Zonguldak Belediye Başkanı Dr. Ömer Selim Alan, CHP Merkez İlçe Başkanı Osman Zaimoğlu'nun AK Parti Merkez İlçe Başkanı Hüseyin Yıldız'a hitafen söylediği; 'Beni eleştirmesi için 40 fırın ekmek yemesi lazım' sözlerini eleştirdi. Alan'ın; "Osman Zaimoğlu'na yakışmadı, talihsiz sözler bunlar" şeklinde Zaimoğlu'nu eleştirmesi üzerine Zaimoğlu'ndan cevap gecikmedi. 

Sözlerinin muhatabı olan Merkez İlçe Başkanı Hüzeyin Yıldız yerine Zonguldak Belediye Başkanı Selim Alan'ın kendisine cevap vermesine anlam veremediğini ifade eden Zaimoğlu şu ifadelere yer verdi; 

AKDEMİR'E YAPTIĞINIZ AFET SİYASETİ DEĞİL MİYDİ?

"Zonguldak Belediye Başkanı Ömer Selim Alan'ın Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık'ın 'Afet üzerinden siyaset yapanın gözü çıksın' sözünü hatırlatması sevindiricidir.  Ben de bu sözün altına imzamı atarım. AKP Merkez İlçe Başkanı evvelki gün yaptığımız basın açıklamasına karşılık olarak 'doğal afeti siyasi malzeme yapanlar kalitesizdir' demişti ya.
Madem öyle; benim şehrimin o zamanki Belediye Başkanı Muharrem Akdemir yola tuz dökmüş. Yedek tuz için Konya'dan sipariş vermiş. Kar yağıyor. Yollar kapanmış. Afet var. Onların tabiriyle. Sen bunun videolarını yayınlıyorsun. Efendim sel olmuş, Emral Çarşısı'nda çok yoğun su, yağmur sel girmiş. Esnafla yaşadığı polemiği yayınlıyorsun. Ve bunu siyasi olarak oya devşirmeye çalışıyorsun, algı yapmaya çalışıyorsun. Bu şimdi afet siyaseti değil mi?

BEN APTALLIK ÜZERİNDEN ELEŞTİRİDE BULUNUYORUM

Anlamıyorlarsa tekrar anlatayım.  Afet üzerinden ben siyaset yaptıysam lütfen yüzüme söyleyin. Ben afet üzerinden siyaset yapmıyorum ki. Ben aptallık üzerinden eleştiride bulunuyorum. Diyorum ki; Karadeniz'e tahta konur mu? Kayaları söken bir Karadeniz var senin karşında. Yani bu paranın çarçur edilmesidir. Bunu anlatıyorum ben. Yani bunu yaparken bunun altına bari bir beton düşeyelim. Beton dökelim, tahtanın aralarına ızgaranı koy. Dalga vurduğu zaman sökmesin. Aralarından da delik bırakılsın ki dalga şiddetini azaltsın. Yani benim söylediğim bu.

"EŞEK, SEN OSMAN AĞABEYE KALİTESİZ DEME HAKKINA SAHİP DEĞİLSİN" NİYE DEMEMİŞ?

Benim işte ilçe başkanına söylediğim yakışmıyormuş. Kendisi daha önce niye dememiş ki ilçe başkanına? "Eşek, sen önce bir Osman ağabeye kalitesiz deme hakkına sahip değilsin. Onun kalitesi zaten asaletinden bellidir, ailesinden bellidir. Nasıl cevaplar veriyorsun' diye. Azarlamamış mı onu daha? Bunu söyleyin.

ALAN İLÇE BAŞKANLIĞI GÖREVİNİ DE Mİ YAPIYOR?

İlçe başkanı yerine belediye başkanı cevap veriyor. İlçe başkanlığı da mı yapıyor aynı zamanda? Ben yakışıksız bir beyan verdiysem ilçe başkanı bana cevabını verir. Belediye Başkanına nereden görev düştü? Ben anlamadım. Siyasette işler karıştı galiba.  Yani bilemiyorum. İlçe görevini de mi yapıyor? Ben bir beyanat verdiysem yakışıksız, o ilgili kişi cevabını verir. Şehrin belediye başkanı vermez. Belediye başkanı bu noktada ilçe başkanı adına bir yorumda bulunma hakkına sahip değil ki. 

HADSİZ DEĞİLİZ!

Bakın günlerce elektrikler kesildi. Yani biz bunları dile getirmedik. Dedik ki fırtınadır. Kablo Sonuç itibariyle, üç dört tane vatandaşımız, arkadaşımız çalışıyor Enerji-Sa'da,  yetişemez. Biz ayakta durmakta zorlandığımız esnada o arkadaşlarımız direklere çıkıyorlar kabloları bağlamak için. Canları tehlikede. Biz bunları eleştirecek hadsiz değiliz ki. Aptal da değiliz. O arkadaşların emeğine bir saygısızlık yapabilir miyiz? Biz Cumhuriyet Halk Partisi'yiz.  Emniyet güçleri, jandarmalar, köylerde, mahallelerde ellerinden geleni yaptı. Biz bunları yok mu sayacağız yani?

SAHİLDEKİ TAHTALAR FIRTINADAN ÖNCE ÇÜRÜMÜŞTÜ

Zonguldak'ta bizim sahil projesini eleştirmek için illaki fırtınanın olmasına gerek yok. Normal zamanda da çürümeye başlamıştı.  Ve resimleri var.  Ispatla mükellefim. Sel olmadan önce, günlük güneşlikken o tahtalar olduğu yerde çürüdü. Neden çürüdü? Çünkü o tahtaların fırınlanmış ve ilaçlanmış ağaçtan yapılması gerekiyor. İhalede çok büyük rakam tutan kısım o.  O yüzden çürüdü. O yüzden şimdi biz bunu eleştiriyoruz" dedi.