Bilindiği gibi CHP'de il kongreleri süreci yaşanıyor. Cumartesi günü Zonguldak İl kongresi yapılacak. Halil Furat da bugün aday olduğunu açıkladı. Yazımın konusuda bu!   

            Aslında ortam o kadar çok karışık ki konuya nereden giriş yapacağımı şaşırmış durumdayım. Balık baştan kokar misali olarak milletvekillerinden başlayayım.

            Daha öncede yazdım, tekrarlamakta fayda olduğunu düşünüyorum. Parti içi seçimlerde her üyenin oyu ile seçilmiş milletvekillleri taraf olmamalıdır. Milletvekilinin her hangi bir adaydan yana taraf olması partiyi böler. Oysa milletvekillerinin parti içinde birlik ve beraberliği sağlamak gibi bir görevi vardır. Parti içi yarışta taraf olduğu adaya da bir avantaj sağlar ve adaletsizlik yaratır. Bu nedenle milletvekilleri parti içi yarışlarda tarafsız kalmalıdır. CHP Milletvekili Şerafettin Turpçu'ya bu yalın gerçeği anlatamazsınız. O her zaman haklıymış gibi ben hiç tarafsız olmadım savını ileri sürer. Ancak suç onda değil, partide kendisine tepki göstermeyen, taraf olmasının yanlış bir davranış olduğunu söylemeyen üyenindir.

            Bakınız bundan önce  Harun Akın, Ali Koçal, Ali İhsan Köktürk gibi parti içi seçimlerde taraf olmuş milletvekilleri artık siyasi hayatta yoktur. Siyasi hayatta olmamalarının nedeni büyük oranda parti içi seçimlerde taraf olmalarıdır. Bir de ekleme yapayım, milletvekillerinin geçmişte ve şimdi de taraf oluşları  partinin başarısı için değil, kendi koltuklarını korumak içindir. Yeri gelmişken diğer milletvekili Ünal Demirtaş'ında hakkını teslim etmek isterim, çünkü taraf olduğunu, birini desteklediğini hiç duymadım. 

            Geçtiğimiz günlerde (Perşembe) sekiz ilçe başkanı Ereğli'de bir araya gelip il başkan adayı kimin olması gerektiğini görüştü. Çaycuma ve Ereğli ilçe başkanları Turpçu tarafından kulaklarına  fısıldanan Umut Başoğlu ismini söylediklerinde işin aslı belli oldu. Ve bu toplantıdan ilçe başkanları bölünerek çıktı. Başoğlu, il başkanlığına adaylığını Turpçu'nun adamı olarak değil, kendi iradesiyle çıksaydı daha doğru bir iş yapmış olurdu.

            Gelelim asıl konumuz Halil Furat'ın il başkan adaylığına!

            İlçe Başkanları toplantısı sonrasında basına düşen haber sonrasında Furat “CHP delegesi kimsenin dayatmasına boyun eğmez” yorumu yapmıştı. Bu sözleri sarf eden Furat'ın kendiside aynı Turpçu gibi CHP delegesine benzer dayatmayı yapmakta. Nasıl olduğunu yazayım da anlayın.

            Öncelikle şunu belirteyim, Zonguldak'ta CHP il Başkanlığına aday olacak en son kişi Halil Furat'ın kendisidir.

            Çünkü;  bu güne kadar CHP'de il başkanlığı yapan en başarısız kişi kendisidir. 28 ay gibi bir süre içinde il başkanlığını ayağa düşürüp kayyuma teslim eden de kendi kişisel başarısızlığıdır.

            İl Başkanı olduğu dönemde Merkez İlçe Başkanı Tarık Coşkun'dur. Bir süre sonra Çoskun açıklanmayan bir sebeple görevinden alınır. Çoşkun'nun görevden alınması için işlediği suç nedir, bu hala bilinmemektedir. Eğer Çoşkun görevden alınacak bir suç işlemişse neden disiplin kuruluna verilmemiştir. Çünkü Furat'ın Çoskun'u disiplin kuruluna göndermeye gücü yetmiş, ancak yüreği yetmemiştir.

            Ancak yüreği Ayşe Erterzi gibi bir kadına yetebilmiştir. O günlerde Kadın Kolu il Başkanı olan Erterzi kadın kurultayında kendisinin dayattığı isme oy vermeyeceğini, özgür iradesi ile kendisininde yönetimine girdiği adayı destekleyeceğini söylediğinde, gecenin üçünde kaldığı otele o günlerdeki tetikcisi ile giderek Erterzi'nin istifasını alabilmiştir. Bu saygısızlığı nereye koyacağız, bu davranışa nasıl demokrasi diyeceğiz.

            Yerel seçim öncesinde belediye meclis üyelerini önseçimle belirleme kararı varken bu yöntemden neden ve kimin isteğiyle vazgeçilmiş, CHP ile alakası, toplumda karşılığı olmayan kişiler neden ve neyin karşılığında belediye meclis üyesi yapılmıştır.

 

            12 Belediye başkanlığı kazanmakla övünen Furat ve yandaşları, Muharrem Akdemir gibi başarısız bir belediye başkanını da Zonguldak'a kazandırmıştır. Üstelikte yerel seçimler öncesinde yaptığını söylediği sahte anketlerle öne çıkararak ve taraf olarak. Üstelik Kilimli, Çatalağzı, Muslu belediyelerinin başarısızlıklarını ise saymıyorum.

            Furat'ın diğer “başarılarına (!)”devam edeyim!  

            Bir gün önce AKP'den belediye meclis üyeliği için müraacat eden birini bir gün sonra CHP'den belediye meclis üyesi yapan yine Furat'ın kendisidir. Bu transfer hangi başarının ve neyin karşılığında yapıldığı parti üyesine açıklanmış değildir. CHP içinde meclis üyeliğini hak eden binlerce üye varken bu şahsın özelliği nedir?  Yine bir kadın üyemizin belediye meclis üyeliğinden mazbatasını dahi almadan evine gidilerek  istifaya razı edilmesi, yerine CHP kimliği ve kişiliğiyle alakası olmayan birinin getirilmesinin kafalarda yarattığı soru işaretleri hala cevap beklemektedir.

             Furat istifa eden yöneticilerine neyin hesabını veremediği için istifalar gerçekleşmiş ve yönetimi düşmüştür.

            Bu kadar başarısız birinin değil il başkan adaylığı, mahalle delegesi dahi olmaması gerekmez mi? Böyle olmasına rağmen beyefendi tüm uyarıları duymamazlıktan gelerek “ben adaylıktan çekilmem” diyebilmektedir. Kendisiyle il başkanlığını kazanmanın mümkün olmadığı yüzüne söylendiği halde “aday benim, çekilmem” diyebilmiştir. Karşısındakileri suçladığı gibi, kendiside  CHP delegesini bir dayatma ile karşı karşıya bırakmıştır. Bu dayatmanın karşılığını Cumartesi günü alacak o salondan eğik başıyla ayrılacaktır.

            Yukarıda ilk aklıma gelen soruların cevabı Furat'ın yönetmi düştüğü için henüz verilmiş değildir. Yüreği olan bu sorulara cevap verir. Şunu da ilave edeyim 28 ay il başkanlığı yapan,  kadınların bulunduğu toplantılarda bile ağzından küfür ve hakaret düşmeyen birini tekrar il başkanı seçmek ve ondan başarı beklemek aptallıktan başka bir şey değildir. Hiçbir CHP il delegesinin bu günaha ortak olacağını düşünmüyorum. 

            Gelelim madolyonun diğer yüzüne. Kimse kusura bakmasın ve darılmasın. Dost açı söyler ama doğrudur sözünde hareket ederek yazıyorum.

            Furat'ı siyaset çöplüğünden çıkarıp partililerin önüne koyan ne yazık ki Deniz Yavuzyılmaz'dır. Çünkü mahalle delegeleri öncesinde Yazuzyılmaz'ın Furat gibi biriyle işbirliği yapmasına hiç gerek yoktu. Özellikle Merkez İlçe Başkanlığı alındıktan sonra Furat'ı durdurmak mümkün olmayacağını bu işbirliğine karşı çıktığım günlerde özellikle belirttim. Ama sakalımız olmadığı için dinleyenimiz de olmadı. Yazuzyılmaz'ın özellikle merkez ilçede verdiği parti içi demokrasi mücadelesi Furat'ın avuçlarına bırakılmıştır. Çok yazık..

            Madolyonun görünen yüzünün diğer yarısında ise manzara şudur! Merkez ilçe Başkanı Fikret Zaman göreve geldikten sonra ilk büyük hatasını ne yazık ki dün yaptı. Şöyleki, “Furattan bir oy daha fazla alacağına inandırığım aday için arayışındayım” derken kendisine sunulan Deniz Dilaver ve Nuri Genç isimleriyle hiç ilgilenmedi, özellikle duymamazlıktan geldi. Benim adayım bunlardan biridir diyemedi. Furat'ın çekilmem dayatmasına, ne halin varsa gör diyemedi, boyun eğdi.  Kendisinin Ereğli'de yapılan ilçe toplantısı sonrasında dediği gibi bizde mahalle seçimlerinden bu güne kendimi “İngiliz oyununa geldik” sayıyorum)))) Önceden senaryosu yazılmış bir oyunun figüranı olduğumuzu düşünüyorum.

            Sonrasında ise Zaman ilçe yönetiminde görüşüp, karar çıkartmadan yönetim kurulu üyelerinin Furat'ın adaylık açıklamasına gitmesi için mesaj çekti. Kendiside gidip yanında oturdu. Bu davranıştan “Merkez İlçe Başkanlığının adayı Halil Furat'tır” anlamı çıkar. Dün sağda solda Furat'tan il başkanı mı olur diyen ilçe yöneticileri de ne yazık ki o resimde boy gösterdi.

            Sonuç olarak, parti içi seçimlerde taraf olan Milletvekili Turpçu ve Halil Furat'ı tekrar delegenin karşısına çıkaranlar günü geldiğinde parti üyesinin kendilerine keseceği faturayı bundan önce ödeyenler gibi ödeyeceklerdir.

            Yapılanlar, desteklenen adaylar asla bu partinin, şehrin ve ülkenin geleceği için değildir. Bu adayları her destekleyenin bir yarın hesabı vardır.

            İl Başkanlığı kongresini kim kazanırsa kazansın CHP Zonguldak'ta kavgaların, kaosun ve karanlığın içine çekilecektir. Şimdiden geçmiş olsun.

 

            TURGUT GÜVEN   

            Yayın Tarihi:02.10.2018