Geçtiğimiz Cuma günü Kilimli Belediyesinin Eylül ayı meclis toplantısını başından sonuna kadar izledim.. Toplantıda tartışılan konuları ve izlenimlerimi siz okurlarla paylaşmak isterim..
Öncelikle şunu belirteyim, meclis toplantıları belediyelerin gelecek günlerde ortaya koyacağı çalışmaların tartışıldığı, planlandığı yerlerdir.. Ancak Kilimli de halk yaşadığı yerde yapılacak olan işlere karşı ilgisiz… Halkın ilgisizliği meclis toplantılarına katılan kişi sayısına bakıldığında ortaya çıkıyor..
Kilimli de teşkilatları bulunan siyasi partiler de meclis toplantısına ilgisiz.. Sadece CHP ilçe yöneticilerinden bir kaçı toplantıyı sonuna kadar takip ettiler..
Meclis toplantılarına “ateş düştüğü yeri yakar” misali taksiciler ve halk otobüsü işletmecileri yanında birkaç “duyarlı” insan vardı.. Birde geçmiş dönemlerdeki tavırlarından parti değiştirmesine rağmen hiçbir şey değiştirmeyen Kilimli Belediye Başkanı Ali Aslankılıç… Bence ; eski DYP’li Ali Aslankılıç ile CHP’li Ali Aslankılıç arasında hiçbir fark yoktu..
Yerel seçim öncesinde parti içinde yapılan ön seçimlerde “Ali Başkan değişmez, bildiğini okur ve kimseyi dinlemez ve takmaz” diyen biri olarak toplantı izlenimlerim sonrasında haklı çıktığım için üzüldüğümü belirtmek isterim.. Çünkü bu “despot tavır” Ali Aslankılıç’a hiçbir şey kazandırmayacağı gibi kaybettirmeyecektir de.. Ali Aslankılıç ileride yapılacak (2019) yerel seçimleri kaybettiğinde daha önce olduğu gibi köşesine çekilecektir.. Ancak, bu davranışın faturasını yıllar boyunca CHP ödemek zorunda kalacaktır..
Konuyu çok fazla dağıtmadan meclis toplantısına dönelim..
Hazırlanan gündemden belediye meclis üyelerinin bilgi sahibi olmadıklarını izlenimi edindim.. Konular hakkında hiç söz almayan, görüş bildirmeyenler vardı.. Görüş bildirenler ise konulara hakim olmadığı gibi “barış ortamı arayan” söylemlerle “ben görevimi yaptım, toplantıda konuştum” anlayışındaydılar..
Eski sanayi sitesi arsasına yapılması düşünülen binaya bir önceki belediye meclisi tarafından verilmiş olan 14 kat imar izni Ali Aslankılıç’ın gündemindeydi.. Belediye meclis üyelerinden istenen ise bu 14 kat iznini 7 kata indirmeleriydi..
Belediye meclisi yapılan yanlışlıkları zaman içinde düzeltir mi? Düzeltir.!
Başkan Aslankılıç mevcut arazinin altında ocaklardan gelen su bulunduğunu Kilimlinin hiçbir yerinde 14 kat izni verilmediğini gerekçe olarak anlatmış olsa da belediye meclis üyelerinin bir kısmını etkileyemedi.. CHP’li meclis üyelerinden bile itirazlar geldi ve bu üyeler gündemin bu maddesine çekimser oy kullandılar.. Ve madde başkanın istediği gibi geçti..
Bana göre meclis üyeleri endişeliydi! Ali Başkan belediye meclis üyelerindeki bu algıyı öne sürdüğü gerekçeler ile ortadan kaldırmayı beceremedi.. Endişe şuydu.. Bu parselde konut inşaatı yapacak olan kişi iş adamı Erdoğan Demir di.. Ali Aslankılıç ile aralarındaki anlaşmazlıktan bu maddenin önlerine geldiğini düşünüyorlardı.. Başkana göre ise “bir yanlış işlem düzeltiliyordu”. Belediye meclis üyeleri içlerinden geçeni söyleyemeseler de, onlara göre Ali Aslankılıç “intikam alıyordu” ..
Bir diğer madde halk otobüsü gitmeyen mahallelere (Belediye Sitesi, Subatan, Bölüm vb) taksi dolmuş konulması düşüncesiydi.. Bu isteğin gerekçesi söz konusu mahallere halk otobüsünün girmeyişi gösterilse de, konuşmalar sonrasında ve Başkanın açıklamalarından gerekçenin geçtiğimiz günlerde yaşanan bir taksici ile belediye zabıtasının tartışması olduğu ortaya çıktı..
Taksicilerde oluşan algı ise, bu tartışmanın bedeli tüm taksicilere ödetilmeye çalışılıyordu.. Daha sonra yapılan konuşmalar sonrasın da bu istek şimdilik rafa kaldırıldı.. Bu istek artık Kilimli de taksicilerin üzerinde Demokles’in kılıcı gibi her gün sallanacaktı..
Sıkıntısı olan bir başka grup ise Halk Otobüs işletmecileriydi.. Artan girdiler sonrasında 2014 Şubat ayındaki zam taleplerine henüz bir cevap alamamış olmamalarıydı.. Bu sorun belediye meclisinin gündeminde değildi ancak izleyiciler arasındaki halk otobüs işletmecileri tarafından başkana ve belediye meclis üyelerine soruldu.. Zam taleplerinin gerekçeleri sıralanıp anlatıldı..
Başkanın yetkili bir kuruma yazı yazdığını, Halk Otobüs işletmecilerine devlet tarafından bir yardım yapılması düşünüldüğünü, gelecek yazının cevabına göre davranacağını söylemesi tarafları çok fazla memnun etmedi.. Halk Otobüsü işletmecilerinin zam talebi Belediye Başkanının Kilimli halkının ekonomik durumunun bozukluğu gerekçe gösterilerek reddedildi..
Küçük çaplı bir araştırma ile durumun çok farklı olduğu ortaya çıktı.. Bu talep Kilimli Halkının ekonomik sıkıntısı nedeniyle değil, yine bir kin gütmeye kurban ediliyordu..
Otobüs işletmecileri geçmiş belediye başkanı (Seçkin Özdemir) ile bir sözleşme yapmış, bu sözleşme çeşitli nedenlerle uygulanmıyordu.. Ayrıca Ali Aslankılıç Halk Otobüsleri Kooperatif başkanını sevmediği için taksicilerin işinde olduğu gibi bu işi yapan diğer 60 kişiyi cezalandırıyordu.. Oluşan algı buydu..
Belediye meclis toplantısında ilgimi çeken bir başka konu ise, 202 evler mevkiinde belediyeye ait bir arsanın satış isteğinin kabulü oldu.. Belediye meclis üyeleri bu arsa neden satılmak isteniyor, gerekçeniz nedir, şimdi lazım değilse ileride lazım olabilir gibi tezler öne sürmeden, sanki olayı çok biliyormuş gibi oy birliğiyle satışı imar komisyonuna havale etti..
Toplantı sonrasında sohbet ettiğim belediye meclis üyelerinin bu konuda bihaber olduklarını anladım.. Oysa Seçkin Özdemir’de belediyeye ait arsaları satışa çıkarmış hep beraber tepki koyduğumuzu aradan geçen kısa sürede unutmuştuk..
Açık, anlaşılır ve doğru yazmak gerekirse izlediğim belediye meclis toplantısında öncelikle “demokrasi” yok.. Belediye meclis üyelerinin bir kaçı hariç düşüncelerini söylemiyor.. Düşüncesini söylemeye çalışanlar ise Başkan tarafından “sen anlamazsın git öğren” “bak işte kendi ağzınla tuzağa düştün, bilmiyorsun” “senin kafan bu işe çalışmaz” gibi söylemlerle susturuluyordu.. Hatta “bu iş için hanginiz telefonla arandı” gibi suçlamalarla karşı karşıya kalanlar bile vardı..
Konuya siyasi açıdan bakarsam eğer bana göre noksanlıklar had safhadaydı.. Belediye CHP’liydi ancak sosyal demokrat belediyecilik anlayışı ile yönetilmiyordu..
CHP meclis üyeleri meclis toplantısı öncesinde meclis toplantısında görüşülecek olan gündemi parti yönetimlerine getirmemişler, parti görüşünü alıp toplantıya taşımamışlardı.. Bu nedenle meclis üyeleri gündem ile ilgili kendi görüşlerini anlatıyorlardı.. Zaten bir çoğu sadece seyirci konumunda izliyordu..
Herkesçe bilinen ancak konuşulmayan bir tespitimi de sizlerle paylaşmak isterim.. CHP’li belediye meclis üyeleri listesi Ali Aslankılıç tarafından yazılmış.. İkisi hariç CHP ile ilgisi ve alakası olmayan “asker” kişilerden oluşturulmuş.. CHP’yi hiç tanımayan ve görevini bilmeyen bu kişiler ne yazık ki meclis toplantılarında CHP’yi temsil ettiklerini sanıyorlar..
Belediye meclis listelerini CHP ilçe yönetimi değil, Ali Aslankılıç’ın yapmış olması belediye başkanı üzerinde denetimi de yok etmiş.. Bu yanlış uygulama sonucunda Kilimli Belediyesini Ali Başkan meclis üyeleri ile değil tek başına yönetiyordu..
Meclis toplantısında dikkat çeken bir başka husus ise meclis üyeleri ile geçmişte yaşanmış bir konu tartışırken Başkan, emrinde çalışanlardan birine kendi görüşünü doğrulatmak için “ayağa kalk, konunun nasıl olduğunu anlat” biçimindeki tavrı, toplantı süresince birkaç kez tekrarlandı.. Bu uygulama başkanın personeline nasıl davrandığının göstergesiydi ve hiç hoş değildi.. Tabi fikri sorulan personel Belediye Başkanına ters açıklama yapamazdı.
Toplantıda daha önce kandırıldığımızı da öğrenmiş olduk.. 2009-2014 yıllarında belediye başkanlığı yapmış AKP’li Seçkin Özdemir’in övünerek bahsettiği kanalizasyon projesi meğerse tam bir fiyaskoymuş.. Çünkü Kilimlinin çeşitli mahallelerinde içi lağım dolu 9 adet poseptik çukuru var.. Bu poseptik çukurlarından arozözlerle çekilen atık su arıtmalara değil ne yazık ki Kilimlide denize dökülüyor.. İşte geçmişte övünerek anlatılan modern proje, aynı kapalı Pazar yeri gibi, halk diliyle dokuz adet b.k çukurundan ibaretti.. Bu konuda bu güne kadar hiçbir açıklama yapılmadığı için de Kilimli halkı, bu denizde temiz diye yüzüyor..
Yazdıklarımı okuduktan sonra aklınıza şu geldiğini ve sorduğunuzu düşünüyorum.. Toplantıda hiç mi doğru bir şey yoktu..!
Tabi ki vardı onu da yazayım; Toplantıda Kilimli belediyesi bünyesi içinde Çevre Müdürlüğü kurulması kararı oy birliğiyle alındı.. Kilimli Belediyesi sınırları içinde erken uyarı sistemleri kurularak hava kirliliği denetlenecek, santrallerin vereceği zararlar kontrol altına alınacaktı.. Bu çok önemli ve gerekli müdürlüğün en kısa sürede yaşama geçmesi için atılan adım sevindiriciydi..
Ayrıca Kilimlide yaşayan hasta olan vatandaşların aldığı rapor ile orantılı su ücretlerinde indirim yapılması için bir doktor başkanlığında komisyon kurulması aklı başında önerilerdi.. Ve oy birliği ile kabul edildi..
Sonuç olarak Kilimli Belediyesi başarılı çalışmalar yapmak, halkı memnun etmek ve kaybolan güvenini tekrar kazanmak istiyorsa; Ali Başkanın tavrını, davranışlarını ve çalışma şeklini değiştirmesi gerekiyor.. Açık, şeffaf olmalı, uygulamalarını açık yüreklilikle sürekli anlatmalı ki kafalarda “karanlık işler dönüyor” algısı oluşmasın..
Neden bu uyarıyı yaptığıma gelince; CHP içinde parti dışından geldiği halde kabul görüp Ali Aslankılıç’a sonuna kadar destek olup seçilmesini sağlayanlar üyeler oldukça pişman ve bu destek nedeniyle zor durumdalar.. Geçen sürede belediyenin çalışmalarından ve Ali Başkanın “tek adamlığından” memnun değiller..
Yazdıklarım sadece benim değil, CHP’li üyelerinde ortak görüşü.. Ben hatırlatmış olayım Kilimli de CHP kaybediyor..
TURGUT GÜVEN