Günlerdir Kilimli CHP’de yaşanan olaylardan sizi ülke gündemine taşımak istiyorum. Şu gerçeğin altını da çizmek isterim, CHP’de birçok örgütün Kilimli ilçeden farkı yok. CHP’nin başarısızlığının başında işte bu örgüt yapımızın çürümüşlüğü yatıyor.
Anayasanın 18 maddesinin değiştirilmesi için 16 Nisan da halkoyuna gidilecek. Ancak ülkede “evet” demek ve bunun için çaba harcamak serbest, “hayır” demek ise yürek işi. Çünkü bu tercisiniz size pahalıya patlayabilir.
HAYIR’cı iseniz!
İşinizden olabilirsiniz, şiddet görebilir hatta tutuklanabilirsiniz. Tercih hakkınız Anayasamızda teminat altına alınmış sanmayın sakın. Uygulama keyfi. Siyasi iktidar kendi tercihi (evet) yönünde hareket edenlere sınırsız özgürlükler tanırken, diğer tercihin (hayır) karşısına polis copu, tazyikli su veya biber gazı koyuyor.
Bizim için evde, sokakta, işyerinde, partide, ülke genelinde demokrasi talebinin altında yatan “adalet herkese lazım” düşüncesidir.
Ülkemizde yaşanan hak ihlallerinin baş mimarı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın Almanya’da adalet lazım oldu!
Bozdağ'ın katılıp ve 'evet' çağrısı yapılacağı referandum etkinliği, Alman yetkililer tarafından iptal edildi.
Bozdağ’a bu hakkı kullandırılmayınca; insan hakları, ifade özgürlüğü, gösteri hakkı gibi kavramlar bir anda aklına geliverdi. Bu anayasal haklar elbette olmalıdır, ancak Türkiye'de olmayan ifade özgürlüğünü sen tutup Almanya'dan hangi hakla istiyorsun (?) bende bunu anlayamıyorum.
Kendi ülkende kendi yurttaşına bu hakkı verme ama Almanya'yı eleştir.
İnsanın aklına Çanakkale’de kesilen elektrik, Denizli’de, Yalova’da verilmeyen salon, İstanbul’da “hayır bildirisi” dağıtırken saldırıya uğrayan gençler gelmez mi?
Almanya da yaşananlar bu kadar basit değil. Gelecek günlerde nedenlerini yazarım. Kimse göründüğü gibi masum hiç değil, o nedenle mağduru hiç oynamasın.. Bu ülkede Adalet Bakanı sayesinde Hayır diyenler mağdur.
******
Şu an içinde yaşadığımız sistemin adı parlamenter sistem! Yürütme, yargı ve yasama bu sistemin üçayağını oluşturuyor. Bu yapının en üstünde Cumhurbaşkanı var. Ve bu makamda oturan şahıs Anayasamızda metni yazılı tarafsızlık yemini etmiş bir kişi.
Görevleri de yine Anayasamızda yazılı.
Ancak şu an o makamda buluna şahıs bu yetkilerini yeterli görmüyor ve Anayasamıza göre suç işliyor. AKP’nin genel başkanı gibi davranıyor, beğenmediği başbakanı dilediği gibi değişiyor.
Genel seçimlerde açılış bahaneleriyle alanlara çıkıp AKP’ye oy istiyor, aynı uygulama halkoylaması öncesinde yine başladı. Cumhurbaşkanı toplu açılış bahanesiyle alanlarda halktan “evet” oyu istiyor.
T.C Anayasasına göre bu şahsı görev çizgisine çekmesi gereken bir makam var mı?
Var!
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) ! Cumhurbaşkanına dur demekle yetkili makam YSK. Ancak görüldüğü gibi sesini çıkartamıyor.
Çünkü 12 Eylül 2010 halkoylamasında “yetmez ama evet” diyen siyasi döneklerle birlikte halkın %57’sinin evet demesiyle yargı siyasal iktidarın emrine verildi.
Durum ortada, tüm dünyanın gözü önünde anayasal bir suç işleniyor, ancak yargı siyasi iktidarın emri altına girdiği için sessiz kalıyor.
16 Nisan halkoylamasında ise daha fazlası isteniyor. Öyle ki önce karşı çıktıkları “tek adam” söylemine şimdi “evet tek adam sistemi” istiyoruz diyerek.
İşte ülkemizde “ADALET’in iktidarın eline geçip tamamen yok edilmemesi için” HAYIR demeliyiz.
*****
Halkoylaması iki tercih var. Evet ve Hayır.
Bu iki tercihi de destekleyen siyasi partiler var.
Siyasi Partiler (AKP, CHP ve MHP) 15 Temmuz darbe kepazeliği sonrasında Yenikapı ruhu adı altında “parlamenter sistemi güçlendirmek” için bir araya gelmiş ve bir mutabakatın altına imza atmışlardı.
Şimdi ise AKP ve MHP demiyorum sadece Devlet Bahçeli sırf kendi koltuğunu korumak adına yıllardır aleyhinde konuştuğu Başkanlık sistemine “tek adamlığa” evet diyor.
Bu durumda CHP’ye düşen tarihi bir görev var.
Halkoylamasını güvenoyuna çevirmek!
Halkoylamasından “evet” çıkarsa ülke ucu görülmeyen bir tünele girecek. Hitler tipi bir faşizmi yaşayacağımız kesin. Evet demenin beledini halk çok pahalıya şekilde ödeyecek. O nedenle “hayır” cephesindeki her insanın gelecekteki faşizme karşı yapması gereken görevleri var.
Halkoylamasından ya “hayır” çıkarsa.!
Bunun bedelini de AKP ve Devlet Bahçeli ödemeli. Hayır; sonucu Halkın AKP’ye ve Devlet Bahçeliye güvenmediği ve siyasette istenmediğine çevirmek gerek.
CHP bunu işlemeli.
TURGUT GÜVEN.
Yayın Tarihi 04.03.2017