CHP Zonguldak il kongresi 06 Ocak 2018 tarihinde yapılmıştı. Kongreyi Halil Furat karşısında Şerafettin Turpçu’nun desteğini alan Umut Başoğlu 108 oy farkla kazanmıştı.

            Başoğlu 24 Haziran da yapılacak baskın seçimde Milletvekili aday adayı olmak için 26 Nisan da CHP il başkanlığı görevinden istifa etti. Başoğlu’nun il başkanlığında görevde kaldığı süre 111 gün.

            Zonguldak’ta CHP üyeleri olup bitene haklı olarak “ikinci Harun Akın vakası” diyor. Hafızam beni yanıltmıyorsa Akın’ın il başkanlığı 38 gün sürmüştü. O günlerde bu istifayı doğru bulmamış ve eleştirmiştim. Sanırım doğru olmadığını geçen süre içinde Akın’da anlamıştır.  

            Başoğlu’nun görev yaptığı süre Akın’ın görev yaptığı süreyi üçe katlamış olsa da doğru bulmuyorum. Bunun için en az on beş neden yazabilirim. İl başkanı seçilirken verilen vaatleri, çok önemli bir seçime hazırlanacağız söylemlerini bir kenara bırakın, il örgütü seçim öncesi başkanlık yarışına başlayacak ve en az ikiye bölünecektir.. Bu durum daha önce de yaşandı, ne bu olumsuzlukları yaşatanlara ne de partiye faydası oldu. Ama hala ders alınmamış olacak ki aynı süreç tekrarlanıyor.  

            Eskiden olduğu gibi Başoğlu’nun istifa ettiği gün yarış başladı!

            İl yönetim kurulu üyelerinden Fırat Birkan, Olcay Can ve Cemal Şahin il başkanlığına aday.

            Fırat Birkan’ı hiç tanımıyorum, o nedenle bu görevi yapıp yapamayacağını söylemem yanlış olur. Ancak Birkan için yaptığım küçük bir araştırmada olumsuz bir şey duymadığımı söylemek isterim.  

            Olcay Can il yönetiminde önerilmesi ve seçilmesi bile yanlıştı.. Çünkü Can, Merkez İlçede yapılan delege seçimlerinde çift oy kullanırken yakalanmış ve hakkında zabıt tutulmuş bir siyasi sabıkalıdır. Disipline verilip partiden ihraç edilmesi gerekirken ödüllendirildi ve il yöneticisi yapıldı. Şimdi ise daha fazlasını istiyor..   

            Cemal Şahin ise Merkez ilçe Başkanı Tarık Coşkun’un görevden alınması (nedeni hala bilinmiyor) sonrasında atanmış ilçe başkanıydı.. En büyük özelliği yerel ve genel seçimlerde aday adaylarını eşit yarışacağı ortamları hazırlaması gerekirken taraf olması ile ünlüdür.. Taraf olmanın parti suçu olduğunu anlamayacak kadar da sabit fikirli bir arkadaşımızdır. Merkez ilçe de ne yaptıysa seçilirse il başkanlığında da yapacağı odur.

            İl Başkanlığı seçiminde yaşanan bir başka ilginçlik ise Milletvekili Turpçu ve istifa eden il başkanı Başoğlu’nun farklı adayları desteklemeleridir. Bundan üç ay önce kafa kafaya vererek oluşturdukları il yönetimini şimdi taraf olarak bölmeleri tuhaf değil mi?  Bu durum ateşe benzin dökmeye benzemiyor mu? CHP’ye en küçük bir faydası olacak mı? Bırakın örgütü kendi haline yönetimde bulunanlar bu işi en iyi kimin yapacağını bulur ve seçer..  

            24 Haziranda yapılacak olan seçimler için çok önemlidir, ülkede rejim değişikliği yapılacak, demokrasi rafa kalkacak, diktatörlük başlayacak, ülke ekonomisi battı, seçim sonrası büyük zamlar yapılacak söylemleri yalan mıydı?

Değil! Peki, o zaman bu koltuk kavgası nedeniyle bölünme neyin nesidir. Lütfen hırsınız aklınızın önüne geçmesin, egolarınızı ise törpüleyin bu gidiş iyi gidiş değil..

****

            Bir önceki yerel ve genel seçimlerde il ve ilçe başkanları aday adaylarını eşit yarıştırmak yerine taraf olmuş, parti içinde sonu gelmeyen tartışmaların önünü açmışlardı. Destekledikleri adaylar ön seçim sonrası başarısız olunca, desteklemedikleri adaylarla ortak çalışma programı yapamamışlardı. Adayın örgüte, örgütün adaya güveni kalmamıştı. Sevgi saygı ise aramayın..

            Bu durumun partiye kazandırdığı bir şey olabilir mi? Sonuç kaçınılmaz olarak hüsran olmuştu.

Aslında seçim kazanılmış olsa da taraf olmanın bir faydası yoktur! Anlatayım da düşünün! 

Bakınız 2014 yerel seçimleri öncesinde Zonguldak’ta belediye başkan adayları önseçimle belirlenmişti. O günlerdeki il başkanı Halil Furat bu gün Zonguldak Belediyesinin başında bulunan Muharrem Akdemir’i desteklemişti. Akdemir Zonguldak Belediye Başkanı seçildi değil mi?  Zonguldak Halkı Akdemir’in başarısızlığının cezasını genel seçimlerde CHP’ye kesiyor.

Bir başka örnek! Kilimli İlçe Başkan ve örgütü önseçimde taraf olmuş ve Ali Aslankılıç’ı desteklemişlerdi. Kilimli de CHP üyeleri Aslankılıç yüzünden başı eğik geziyor.  

Taraf olmanın bir başka şekli ise genel seçimlerde yaşanmıştı!

            7 Haziran 2015 genel seçimlerinde önseçim sonuçları ittifakları alt üst etmişti. CHP Zonguldak’ta 1.parti olurken, 1 Kasım seçimlerinde il ve ilçe başkanlarının baskısıyla önseçim sıralaması değiştirilince CHP 1.liği AKP’ye kaptırılmıştı.

            Geçmişte yaşananlardan hiç ders alınmışa benzemiyor. Şimdi ise Zonguldak’ta bazı milletvekili aday adayları il ve ilçe yönetimlerinin desteğini alıp avantaj sağlama peşinde.

Üyelerden imza toplayan aday adayları bile var. Dilerim örgütler tarafsızlığını korur..

2011 genel seçimleri öncesinde CHP Genel Merkezinde görev yapmış ve aday belirleme sürecini yakından takip etmiş biri olarak yazıyorum bu çabaların hiçbir faydası yoktur.

Çünkü milletvekili aday olmanın kıstası belli değildir. Ahmet Bey’in tercih nedeni tamamen keyfidir. Milletvekili aday yapılacaklarda aranan özellikler muğlaktır.. O nedenle boşa çaba harcayıp, parti tabanını huzursuz etmeyin derim..

Diğer taraftan CHP içinde asla öne çıkmaması gereken ikinci kimlikler kaşınmaya başlandığı, yerli, yabancı, Zonguldak’ın içinde veya dışında söylemleri sosyal medyanın konusu olmaktadır.

CHP içinde her üye devrimci olduğunu söylediğine göre, tartışılan bu ırkçılığı kim yapmaktadır gerçekten merak ediyorum.

Bence CHP’de milletvekilliğine aday olanların yukarıda saymaya çalıştığım yanlışlıklardan kendini arındırmış kısaca “adam” olması önemlidir. Başarı ancak böyle yakalanabilir..

 

TURGUT GÜVEN 

Yayın Tarihi.30.04.2018