Kimse mırın kırın etmesin kardeşim..
Bu ülkede demokrasi var, basında özgür..!
Üstelikte en çağdaş ülkelerde ki kadar var hani..
Böyle söylemedi mi? Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu.. Koskoca başbakan yalan diyecek değil elbet..
Örneğin devleti yönetenler, işine gelmediğine devlet sırrı der, yayın yasağı koyarsa yazma be kardeşim.. Boşa mı kondu o yasak..! Her şey devletimizin bekası için değil mi anla işte..
Mit tırlarının nereye gittiğini ve ne getirdiğini sorumsuz makamdaki söylemedi mi? İnanmıyor musun.? Koskoca Cumhurbaşkanı yalan mı söyleyecek dünyanın gözünün içine baka baka..!
O ne diyorsa doğrudur diye düşün, doğru olmasa bile.. Anla ki bu istekte vatanın çıkarı söz konusu..
İrdeleyip duruyorsun, insani yardım değil diye kaşıyorsun..
O zaman hiddetlenir tabi.. “Senin yanına bırakmam, bunun hesabını vereceksin der “ haksız mı yani..
Daha önce de “Mustafa filmi” ile “itibarsızlaştırma” görevini yerine getirip onlara hizmet etmemiş miydin?
Ben bile gözlerimle gördüm, filme Fetoş’un okullarından öğrenciler taşınıyordu.. İzleyip Atatürk’ü iyi tanısınlar, zihinlerinde (!)kalsın diye..
Hem sen değil misin, birkaç yıl önce Sayın Cumhurbaşkanımız Mısır’daki Müslüman kız için ağladığında “bir baba olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın göz yaşlarının samimiyetine inanıyorum” diyen..
Sonra Ergenekon, Balyoz, Casusluk davalarında ki tavrın..!
Cumhuriyet Gazetesinin başına senin geçmene boşa mı sessiz kalındı sanıyorsun.. Gazeteyi değiştireceğine sen değiştin be kardeşim.. Düştün tırların peşine iyi mi oldu..
Tekrar söylüyorum.. Her şeyi yazmakta özgürsün.!
Ancak istediklerini yazmak kaydıyla demek istiyorlar anla artık..
Bak Ahmet de yoldan çıktı.. Yedi sopayı oturdu kıçının üzerine..
Gazeteci Ahmet’e yapılanla medya patronu iş adamı Murat Sancak’ı gazeteci zannedip bir tutan salaklarda yok değil.. Ahmet’e dayak atılınca, Murat Sancak ölümden döndü “kınadınız mı” demişlerdi..
Hem sonra gazeteciysen, düşüncelerini yazıyor halkın haber alma hakkını savunuyorsan, kalemini satmıyorsan, dürüst ve namusluysan kimseye yaranamazsın be kardeşim.. Bu meslekten parada kazanamasın ayrıca..
Sağcısı, solcusu çıkarına dokunduğunda açar telefonu küfür eder.. Senin eleştirilerinden ders çıkarmak yerine.. İnan ki hiç farkı yok farklı düşünenlerin..
Yazdığın menfaatlerine dokunduğunda yandın demektir..
Söverler, döverler, hatta öldürürler de.. Belki biri verir caddeye adını.. Adamsan unutulmazsın Uğur Mumcu gibi.. Üstelik her yıl yeniden doğarsın..
Ancak senden umudum yok bilesin, çünkü kullandılar seni.. Dediğim gibi seninle işleri bitti yani..
Tekrar söylüyorum arkadaş..
Güçlü olanın istediği gibi yazmakta sonuna kadar özgürsün…
Otur klavyenin başına, sosyal medyada döktür.. Gücü karşına almada kimi alırsan al.. Bağır, çağır hatta küfret serbest..
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusuymuş onu da eleştir, al sana özgürlük daha ne istiyorsun.. Koruma kanunu falan da işlemiyor “onlar” istemeyince..
Zaten o kanun işleseydi, Mustafa filmini çektiğinde görmüştün ananınkini…
TURGUT GÜVEN