CHP’de delege seçimleri öncesinde saflarda netleşiyor.
Geçtiğimiz günlerde CHP Merkez ilçede aday arayışları devam ederken “bağımsız delege listesi” hazırlıkları yapan ve güvendiği arkadaşlarına duyuran ilçe Başkanı Ebru Uzun kendisini o koltuğa oturtanlardan yeşil ışığı görünce çark etmişti.
Delege seçimlerinin mahallelere sandık kurularak yapılması konusunda farklı açıklamalarını “Uzun’dan bir öyle bir böyle” başlığı ile yazmıştım.
Son çark edense CHP İl Başkanı Ahmet Altun oldu.
Bu iki isim (Uzun ve Altun) bir önceki ilçe ve il seçimlerinde rüyalarında bile göremeyecekleri bu makamlara resmen taşındılar. Kendilerini bu makama getirenlerin amacı açık ve netti. Siyaseten hiç bir bilgi ve becerisi olmayan bu kişileri kendi gelecekleri için kullanmak. Ve bu amacı taşıyanlar bu güne kadar belki başarılı oldu, ancak parti Zonguldak’ta özellikle belediyeler konusunda tam bir hezimet yaşıyor. Uzun ve Altun siyaseten kullanıldı, bu kafayla gittikleri sürece de kullanılacaklar.
CHP İl Başkanı Altun geçtiğimiz günlerde (08.07.2017) yaptığı açıklamada, “Mahallelerde sandık kurulması konusunda bir tek merkezde imza toplanıyor diye bir şey var gençler veyahutta Parti üyesi midir değil midir onu da bilemiyorum imza toplanıyormuş” dedi. Açıklamanın bir bölümünde ise; “Bu imzalar toplanıp Merkez için verilecek merkez ilçe başkanı sandık kurulur mu kurulmaz mı, güvenliği sağlanır mı sağlanamaz mı bunun iznini de alınması gerekiyor tabii. Bu değerlendirmeler yaptıktan sonra bize bildirir ve biz karar veririz” demişti.
Bu açıklama da bir il başkanı inisiyatifi var mı? Altun özellikle mahallelere sandık kurulması için inisiyatif alan il başkanlarına bakıp öğrensin. Parti üyelerinin imzalı isteğine rağmen üye talebine ters bir açıklama yapmak kime hizmettir bir düşünsün.
Altun’un son açıklaması ise tam bir çarpıtma, tabir yerindeyse tetikçilikten başka bir şey değil. Son yaptığı açıklamada (22.08.2017) “Tüzük yönetmeliğimiz ve seçim takvimin de bize gelen maddeler yazılıdır. Ankara’da genel merkezden delege seçimlerinin mahallelerde yapılmasına dair bir tavsiye var, talimat diye bir şey yok. İlçe Başkanlığı arkadaşlarımız sandıkları nereye koyacaklarını emniyet açısından fiziki şartları açısından nereye uygun görüyorlar ise oraya kurma yetkileri halen devam etmektedir” dedi.
Peki şimdi CHP Genel Merkezinden tüm ilçe Başkanlıklarına gönderilen genelgeye bakalım.
İlçenizde yapacağınız “ Muhtarlık Bölgesi Delegeleri ve Parti içi Ön seçmen seçimleri “ yerlerini ve tarihlerini planlarken, söz konusu mahallenin seçim yerinin kendi mahalli sınırları içinde olmasına dikkat edilmesini ve “ Muhtarlık Bölgesi Delegeleri ve Parti içi Ön seçmen seçimleri “ takvimini, seçimlerin yapılacağı yer, saat ve görevlileri içeren listeyi belirleyeceğiniz seçim tarihlerinden önce ilçe binasında askıya çıkararak bir örneğini Genel Merkezimize ulaştırmanızı rica eder, çalışmalarınızda başarılar dilerim.”
İşte CHP İl Başkanı Ahmet Altun’un “tavsiye var ama talimat yok” dediği genelge bu. İl Başkanlığına bürokrasiden gelen ve resmi bir yazının ne demek istediğini anladığından şüphe duymadığım Altun bu yazıya tavsiye diyorsa pes artık.
O halde seçimleri yapılacağı yer, tarih, kendi mahalli sınırları içinde olması, görevli isim listeleri, askıya çıkarma, bir örneğinin genel merkeze gönderilmesi gibi konular da tavsiye olmaz mı? Bu durumda Genel Merkezin gönderdiği her genelge “rica ederim” diye bittiğine göre hepsi tavsiye niteliğinde, Bu durumda delege seçimlerinin de yapılması bile tavsiye olmuyor mu? İsteyen ilçe başkanı delege seçimi yapmaz sonucu çıkmaz mı?
Altun bunları bilmiyor mu? Bal gibi biliyor, herhalde kendisine “yine birlikteyiz” mesajı verilmiş olmalı.
Siyasette güven çok önemlidir. Birine güven duymak ise sözlerine değil daha önceki yaptıklarına bakılarak sağlanabilir. O nedenle bu ikiliye (Altun ve Uzun’a) bir hatırlatma yapmak isterim.
Yıl 2015. CHP Merkez ilçe Başkanı Cemal Şahin genel seçimler sonrasında tekrar aday olmayacağını açıkladı. Bu tarihten sonra il başkanı Ertuğrul Koltuk tüm inisiyatifi ele alarak Merkez İlçede delege seçimlerini başından sonuna kadar kendisi organize etti. O günlerde de bir çok partili kendisini uyarmasına rağmen “ne yapacağımı ben bilirim anlayışıyla “ görevine devam etti.
İl seçimleri gelip çattığında kendisine “yetersizsin kenarda otur” denildi. Çünkü kullanılma süresi dolmuştu, gereği yapıldı.
Koltuk, kendi yürüttüğü delege seçimlerinde yaptıklarını “gelmeyen üyelerin yerine imza attık ve oy kullandık” diyerek açıkladı. Ve peşinden tüm ülkeye rezil olduğumuz bir il kongresi yaşadık.
Bu günleri kurgulayanlar hala görevde. Günü geldiğinde Uzun ve Altun ikinci Ertuğrul vakkası yaşayabilir mi? Bunu gelecek günlerde göreceğiz.
Şimdi gelelim işin özüne!
Bu genelgeden sonra Türkiye’de ilçe merkezlerinde delege seçimi yapmak isteyen az sayıda ilçe örgütleri delege seçimlerini mahallelere taşıyor. Bunu en iyi bilenler ise bu konuda sessiz kalan iki milletvekili Turpçu ve Ünal.
Zonguldak ilçe örgütleri ise tam tersini yapma inadını sürdürüyor. Üstelikte hiç bir gerekçesi göstermeden.
Bakınız ülkemizde Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde bulunan örgütlerin terörü gerekçesi ile mahallelere sandık kurmamasını anlayışla karşılarım. Zonguldak’ta böyle bir sorun olmadığına göre, Genel Merkezin tavsiyesi değil talimatına rağmen, üstelikte üyelerin imzalı isteğini yok sayarak, delege seçimleri yapılması için mahallelere sandık kurmaktan kaçmanın gerekçesi nedir?
Hiçbir haklı gerekçeleri yoktur ancak saklı gerekçeleri vardır ve şudur. İlçe merkezlerinde yapılan delege seçimlerine katılım düşük olacaktır, düşük katılımlı seçimler işlerine gelmektedir. Ancak yanlış hesap Bağdat’tan döner unutulmasın. Genelgeye ve imzalı üye talebine rağmen böyle bir delege seçimi yapmak iptal gerekçesidir ve iyi bilinsin kabak Merkez İlçe Başkan ve Yönetiminin kafasında patlar. Bir de günü geldiğinde ön seçim için üyenin ayağına gitmek zorunda kalacak olan milletvekilleri Turpçu ve Ünal’ın hatta Harun Akın’ın.
İlçe Başkanı Ebru Uzun, İl Başkanı Ahmet Altun, Milletvekilleri Şerafettin Turpçu ve Ünal Demirtaş, hatta perde gerisindeki Harun Akın bu konuda Zonguldak CHP üyelerine aklı başında bir gerekçe sunmak zorundadırlar.
TURGUT GÜVEN
Yayın Tarihi:11.09.2017