: 22.06.2018