Ülke ne yazık ki kan gölüne döndürüldü..

Bilerek ve isteyerek..

Dün 16, bugün 12 şehit daha verdik, yarın ise şimdiden bilinmiyor..

Kimse söylenen sözleri kendine göre çarpıtmaya çalışmasın.. Ağızdan çıkanı anlayacak kafaya sahibiz..  AKP tek başına iktidarını sürdürmek ve bırakmamak için her yolu dener demiştim.. İşte yapıyor kan döküyor..

                Ani gelişen bir durum değil bu.. Planlı ve programlı.. AKP’de 13 dakika önce iktidara gelip bulmadı bu ortamı? 13 yıldır üstelik tek başına iktidarda..

                Açıklamadıkları için kimsenin bilmediği “çözüm süreci” ile başladı eşkıya ile pazarlıklar.. Takılmayın o günlerde “teröristle görüşen şerefsizdir” söylemlerine .. Şerefsizin kim olduğunu da gördü millet..

                İki gün önce açıkladı saray sakini..  Çözüm sürecinde örgütün silah stokladığını, çözüm Sürecini güçlenmek için kullandığını söyledi tv’de katıldığı programdan..

                Oysa bu süreci başlatanlar kendileriydi.. Silah stoklayanlarla, masada oturanlar aynı kişilerdi.. Olup biteni tüm uyarılara rağmen görmeyenler  kim di?

                Sadece bu kadar mı uyumuştu iktidardaki AKP..

                Sadece bu kadar mı?  “80 bin ağır silahları, mühimmatları, 63 ton patlayıcıları, uçaksavarları, roketatarları ve uyuyan bombaları ile dağda değil,  ilçe ve şehir merkezlerindeydiler artık.” Sayenizde tabi ki…

                Seçim sürecinde olup biteni hiç fark etmemiş AKP’li politikacılar..  PKK’da kandırmış bunları, Fetoş’cu Paralel yapı, Suriye de ki eski kardeşi Esat gibi… Bizde yedik tabi..

                Aslında iktidara geldikleri günler de başladılar teröristle yoldaş olmaya..

                Hatırlatayım; Teröristleri ülkeye davet edip, Habur' da davul zurnalarla karşıladıktan sonra, çadır mahkemelerinde akladığınızı aklımızda tutuyoruz..

Yine Diyarbakır' da el ele “meğri meğri” çektiğinizi de.. Oslo' da, yaptığınız görüşmeler deşifre olduğunda “şerefsiz” diye sağa sola çamur attığınızı da..  Dolmabahçe' de mutabakat metinlerini, İmralı' da yol haritalarını ve Anayasalar yazdığınız da unutmadık.. Bebek katili İmralı canisini serbest bırakmak için neler planladığınızı, “o’na nasıl itibar kazandırdığınızı” itiraf ettiğinizde aklımızda..          

                Teröristle masaya oturan tek başına iktidarda ki AKP değil miydi yoksa..

İtiraf edildiği gibi “başkan olabilmek” için mi yaşıyoruz bunca acıyı, çocuklarımız üçer, beşer ve on altışar şu saatlerde de on ikişer bu nedenle mi şehit oluyorlar? Nedense Recep Tayyip Erdoğan için canını verecek kefenli gençlerinizde görünmüyor ortalarda.. Anlıyorum ki ülke umurlarında değil.. Askere de gitmiyorlar zaten aynı çocuklarınız gibi… 

AKP seçim sloganı olarak “Onlar konuşur AKP yapar” diyordu ya..! Yaptı gerçekten.. İktidarı süresinde binlerce şehit ailesi yaratarak..  Üstelik “mutlulukla” .. Allah sizi de “şehit verme mutluluğuna erdirsin inşallah”. “Şehit olmak istiyorum” diyen ve 20 korumasıyla gezen sakallı bakanınızdan başlayarak..

Sorumsuzluğa bakarmısınız..!

16 Şehit’in verildiği saatlerde başbakan olduğunu sanan kişi tv ekranlarında “gollll” diye ağzı kulaklarında bağırıyordu..

                Tüm bunları neden yaşıyoruz dersiniz..!

                Bunca kan neden akıyor sanıyorsunuz?

                AKP tek başına iktidarını sürdürsün, ABD’nin Büyük Orta Doğu politikasını gerçekleştirebilsin diye..

                Bunun gerçekleşmesi için akan kanın ve ağlayan anaların, yetim çocukların önemi yoktur..

                Şimdi ise 1 Kasımda genel seçime gideceğimiz söyleniyor değil mi? Hangi ağızdan çıkarsa çıksın inanmayın.. AKP’nin tek başına iktidara gelecek ortam hazırlanana kadar seçim falan da beklemeyin..

                Aslında AKP’nin istediği oldu.. AKP, HDP koalisyonu üstelik MHP’li Tuğrul Türkeş destekli.. Daha ne olsun..

                Ülkenin getirilmek istendiği yer iç savaştır.. İş savaş yaratılıp “bu ortamda seçim güvenliği sağlanamaz” diyecekler..

Oysa; suçlu 13 yıldır iktidarda ki AKP’dir.. 

Bu günlerde yaşadığımız olaylar karşısında isyan edip alanlara çıkıyoruz.. Kimse dolmuşa gelmesin, bir başkasını hedef göstermesin.. İç savaşın kıvılcımı böyle çakılır, sonunda çıkarılan yangın önlenemez, ağır hasarlar yaratır.. 80 öncesinde K. Maraş’ta ve Çorum’da yaşadık bunları.. 

                Şehitlere sonuna kadar sahip çıkılım.. Alanlara bu amaçla çıkarken sesimizi sonuna kadar da yükseltelim.. Ortak sloganlar yaratarak alanlarda güç gösterelim, terörü ve sebep olanları lanetleyelim...

                Ne olur..!

“Kurt” işaretini ait olarak gittiğin partinin mitinginde ve gösterisinde yap, sorun yok..

Zafer işaretinin bir anlamı da gereği de yok bu alanlarda.. Çünkü ortada zafer yok..

“Alla hu Ekber” denilerek kafa kesildiğini aklından çıkarma.. Bu işaret ve sloganlarla ayrıştığımızın farkına varalım.. Bunlar ideolojik işaretlerdir çıktığımız alan  ise siyaset yapma yeri hiç değil..

Siyaseten ayrı düşünsek de ortak paydamız yok mu? 

Var..!

Bayrak ve Vatan.. Birde bu uğurda ölen vatan evlatları, şehitlerimiz..

 

TURGUT GÜVEN