Bayram öncesi tadınızı kaçırmak istemiyorum ama bu gerçekleri de yazmak boynumuzun borcu..  Siyasal iktidar Çatalağzı ve Muslu’da cehennem kurulmasına ön ayak oluyor..!

                Nasıl..  

                Çateş özelleştirilmiş Elsan firması satın almıştı.. Elsanın  ikinci 660 megawatlık ilave santral başvurusu da  kabul edildi..  Eren Enerjinin ise kurduğu mevcut 1.santrali üretim halinde.. Daha önce aldığı izinle Muslu’ya yapımı devam ikinci santrali bitirme aşamasındayken , aynı yöreye üçüncü santral için izin aldığı yerel basında günün konusu oldu..

                Ülkemizde her siyasi iktidar kendi zenginlerini yaratmıştır.. Elsan ve Eren Enerji siyasi iktidarın türettiği zengin ve imtiyazlı firmalardan..  İmtiyazlı diyorum, çünkü çevrede katliam yapan bu kuruluşlara ciddi hiçbir denetim yapılmadan santral yapımına izin verilmesi bunun göstergesidir..

                Bu gelişmeler karşısında Çatalağzı Belediye Başkanı Adnan Akgün ve TEMA İl Temsilcisi Berran Aydan’dan başka ses çıkaran yok… Zonguldak insanının üzerinde ölü toprağı serili adate..!

                Hemen işin başında yazayım..!

                Muslu Belediye başkanı Sabahattin Adıyaman neden sessiz..! Santraller onun bölgesinde olduğu halde etkilenmiyor mu?

                Başkan Sabahattin Adıyaman benimde arkadaşım.. Ancak arkadaş olmamız hakkında söylenenlerin üzerini örtmez..

Sabahattin Başkana açık çağrımdır.. Muslu’ya santral yapılmasına ses çıkarmayışını Eren Enerjiden aldığın akçeli işlere bağlayanlar var.. Bu konuda sessizliğin söz konusu iddiayı doğrular nitelikte.. Lütfen Zonguldak basınının önüne çık ve bu konuları aydınlığa kavuştur..

Gelelim Çatalağzı Belediye Başkanı ve Tema il temsilcisi Berran Aydan’ın haklı serzenişlerine..

Başkan Akgün, santrallerin açılmasını engellemek için en büyük görevin Çatalağzı halkına düştüğünü belirterek, “Bundan sonra ne yapılacaksa karşısında mücadele edeceğiz. Halk bizi desteklerse, toplum bizi desteklerse, ben başarılı olacağımıza inanıyorum” dedi.

TEMA Zonguldak İl Temsilcisi Berran Aydan ise, Zonguldak’ın insanlarında “kaderine razı olma” durumunun olduğunu belirterek, “Bunu bir türlü yıkamıyoruz. Bizler çaba gösteriyoruz, elimizden geldiğince, ama gücümüz bu kadarına yetiyor.” Diyor..

Dünyanın hiçbir ülkesinde yapılmış üç santral yanına  iki santral daha müsaade eden bir başka siyasi iktidar yoktur.. Dünyanın hiçbir ülkesinde de beş termik santral yan yana göremezsiniz.. Avrupalı çevreye verdiği zararlar nedeniyle termik santralleri söküp, başka enerji kaynaklarına yönelirken, termik üzerine, daha tehlikelisi nükleer santral yapıyoruz diye övünüyoruz..

Yukarıdakilerde bu kafa yapısı olunca aşağıdakileri (halkı) harekete geçirmek gerek ama..!

Yaşam hakkını savunduğun kişi karşına oğluma iş verecek gerekçesi işe yaşama hakkından vaz geçiyor.. Eğer toplumda yaşayanlar sizden önce söylenmiş bir yalanı kafasına yerleştirmişse 100 doğru ile onu kafasından silip atmanız mümkün değildir..

Mevcut santrallerin denetlenmesi bile mümkün değilken, çevreye verdikleri zararlar göz önündeyken, hiçbir yetkilinin Zonguldak’ta ortaya çıkıp bir açıklama yaptığını göreniniz var mı?

Çates’i alan ve İşleten Elsan firması bir ünitesindeki elektro filtre işini bitirdi mi? Şu an Çates’in bir ünitesi filtresiz çalışıyor.. Bu durumda çalışamazsın diyerek üretimini durdurabilecek bir güç Zonguldak’ta var mı? Yok…

Ama halk zehirleniyor, kanser oluyor..! Umurunda mı Elsan’ın, Eren Enerjinin onlar gelecek paranın derdinde..

                Yeri gelmişken de sorayım. Çates’in özelleştirilmeden önce elektro filtre içini yapan Utku firması yetkilisi ile Elsan Müdürü Harun Sarı neden yumruk yumruğa birbirine girdi..! Hem de öyle böyle de değil, güvenlik zor ayırmış, gelen bilgiler böyle ve sağlam…

                Neyse konumuza dönelim..!

Adnan Akgün’ü izliyorum.. Çatalağzı Çevre koruma derneği başkanıyken yaptıkları ve savunduklarıyla, belediye başkanı seçildikten sonraki söylem ve davranışları kafamda “soru işaretleri” yaratmıştı..

Dilerim bu doğru çıkışının yanına halkı katar ve haklı davasını sonuna kadar savunur..

Halen üretimde veya yapım aşamasındaki termik santraller sadece Çatalağzı ve Muslu halkının sorunu değildir.. Başkan Akgün’ün dediği gibi 30 km’lik bir çevreyi etkileme söz konusuysa Zonguldak’ta tüm yaşayanları kapsar..

Bu durumda işin şakaya gelir yanı yoktur.. En doğudan başlayarak sayayım.. Karapınar, Nebioğlu, Çaycuma, Saltukova, Filyos, Muslu, Çatalağzı, Kilimli, Gelik, Zonguldak, Kozlu, Kandilli, hatta Ereğli belediye sınırları içinde yaşayanlar tehdit altındadır..

Siyasi iktidarın yarattığı bu firmaların uygulamalarına bu belediyelerde başkanlık yapan çürük elmaların karşı çıkması zordur… Onları bir kenara bırakıp CHP’li belediyeler bu konuda koordine olmalı, bölge halkını bu konuda harekete geçirmelidir…

Santrallerin çevreye verdiği zararları halka anlatacak bu konuda eğitim veren Tema gibi kuruluşlar ve bilim adamları bölgeye davet edilmeli , belediyeler halkın bilinçlenmesi için buluşma ortamlarını hazırlamalıdır..

İnanın bunu yapmak gösterişli iftar sofralarından çok daha kolaydır..

Üstelik halkın gücünü gösterdiği güzel örnekler vardır.. Hem de çok yakınımızda.. Yıllar önce Bartın Tarlaağzı’nda termik santral kurulmasını halk önlemiştir..  Bakınız Rize Hemşin de tek bir kadın HES’lere karşı direnişin sembolü oldu..

Bölge halkı içinde yaşadığı çevreye sahip çıkmak zorundadır..  O çevre ne Elsan’ın nede Eren Enerjinindir.. O çevre o bölgede yaşayan halkındır…

Tertemiz, sağlıklı bir çevrede yaşamak, en çok ülkesi  için üretirken yaşamını kaybetmiş, şehitler vermiş yöre insanlarının hakkıdır..

Tüm çevrecilere ve çevre dostlarına iyi bayramlar diliyorum…  

 

TURGUT GÜVEN